Page 521 - Türk Dili ve Edebiyatı 11 Beceri Temelli Etkinlik Kitabı
P. 521

Ortaöğretim Genel Müdürlüğü                         TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI 11          257

             9. ÜNİTE > Mülakat/Röportaj  Kazanım A.4.11:  Metinde fikrî, felsefi veya siyasi akım, gelenek veya anlayışların yansımalarını değerlendirir.
             Alan Becerileri: Okuma Becerisi  Genel Beceriler: Eleştirel Düşünme Becerisi
             Etkinlik İsmi                   Kadın Değişirse Dünya Değişir                       35 dk.
                       Metinde dile getirilenlerden yola çıkarak döneme yönelik fikrî, felsefi veya siyasi akım, gelenek veya anlayışlarla
             Amacı                                                                               Bireysel
                       ilgili çıkarımlarda  bulunabilmek.
               Yönerge  Aşağıdaki metni okuyunuz. Metinden hareketle soruları cevaplayınız.
                     (Metin, aslına sadık kalınarak alınmıştır.)
                                                  Kızımı da Götür
             Yıllarca önce İzmir Kadınlar Hapishanesi’nde mahkûm kadınlara akşam dersleri verilmesi kararlaştırıl-
             mıştı. Bir gün maarif müdürünün odasına zayıf, ufak tefek bir genç kız girdi:

             — Ben bu dersleri memnuniyetle kabul ederim efendim, dedi.
             Maarif müdürü şaşırmıştı; karşısındaki genç kız, okuldan yeni çıkmış, üstelik de son derece hassas
             bir insana benziyordu. Müdür bir kere daha hapishanedeki tipleri gözünün önüne getirdi. Olacak şey
             değildi!
             — Peki hoca hanım, dedi bu işle meşgul olacağım.
             İki hafta geçmeden genç kız, soluk ışıklar altında hapishane koğuşundaki akşam derslerine başlamıştı.
             İşi bittikten sonra ince pardösüsünün yakasını kaldırıyor; süngülü nöbetçilerin, zincirli demir kapıların
             arasından geçerek sokağa çıkıyor ve hızlı adımlarla evine koşuyordu.
             Hapishane müdürü de maarif müdürü gibi hayretler içinde idi. O kavgacı, o geçimsiz mahkûmlar genç
             öğretmeni hem sevmeye hem saymaya başlamışlardı. Hatta bir kere dersten çıkarken kendisini alkışla-
             mışlardı da. Kadınlar hapishanesinde ilk defa böyle bir hava esiyordu. Fakat işinde inanılmaz bir başarı
             gösteren genç kızın bir müddet sonra acayip bir suçla mahkemeye verildiğini görüyoruz. Hakkındaki
             isnat: Misyonerlik. Gittikçe kabaran dosyalar, mütemadiyen misyoner öğretmenden bahsediyordu. Ne-
             ler de neler yapmamıştı ki! Kadınlar hapishanesi, derken (…) teşkilâtında faaliyet, çocuklara iyi insan
             olmak etrafında birtakım telkinler… Bütün bunlar, misyonerlik denilen şeyden başka ne idi?
             İş o kadar dallanıp budaklandı ki Atatürk meseleyi merak etmişti. “Bana misyoner öğretmenin dosyası-
             nı getiriniz.” dedi. Bütün bir gece dosyayı inceledikten sonra ertesi günü Avar’ı yanına çağırttı.
             Genç öğretmen Atatürk’ün karşısında çıktığı vakit bir yaprak gibi titriyordu. Atatürk bu ufak tefek genç
             kıza hayretle baktı:
             — Misyoner öğretmen sensin öyle mi, diye sordu.

             Avar şaşırmıştı. Yavaşça:
             — Efendim, ben öğretmen Avar, diye fısıldadı.
             Atatürk, o zaman genç öğretmene doğru parmağını uzatarak yüksek sesle şunları söyledi:
             — Hayır… Sen misyoner Avar’sın. Bana da senin gibi misyonerler lazım.
             Ondan sonra Atatürk fikirlerini açıkladı:

             Bir toplum, daha ziyade aile yoluyla, bilhassa kadın yoluyla kazanılabilirdi. Genç öğretmen Doğu’ya
             gidecekti. Oradaki genç kızları hatta bunların arasında hiç Türkçe bilmeyenleri bile toplayacaktı. Onları
             bu cemiyetin potasında yetiştirecek, sonra bu çocukları birer ışık huzmesi halinde köylere gönderecekti.

             Sözlerinin sonunda:
             — Git, memleketin içine gir, dağ köylerine uzan, orada bizden ışık bekleyen yarının annelerini bula-
             caksın, dedi.
             Genç öğretmen içi içine sığmaz bir hâlde Atatürk’ün yanından çıktı.

             İşte yıllar ve yıllardır Avar, Doğu illerinden birinde kız enstitüsü müdürlüğünde bu inanılmaz işle meş-
             guldür.
             Şimdi Elâzığ, Tunceli, Bingöl çevresindeki halk, bu ufacık tefecik kadından bir azize gibi bahseder.
             Onun hakkında iki yüze yakın mani, masal ve çocukların dilinde sayısız Avar şarkıları vardır. O, yol



                                                                                                   519
   516   517   518   519   520   521   522   523   524   525   526