Page 97 - DEFTERİM TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI 10
P. 97
ÖRNEK
Adapazarı’na demişler Ada. Mektup yok sıladan dağlar kar mıdır?
Yâr elinden yaralarım ziyade. Akar gözüm yaşı bir pınar mıdır?
Çiğdemleri dağda gülü ovada, Kuşlar eşin bulmuş ilkbahar mıdır?
Açtı bahar çiçekleri Ada’nın. Açtı bahar çiçekleri Ada’nın.
Şükrü ELÇİN, Halk Şiiri Antolojisi
Çözümleme: Bu dizelerde söyleyici, gurbette yaşadığını ve memleketinden
bir mektup gelmediğini, sevdiğinden ayrı olmanın verdiği üzüntüyü dile
getirdiğinden dörtlükler âşık edebiyatından alınmıştır.
Âşık Karşılaşmaları (Atışma): Âşıkların doğaçlama olarak belirli bir kural çerçevesinde
söyleşmelerine “atışma” denir. En az iki âşığın dinleyici huzurunda karşı karşıya gelerek
birbirlerini sazda ve sözde belli kurallar çerçevesinde denemeleri esasına dayanır.
Atışmalarda âşıklar rakiplerine üstün gelmek için onu mat etmenin yollarını ararlar.
ÖRNEK
Aldı Sümmani Aldı Şenlik
Dertli Sümman sana verdi zahmeti Sefil Şenlik bu müşkülün halleder
Şimdi sakin olak edek rahatı Ruhlar ondan geldi hep ona geder
Neye memur olmuş nedir hizmeti Cümle ruhu sura o taksim eder
Bari anlayalım her cihetinden Müşkülün galdı mı bir cihetinden
Şükrü ELÇİN, Halk Şiiri Antolojisi
Askı (Muamma) Çözme: Âşıklık geleneğinde manzum bilmece hazırlayıp bunu herkesin
görebileceği bir yere asmaya muamma asmak, bu muammanın doğru cevabının
verilmesine ise muamma çözmek denir.
ÖRNEK
Âşık Veysel: Kul Ahmet:
O nedir ki canlı gezer doğurmaz O katırdır, canlı gezer doğurmaz
O nedir ki gönülde var elde yok O sevdadır, gönülde var, elde yok
O nedir ki dili vardır çağırmaz O ölüdür, dili vardır çağırmaz
O nedir ki deryada var gölde yok O incidir, deryada var, gölde yok
Ali Berat Alptekin, Âşık Veysel / Türküz Türkü Çağırırız
95