Page 13 - Çağdaş Türk ve Dünya Tarihi | 3.Ünite
P. 13
Muhammed Ali Cinnah
1876’da Karaçi’de dünyaya gelen Muhammed Ali Cinnah (Görsel 3.8), Pakistan’ın kurucusudur.
Hindistan Yarımadası’nın Hindistan ve Pakistan olarak iki ayrı devlete ayrılmasının İngiltere’ye kabul
ettirilmesi, onun çalışmaları sonucunda gerçekleşmiştir.
Cinnah, Londra’da hukuk eğitimi almıştır. Önce Hindistan
Ulusal Kongresi’ni desteklemiş sonra Tüm Hint Müslüman-
ları Birliğine katılmıştır. İngiliz egemenliğine karşı Hindular ve
Müslümanların siyasal birlik kurmasının gerekliliğini savunmuş-
tur. İngiltere’nin 1935’te yayımladığı Hindistan Yönetim Yasası
Cinnah’ı, Hindistan’da Hindularla Müslümanların bir arada aynı
devlet çatısı altında yaşamalarına olanak kalmadığına inandır-
mıştır. Cinnah, yaşadığı hayal kırıklıkları üzerine Müslüman mil-
liyetçiliği hareketini başlatmıştır. Muhammed Ali Cinnah’ın ön-
derliğinde başlayan ve gelişen hareket üzerine 1940’ta Lahor’da
toplanan Müslüman Birliği Cemiyeti Kongresi’nde Hindulardan
tamamen ayrı ve bağımsız bir Pakistan Devleti kurulması karar-
laştırılmıştır.
Cinnah, uzun süren kararlı bir mücadele sonunda Hindistan
Yarımadası’nın çeşitli coğrafi bölgelerine dağılmış ve farklı diller Görsel 3.8: Muhammed Ali Cinnah
konuşan Müslümanları, tek bir ulus ve devlet altında toplamayı
büyük oranda başarmıştır.
3.2.3. Emperyalist Devletlerin Afrika’daki İnsan Hakları İhlalleri
Fransa’nın Cezayir’i İşgali
Osmanlı egemenliğinde dayılar (valiler) tarafın-
dan yönetilen Cezayir, 1830’da Fransa’nın işgaline
uğradı. Fransa, Cezayir halkının işgal karşısında
gösterdiği direnişi kırmak ve bağımsızlık yanlısı ha-
reketlere engel olmak için askerî, siyasi, dinî, kültü-
rel, ekonomik vb. her türlü baskı yolunu denedi.
Ülkedeki Fransız yönetimine ve onun uygula-
malarına karşı uyanışta Abdülhamid Bin Badis’in
önderliğinde 1931’de kurulan Cezayirli Müslüman
Alimler Cemiyetinin büyük bir etkisi oldu. Bin Badis,
görüşlerini “Dinimiz İslam, dilimiz Arapça, vatanı-
mız Cezayir.” sloganlarıyla dile getirdi.
II. Dünya Savaşı esnasında ve sonrasında orta-
ya çıkan siyasi durum, Cezayir halkındaki bağımsız- Görsel 3.9: Setif Katliamı sonrası yapılan gösteriler
lık düşüncesinin canlanmasını sağladı. Savaş son-
rası 5 Ağustos 1945’te Cezayir’de yapılan törenlere katılanların Cezayir bayrağı taşımaları üzerine işgal
kuvvetleri, gerçekleştirdikleri silahlı saldırıda tank ve savaş uçakları kullandılar. Yaşanan olaylarda en az
40 bin Cezayirli hayatını kaybetti. Bu olay, tarihe Setif Katliamı olarak geçti. Setif Katliamı, Cezayirliler
tarafından soykırım olarak anılmaktadır (Görsel 3.9).
1948-52 yılları Cezayir’de işgale karşı ayaklanmaya hazırlık yılları oldu. Bu amaçla kurulmuş olan
Demokratik Özgürlüklerin Zaferi İçin Hareket adlı örgütün bünyesinde faaliyetler yürütüldü. Gerekli
hazırlıklar yapıldıktan sonra 1 Kasım 1954’te bir bildiriyle halk silahlı ayaklanmaya çağrıldı ve işgale
karşı silahlı mücadele başlatıldı. Önce Avles ve Kabiliye’de başlatılan silahlı mücadele çok kısa sürede
30 şehirde koordineli ve eş zamanlı olarak yayıldı. Ayaklanmanın merkezîleştirilmesi amacıyla Ulusal
Kurtuluş Ordusu adında bir teşkilat oluşturuldu.
105