Page 527 - Türk Dili ve Edebiyatı 11 Beceri Temelli Etkinlik Kitabı
P. 527
Ortaöğretim Genel Müdürlüğü TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI 11 260
9. ÜNİTE > Mülakat/Röportaj Kazanım A.4.13: Yazar ve metin arasındaki ilişkiyi değerlendirir.
Alan Becerileri: Okuma Becerisi Genel Beceriler: Eleştirel Düşünme Becerisi
Etkinlik İsmi Şu Ağacın Dili Olsa da Konuşsa! 35 dk.
Amacı Yazar ve metin arasındaki ilişkiyi fark edebilmek. Bireysel
Yönerge Aşağıdaki metinleri okuyunuz. Metinlerden hareketle soruları cevaplayınız.
(Metinler, aslına sadık kalınarak alınmıştır.)
I. Metin
Alıç Ağacı ile Sohbetler
(…)
Yazar: Fakat hepinizin tohumu gelinciğinki gibi hafif değil ki! Daha büyük, daha ağır olanlar ne yapsın?
Daha doğrusu siz ne yaptınız onlara?
Alıç Ağacı: Kuşların uçuşunu boşuna seyretmedik; uçuş tekniğini kavramak için gözetledik. Hatırlar
mısın, baharda çamların çiçektozuna, havada kalması için iki balon taktığımızı anlatmıştım. Biz o za-
man, çamların tohumlarını da uçurmayı denedik. Çam tohumlarına birer kanat taktık. Kanada uygun
olarak tohuma, yelde pervane gibi dönecek bir biçim de verdik. Gösterdiğin tohumlar içinde çam tohu-
mu da gördüm. Atar mısın onlardan birkaç tanesini havaya!
Yazar: Atıyorum.
Alıç Ağacı: Gördün mü nasıl döne döne uçuyorlar. Örtülü tohumlar türedikten sonra biz bu modelin
pek çok çeşidini denedik. Bak akçaağaç tohumu da pervane gibi kanatlı bir meyve içinde. Tıpkı uçak
pervanesine benziyor, değil mi?
Yazar: Kuşlardan, uçuşlarından da faydalandığınızı söylemiştiniz.
Alıç Ağacı: Evet, gerçi kanadı, böceklerden aldık, yani böceklerden öğrendik. Fakat böceklerin uçuşu
kuşlarınkinden biraz farklı idi. Böcekler önce kalkıyor, yükseliyor sonra ileriye doğru uçuyorlardı.
Yazar: Bizim helikopterlerin uçuşlarına benziyor öyleyse.
Alıç Ağacı: Sizin helikopterlerin uçuşu onlarınkine benziyor. Kuşlar ise dikine yükselmeden ileri doğru
bir atılış yapıyorlar, sonra havada uçmaya başlıyorlardı. Fakat bizim için önemli olan, kuşların kanat
çırpmadan süzülerek, sağılarak havada kalabilmeleri ve ilerlemeleri idi. Çünkü tohumlarımız, kanatla-
rını kendi güçleri ile kuşlar gibi çırpamazlardı. Kuşlar meyve ve tohumlarımızı yemek için dallarımıza
konmak üzere süzüldükleri, sağıldıkları zaman kanatlarındaki tüylerin durumlarını kabartarak değiş-
tiriyorlar, böylece diledikleri yönde havada kayarak ilerleyebiliyorlardı. Herhâlde tüylerde bir keramet
vardı. Biz de tohumlarımızı tüylendirmeyi düşündük. Hemen de faydasını gördük. İri cüsseli, ağırca
tohumlara taktığımız uzun ve içi hava ile dolu tüylerle, tohumların hem özgül ağırlığı azalıyor, hem de
havada yer çekimine direnebilmeleri için yüzeyleri genişliyordu. Tüylerin de birçok çeşidini denedik.
Tüylerin tohumlara takılacağı yer üzerinde de incelemeler yaptık. Bazı tohumlara paraşüt gibi açılan
tüyler de taktık. Bak o kâğıttaki kedi otu tohumlarındaki tüyler öyle işte. Fakat o kesedeki tohumlar
içinde sıraca otunun tohumundaki paraşüt naylon gibi ince bir zardan yapılmıştır.
(…) Hikmet Birand, Alıç Ağacı ile Sohbetler
II. Metin
Hikmet Birand Kimdir?
Karaman’da doğdu, ilk ve orta öğrenimini burada tamamladı. İstanbul Halkalı Yüksek Ziraat Okulun-
dan ziraat mühendisi olarak mezun oldu. 1928’de devlet bursuyla Bonn Üniversitesinde botanik bilimi
üzerine eğitim aldı. Daha sonra yurda dönüş yaptı ve Ankara Yüksek Ziraat Enstitüsünde botanik kür-
süsü başkanlığına atandı. Bitki sosyolojisi bilim dalının Türkiye’deki kurucusu oldu. Türkiye’de modern
anlamda ilk bitki müzesi olan ANK Herbaryumu’nu kurdu. Prof. Dr. Hikmet Birand ülkemizin bitki
örtüsünün tanıtılması ve ormanlarımızın korunması için çalışmalar yaptı. Bitkiler üzerine kitaplar yaz-
dı. Ondan geriye Büyük Ada’nın Yeşil Örtüsü, Keltepe Ormanlarında Bir Gün, Alıç Ağacı ile Sohbetler,
Anadolu Manzaraları, Kurak Çorak gibi hep ağaç ve bitki örtüsü üzerine yazılmış ve insanları bilinçlen-
dirmeyi amaçlayan kitaplar kalmıştır.
Komisyon
525