Page 467 - Türk Dili ve Edebiyatı 12 Beceri Temelli Etkinlik Kitabı
P. 467

TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI 12                         Ortaöğretim Genel Müdürlüğü


                                             CEVAP ANAHTARLARICEVAP ANAHTARLARI
             köşe yazılarıyla, romanlarıyla, şiirleriyle genellikle bu mücade-  len ancak kendi kültürümüzde uyuşmayan yabancı değerlerden
             lede yerlerini alır ve milletin tarafında olurlar. Bizim edebiya-  arınmış,  ulusal  ve  tarihsel  doğamıza  uygun  olması  gerektiğini
             tımızda da Osmanlı'nın zor ve son dönemlerinde milliyetçilik   belirtmiştir.
             akımına  ilgi  artmış;  Millî  Edebiyat Dönemi’nde  hem  verilen
             mücadeleyi destekleyen hem Türk’ün Türk’ten başka dostunun   2.  Olası cevap: Atatürk, toplumun yeniden biçimlenmesinde eği-
                                                            timi en önemli itici kuvvet olarak gören, Türkiye’nin çağdaş
             olmadığı vurgusunu dile getiren, milliyetçilik düşüncesi ağır ba-
             san eserler verilmiştir.                       bir devlet hâline gelmesinde akıl ve bilimi ön planda tutan bir
                                                            liderdir. Atatürk, öğretmenlere ve gençlere seslenerek millî bir
          2.  Yüzü halka dönük, halkın zor zamanlardaki mücadelesine şahit   eğitimin bağımsızlık savaşı kadar önemli olduğunu belirtmiştir.
             olmuş bir yazarın; yapma bir dille oluşturulmuş alafranga, yer-  Savaş sırasında ve zor şartlar altında eğitim-öğretim kongresi-
             lilikten uzak bir edebiyata yönelmesi değil, millî bir edebiyattan   nin düzenlemesi; Atatürk’ün eğitime, öğretmenlere ve gençlere
             yana olması beklenir.                          duyduğu güvenin göstergesidir. Böyle bir dönemde yapılan bu
          3.  Olası cevap: İnsanoğlu, ilk çağlardan beri maddeyi kendi isteği,   konuşma ve kongre dünya tarihinde belki de hiç bir ülkenin yap-
             ihtiyacı doğrultusunda, konfor arayışının yönlendirdiği düzey-  madığı, hiçbir devlet adamının düşünmeye cesaret edemediği bir
             de işlemiş, kullanmıştır. Madde, hayatın gerekli parçası, insan   harekettir.
             mutluluğunun anahtarlarından biridir. Ancak zamanla madde   3.  Olası cevap: Milletin yapısı kültürlerini oluşturur. Bir millet ne
             insan hayatında ihtiyaçları karşılamanın çok ötesinde bir tahta   kadar özgün ve millî bir karaktere sahipse oluşacak kültür o den-
             kurulmuş, araç olmaktan çıkıp amaca dönüşmüştür. Hem de   li güçlü olacaktır. Eğitim, bu sağlam kültürel değerlerin izlerini
             öyle bir amaç ki uğruna savaşların verildiği, her yolun mübah   taşır  ve  toplumun  bir ürünüdür.  Kültür  de  toplum bireylerine
             sayıldığı, mutluluğun anahtarı, hayatın yegâne anlamı... Peki, in-  eğitim yoluyla aktarılır. Bu nedenle kültür ve eğitim arasında
             san yaşam standartlarını yükselttikçe, daha çok imkân, daha çok   karşılıklı bir ilişki vardır.
             konfor, daha çok refah elde ettikçe daha mı mutlu olur? Daha
             çok tüketebilme imkânı bizi daha mı mutlu kılıyor? Kendini   Etkinlik No.: 199
             gelişmiş, ekonomik gücü yetersiz ülkeleri gelişmemiş ülke, diye
             sınıflandıran birtakım ülkeler, gayrisafi millî hasılası yüz güldü-  1.  Ayverdi’nin her iki zeminde de millî miras ve şuuru önemsediğini;
             ren ülkeler gerçekte mutlu insanların yaşadığı ülkeler mi? Evet,   millî ve manevi değerleri koruma, gençlere ortak hafıza ve idealler
             cevabını veremiyorsunuz. İnsanların yalnızlıkları içine gömül-  kazandırmaya yönelik büyük bir çaba içinde olduğunu görüyoruz.
             düğü, psikolog ve psikiyatrlara en yüksek düzeyde ihtiyaç duyu-  2.  Metin, bende yazarın topluma karşı sorumluluk bilinci yüksek
             lan ülkeler; maddeyi önceleyen, bütün enerjisini maddi kazanca   bir birey olduğu izlenimi uyandırmıştır.  Toplumda gördüğü
             ve seviyelerini yükseltmeye ayırırken onun yanı sıra manayı geri   olumsuzlukları dile getiren, hatalara sessiz kalmayan hatta so-
             plana iten, insanın manevi gelişimine kulak asmayan ve nihaye-  runları elinden geldiğince gidermeye çalışan, bu yolda girişim-
             tinde maddeyi öncelemenin sonuçlarını bütün dezavantajlarıyla   lerde bulunan bir yazarla karşı karşıyayız.
             gören insanların yaşadığı ülkeler…
                                                        3.  Söylevci, toplumunu ve tarihini yakından tanımalıdır. Hayat
           Etkinlik No.: 197                               şartları Ayverdi’ye bu imkânı tanımıştır.  Çok zengin, renkli bir
                                                           sosyal/kültürel çevrede yetişmiş, pek çok edebiyatçı ve devlet
          1.  Hayatımızda dil olmasaydı duygu ve düşüncelerimizi bu kadar   adımının sohbetini dinleme imkânı bulmuştur. Okumaya, araş-
             rahat ve açık bir şekilde ortaya koyamazdık, insanlarla iletişimi-  tırmaya, insanlara ilgisi onu fikrî ve kültürel anlamda derinleş-
             miz çok sorunlu hâle gelirdi. Dil olmasaydı insanlığın gelişimi   tirmiş bu hayatta söyleyecek sözü olan biri olarak yer edinmesini
             bu boyutta olmazdı. Çünkü dil ile insanın zihnî gelişimi arasında   sağlamıştır. Yazarın zengin bir Türkçenin konuşulduğu çevrede
             sıkı bir ilişki vardır. İnsan dille düşünür, kendini dille ortaya ko-  yetişmesi dilini biçimlendirmiş, insanları etkileyecek düzeyde
             yar. Çoğu zaman dille sorunlarını çözer. Dilin olmaması duru-  söz söyleyebilen bir söylevci olmasına katkıda bulunmuştur.
             munda düşünmemiz, gelişimimiz, kendimizi ifade etmemizin bu
             düzeyde gerçekleşmesi mümkün olmazdı.       Etkinlik No.: 200
          2.  Olası cevap: Bir dilde yüzyıllardır kullanılan kelimelerin atılıp   1.  Batı kültür ve düşünce camiasının bir parçası olmak isteğinden
             yerlerine yeni kelimelerin kullanılması kültürel düzeyde sorun-  dolayı söylevcinin, çeviri hareketini Batı klasiklerinden başlat-
             ların yaşanmasına neden olur. Kelimelerin de bir hafızası vardır.   ması beklenir.
             Yüzyıllardır kullanılan bu kelimeler atılırsa hafızamız da yiter.
             Ayrıca her kelimenin zaman içinde kullanımından doğan bir   2.  Olası cevaplar:
             çağrışım alanı da vardır. Değişim olayı bu çağrışımların yok ol-  Bütün bu gayret, söylevcinin yeni bir alfabenin henüz kabul edil-
             masına da neden olur. Bu nedenle yazarın görüşlerine katılıyo-  diği ve yeterince basılı eser bulunmadığı bir dönemde yaşamış
             rum. Cevap yoruma açıktır.                    olmasından kaynaklanmaktadır. Metinde de ifade ettiği gibi yeni
          3.  Dilin kaybedilmesi vatanın kaybedilmesine eş değerdedir. Bin-  harflerle yazılmış eser sayısı çok azdır. Eski harflerle okuyup yaz-
             lerce yılın birikimi, kültürün taşıyıcısı ve koruyucusu dilin kaybı   mak yeni nesil için artık mümkün değildir. Dolayısıyla yeni ne-
             aynı zamanda vatanın kaybına da yol açar. Dil ile yaşadığımız   siller yeterli eserden mahrumdur. Hem telif hem tercüme yoluyla
             dünyayı anlamlandırırız. Millet olarak dil ile kendimize bir dün-  yoğun bir biçimde yayın sayısını arttırmaya girişmek zorunludur.
             ya kurarız. Dili kaybedersek kurduğumuz, anlamlandırdığımız   Bütün bu gayret, söylevcinin idealist bir eğitimci olmasından
             dünyayı kaybederiz. Bu nedenle vatana sahip çıkmak dile sahip   kaynaklanmaktadır. Konuşmacı edebiyat ve felsefe öğretmenliği
             çıkmakla başlar.                              yapmış, çeşitli seviyelerde okulların açılmasına, köy enstitülerinin
                                                           kurulmasına öncülük etmiş, özellikle kırsal kesimlerdeki gençle-
           Etkinlik No.: 198                               rin eğitim öğretimine önem vermiş, doğru bildiği yolda ülkesine
                                                           hizmet etme çabası içinde öncelikle idealist bir eğitimcidir.
          1.  Olası cevap: Sağlam nesiller ancak geçmişin üzerine geleceği
             koyarak yetişebilir. Bu nedenle gençlerin ilerleyebilmeleri adına   3.  Olası cevap:
             kendi gelenek, görenek ve kültürlerini öğrenmesi gerekir. Ancak   Gerçek bağımsızlığın ilimde düzeyi yükseltmekle mümkün ola-
             yetişmelerini  olumsuz  yönde  etkileyecek  eski  alışkanlıklardan   cağını söyler, bu yolda dünyanın neresinden olursa olsun ayırt
             da yeri geldiğinde vazgeçilmelidir. Atatürk de yeni millî eğitim   etmeden kültürel ve ilmî eserlerden faydalanmanın önemini an-
             sisteminin geçmişten gelen yanlış uygulamalardan uzak, özeni-  latırdım.


          466
   462   463   464   465   466   467   468   469   470   471   472