Page 44 - Biyoloji 11 | 1. Ünite
P. 44
İNSAN FİZYOLOJİSİ
Gırtlak Kanseri
Gırtlağa yerleşmiş kanserleşmiş hücrelerin oluşturduğu tümörle gırtlak kanseri rahatsızlığı ortaya çıkar.
Genellikle ses tellerine yakın bölgede oluştuğu için ses kısıklığı, yutkunma sırasında zorlanma ve ağrı, nefes
darlığı gibi belirtiler ortaya çıkar. Gırtlak kanseri olan hastaların yüzde 95'i sigara içen kişilerdir. Tümörün
boyutuna, evresine, metastaz durumuna, kişinin yaşına ve genel sağlık durumuna göre tedavisi yapılır. Cer-
rahi yöntem yanında radyoterapi veya kemoterapi kullanılır.
Akciğer Kanseri
Daha çok ilerleyen yaşlarda ortaya çıkan ve en önemli risk faktörü tütün mamulleri tüketimi olan bir ra-
hatsızlıktır. Akciğer kanserinin tütün mamulleri kullananlarda görülme sıklığı, kullanmayanlara göre 20 kat
daha fazladır. Bu rahatsızlığın belirtileri nefes darlığı, göğüs ağrısı, ses kısıklığı, kanlı balgam çıkartan öksü-
rük, iştah ve kilo kaybıdır. Kanserojen sanayi maddeleri ve yüksek dozda radyasyon da akciğer kanserine
yol açar. Vücuttaki diğer organlarda gelişen kanserin metastazıyla da bu rahatsızlık gelişebilir. Akciğer rahat-
sızlığının tedavisinde kemoterapi ve radyoterapi de uygulanır. İyi huylu tümörler ameliyatla yok edilebilir.
OKUMA PARÇASI
AKCİĞER KANSERİNE KARŞI ETKİLİ SEBZELER
Georgetown (Corçtavn) Üniversitesi Tıp Fakültesi araştırmacıları brokoli, karnabahar, su teresi gibi
turpgillerde bulunan bazı bileşiklerin gerek hayvan deneylerinde gerekse insan akciğer kanser hücreleriyle
yapılan deneylerde akciğer kanserinin gelişimini önlediğini açıkladılar. New York’taki Kanser Önleme
Enstitüsüyle başka kanser uzmanlarının birlikte yürüttükleri çalışmaya katılan araştırmacılar, bu sebze-
lerden yapılan haplarla sigara kullanan ve bırakmış olanlarda akciğer kanserinin ortaya çıkmasının ya da
ilerlemesinin engellenebileceği düşünmektedirler. Bu sebzelerdeki etken maddeleri içeren ilaçların ve bu
sebzeleri yemenin de insanlarda kansere yakalanma riskini azaltabileceğini söylüyor.
Ekibin yürüttüğü çalışmalardan birinde, elde edilen aktif maddelerin, kansere yol açan maddelere ma-
ruz kalındıktan sonra kanser evrelerinin gelişimine etki yapıp yapmayacağı denenmek istenmiştir. Araş-
tırmacılar önce deney farelerine sigaradaki kanser yapıcı maddelerden aşılamışlar ve daha sonra farelerin
bir grubuna sebzelerden elde edilen bileşikleri yedirmeye başlamışlardır. Sonuçta bu besinlerdeki kimya-
salların, iyi huylu akciğer tümörlerinin kötü huylu kanser tümörlerine dönüşmesini, kontrol grubundaki
farelere kıyasla azalttığını gözlemişlerdir.
İkinci deneyde aynı bileşiklerin, hücre gelişimi ve yönetiminde önemli rol oynayan bir gen aşılanarak
gelişmesi hızlandırılmış insan akciğer kanser hücreleri üzerindeki etkisi araştırılmıştır. Laboratuvar dene-
yinde bu besinlere ait etken maddelerin türevinin, insan akciğer kanser hücrelerinin büyük kısmını yok
ettiği görülmüştür.
Londra’daki University College araştırmacılarınca yönetilen bir araştırma, sıradan yiyeceklerimiz ara-
sında başta gelen fasulye, ceviz ve tahıl ürünlerinde etkili bir kanser önleyici maddenin varlığını ortaya
çıkardı. Mercimek, bezelye, fasulye gibi baklagillerle, ceviz, fındık ve buğday kepeğinde bulunan etken
maddenin tümör gelişiminde anahtar rol oynayan enzimi baskıladığı bulunmuştur. Araştırmacılara göre
bu gıdalar bakımından zengin bir diyet kanser riskini azaltırken, baskılayıcı madde de kanser tedavisi için
yeni bir yöntemin ortaya çıkması anlamına geldiğini düşünmektedirler.
Günümüzde yaygın olarak kullanılan kanser ilaçlarının daha etkili hâle getirilmesinde kullanılabile-
ceğini göstermektedir. Kullanılan kemoterapi ilaçlarının hemen hepsi bir ölçüde toksik (zehirli) olduğun-
dan bu bileşik yaygın bir kanser tedavi aracı olmaya aday görünmektedir.
(Düzenlenmiştir.)
Bilim ve Teknik Dergisi, Ekim 2005
148