Page 252 - Defterim - Felsefe 10
P. 252
3. ÜNİTE
5. Her bireyin hakları vardır ve adalet bu hakların ko- 7. Doğanın bedensel ve zihinsel yetenekleri dağıttığı do-
runmasıyla ilgilidir. Eğer biri bu hakları ihlal ederse ğal durumda insanlar arasında saf bir eşitlik vardır.
adalet bu kişinin işlediği suçla orantılı olarak ceza- Bedensel olarak güçlü ve hızlı düşünen bir insanla,
landırılmasını gerektirir. Peki hakların sınırları ne- zayıf ve yavaş düşünen insan arasındaki fark, birinin
lerdir? Kimine göre haklar bencil çıkarlarla ilgili ay- diğerine üstünlük iddiasını doğrulayacak kadar fazla
rıcalıklardır kimine göre ise sadece varsayımlardan değildir. Çünkü bedensel ve zihinsel olarak zayıf olan
ibarettir. Kimi, hakların insanın doğasından kaynak- kişi, yeteri kadar insanla veya bir hile ile güçlü olanı
landığını söyler kimi de akıl yürütme kapasitemize öldürmeye yetecek kadar güçlü sayılır. Bu doğal eşit-
bağlı olduğunu ileri sürer. lik güçlü, zayıf herkesin ölüm korkusu yaşamasına ve
Bu parçadan aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz? diğer insanlara karşı güvensizlik hissetmesine neden
A) Hak kavramının, üzerinde uzlaşılmış bir tanımı olur. Bu güvensizliğin sonucu ise herkesin herkese
yoktur. karşı daimî bir savaş hâlinde olmasıdır. Bunu engel-
lemek için insanlar kendi aralarında yaptıkları bir
B) Haklar adaletin temelini oluşturur. sözleşme ile bazı haklarını devlete devrederler.
C) Hakların ihlali suç sayılır. Thomas Hobbes’un görüşlerini yansıtan bu parça-
D) Cezalar suça bağlı olarak verilmelidir. ya dayanarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
E) Haklara saygı her bireyin yükümlülüğüdür. A) İnsanlar barışı sağlamak için devletle sözleşme
(2014-YGS) yaparlar.
B) İnsanlar doğuştan eşit oldukları için bir otoriteye
ihtiyaç duyarlar.
C) Toplumsal yaşama geçişle insanlar arasındaki
eşitlik güvensizliğe neden olur.
D) Devlet kendi başına bir amaç değil, barışı sağla-
mak için bir araçtır.
6 . Bölüm: Siyaset Felsefesi
E) Devlet insanlar arasındaki sözleşmenin sonucudur.
(2016-YGS)
6. Rousseau, yasa yapmanın ya da yasaları değiştirme-
nin Yunan kent devletlerinde olduğu gibi yani bütün
halkın bir araya gelip istişare ederek sonra da oy-
layarak yapılması gerektiğine inanıyordu. Bu şekilde
“genel irade” ortaya çıkmış oluyordu. Böylece her
bireyin kendi istediği olmasa da bir bütün olarak
toplum için iyi olanın uygulanacak olduğuna dair 8. Doğal özgürlüğümüz, insanlığımızın zorunlu bir
bir güven vardı. Butum toplum için iyi olanın ortaya parçasıdır. Özgürlüğümüzden tamamen vazgeçer-
konacağına dair bir idrakın varlığı, halkın kendile- sek ya da köleleşirsek tam insan olmaktan çıkarız.
rini yönetmek için seçtiği kişilere bu ya salan uygu- Toplum, özgürlüğümüzü tamamen elimizden alsaydı
lamaya geçirme görevini verirken rahatlık sağlardı. topluma katılmanın hiçbir anlamı olmazdı; çünkü
Çünkü bütün halkın birlikte hareket ederek yaptığı bu zamanla insanlığımızı kaybederdik. Peki özgürlüğü-
yasalar herkesi mutlak olarak bağlamaktaydı. müzü feda etmeden bir devlet oluşturabilir miyiz? Bu
Bu parça, siyaset felsefesinin aşağıdaki soruların- olanaksız gibi görünebilir ama bireysel özgürlükleri-
dan hangisinin sorgulanmasına örnek oluşturur? miz ile kamu çıkarını bağdaştırabiliriz.
A) Bürokrasiden vazgeçilebilir mi? Bu parçada dile getirilen devlet görüşü aşağıdaki
B) En mükemmel yönetim biçimi hangisidir? filozoflardan hangisine aittir?
C) İktidar kaynağını nereden alır? A) Rousseau B) Aristoteles
D) Bireyin temel hakları nelerdir? C) Hegel D) Platon
E) Sivil toplumun anlamı nedir? E) İbn-i Haldun
(2015-YGS) (2017-YGS)
250