Page 403 - Türk Dili ve Edebiyatı 12 Beceri Temelli Etkinlik Kitabı
P. 403
199 TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI 12 Ortaöğretim Genel Müdürlüğü
1. Ayverdi, bütün hayatını cedlerin bıraktığı eserleri anlatmaya, onların yaşama üslûbunu tanıtmaya
adamış gibidir. Eserlerinde; şeref ve itibar kazanmayı, asil ve vakur bir millet olmayı bize Anadolu
ve Balkanlar Türkiyesi’nde yaşadığımız muhteşem medeniyet asırlarının öğrettiğini anlatır. Yeni
nesillere, hatta bilgisi sınırlı yetişkinlere, kendimizi bilmeyi öğretir. “Emanet olan davayı kucakla-
yan” her mefkûre (ideal) sahibi gibi, o da bu işin millî bir vazîfe olduğunun şuurundadır.
M. Mehdi Ergüzel, Sâmiha Ayverdi
Bu paragraf ve açılış konuşmasını göz önünde bulundurduğunuzda Sâmiha Ayverdi’nin eserlerinde
anlattıkları ile Kubbealtı Akademisinde yapmak istedikleri arasında hangi benzerliklerden söz ede-
bilirsiniz? Açıklayınız.
2. Metin, Sâmiha Ayverdi’nin topluma karşı sorumluluk duygusu hakkında sizde nasıl bir izlenim
uyandırmaktadır?
3.
Sâmiha Ayverdi, 1905 yılında, eski İstanbul konaklarının birinde aramıza katıldı. Daha çocuk
yaşlarından itibâren konağın harem bölümünden selâmlık bölümüne geçti. Orada babasının dizi
dibinde oturarak yapılan sohbetlere kulak verdi. (…) Babasının ve annesinin yakın dostlarından
o eski İstanbul efendilerinden ve kadınlarından dinledikleri, daha sonra kaleme aldığı eserlerinde
ateşböcekleri gibi parıldamaya başladı.
Kulağı, önce Osmanlı Türkçesi’nin zenginliğiyle, âhengiyle nakışlandı. (…) Böylece hem babası-
nın hem de yakın çevresinin kütüphanelerindeki kıymetli eserlerden bol bol istifâde etmek imkâ-
nına kavuştu. Târih, tasavvuf, edebiyat, içtimâiyât (toplum bilimi) üzerine yazılan kitaplarla çok
ilgilendi. Çok okudu, çok araştırdı.
Yavuz Bülent Bâkiler, Sâmiha Ayverdi
Sizce bu metinde anlatılan şartlar Sâmiha Ayverdi’nin hitabetine ne gibi katkılar sağlamıştır? Açık-
layınız.
402
Hazırlayan: Pınar HACISALİHOĞLU