Page 54 - Türk Dili ve Edebiyatı - 9 | Beceri Temelli
P. 54

Ortaöğretim Genel Müdürlüğü                          TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI 9          25

             2.ÜNİTE > Hikâye      Kazanım: A.2.8. Metinde anlatıcı ve bakış açısının işlevini belirler.
             Alan Becerileri: Okuma Becerisi  Genel Beceriler: Eleştirel Düşünme Becerisi
             Etkinlik İsmi                     ANLATICI VE BAKIŞ AÇISI                           25 dk.
             Amacı      Metindeki anlatıcı ve bakış açısının işlevini belirleyebilmek.           Bireysel


             Yönerge  “Toprak” adlı hikâyeyi, anlatıcı ve bakış açısının işlevini belirlemek için okuyunuz. Soruları cevap-
                      layınız.

                                                     TOPRAK
              Üzeyir, çekilen çizgiyi daha yakından görmek için eğildi. Toprağı eliyle yokladı. Nasırlı parmakları,
              ateşe dokunmuş gibi titrediler. Toprak can çekişiyordu. Damatlar, üzüntüyle birbirlerine baktılar.
              Üzeyir, gözleri toprağa dikili, uzun bir zaman öylece kaldı. Kaşları çatılmış, yüzündeki çizgiler geril-
              mişti. Hızlı hızlı nefes alıyor, keskin bakışlarla toprağı delmek istermişçesine süzüyordu. Sonra bir-
              denbire:
              — Sırtlayın bakalım sabanı, dedi. Öküzleri de önünüze katın, öbür başa yürüyün.

              Damatlar silkindiler. Biri öküzleri boyunduruktan ayırdı, öbürü sabanı sırtladı.
              Tarlanın öbür başına geldikleri zaman, sabanın ardına Üzeyir geçti...

              Uzun bir değnekle kuyruk sokumlarından dürtülen öküzler hızla ileri atıldılar, saban bir tüy hafifli-
              ğiyle uçtu. İyi bilenmiş demir, hafif bir cızırtı ile kaydı. Üzeyir arkasına baktı. Siyah ve sert toprak çakı
              ile çizilmiş gibi ipince bir çizgiden başka bir şey görünmüyordu. İncecik, melun bir çizgi. Üzeyir, içini
              boşaltan bir hiddetle toprağa tükürdü.

              Damatlar korku içinde önlerine baktılar. Ağızlarını açıp bir şey söylemeye cesaret edemediler. Üzeyir,
              kendi kendine konuştu:

              — Toprak kurumuş... Yağmur yağmazsa buna saban demiri işlemez gayri... Kayaları bile delerdim bu
              öküzle bu toprağı delemiyorum (...) Ama o, aylarca evvel söylememiş miydi?.. Topraktan fayda yoktu
              artık... Emmi oğulları kasabada birer dükkân açmışlar, koyun pöstekisi topluyorlardı. Kazançları da
              rahatları da yerindeydi. Hem kasabalık yer köye benzer miydi hiç?.. Akşamları pırıl pırıl ışıklar ya-
              nıyor, çeşmelerden gürül gürül sular akıyordu. Üstelik emmi oğulları, onu işlerine ortak etmek için
              çağırmışlardı da... “Rençperin işi, iğne ile kuyu kazmaya benzer.” demişlerdi. “Ne kadar gayret etsen
              sonunu bir türlü bulamazsın, dolap beygiri gibi çalışması da caba... Ama ticaret öyle mi ya?.. Oturdu-
              ğun yerde beşe al, ona sat... At paracıkları cebine, yan gel keyfine bak...”
              (...)
                                                                         (Metin, aslına sadık kalınarak alınmıştır.)
                              Orhan Hançerlioğlu, Başlangıcından Bugüne Türk Hikâye Antolojisi, Varlık Yayınları, İstanbul, 1975.


             1.  Hikâyenin hâkim bakış açısına sahip olan anlatımını, Üzeyir’i kahraman anlatıcı olacak şekilde
                yeniden düzenleyiniz (Üzeyir’in kendi kendine konuştuğu kısım hariç.).



















                                                                                                    53
   49   50   51   52   53   54   55   56   57   58   59