Page 99 - DEFTERİM TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI 10
P. 99
Nazire Söyleme: Nazire, bir şairin şiirine karşılık olarak başka bir şair tarafından aynı
uyak ve ölçüde yazılan şiirdir.
ÖRNEK
VARSAĞI DEM SÜRELİM
Bre ağlar bre beyler, Muzipler buraya gelir.
Ölmeden bir dem sürelim. Gelmeden bir dem sürelim.
Gözümüze kara toprak, Hâlimiz perişan olur.
Girmeden bir dem sürelim. Olmadan bir dem sürelim.
Aman ey Allah’ım aman, Açıktır dâim yolumuz.
Ne aman bilir ne zaman. Ayandır dosta hâlimiz.
Üstümüze çayır çimen, Açılmış iken gülümüz,
Bitmeden bir dem sürelim. Solmadan bir dem sürelim.
Karacaoğlan der canan, Gözümüzün kurumaz yaşı.
Güzelim sözüme inan. Deryâmi’nin gam telâşı.
Bu ayrılık bize heman, Yârdan aldım gaflet taşı
Ermeden bir dem sürelim. Almadan bir dem sürelim.
Halil Açıkgöz, Âşık Deryami, Hayatı ve Eserleri
Çözümleme: Âşık Deryâmi, Karacaoğlan’ın “bir dem sürelim” redifli
varsağısına aynı uyak ve ölçüyle nazire söylemiştir.
Usta-Çırak İlişkisi: Âşıklar, genellikle bir usta âşığın yanında onun çırağı olarak
yetenekleri ölçüsünde olgunlaşırlar. Gelenek gereği âşığın şairlikteki ustalığı için üstat
da denilen bir âşığın yanında ders alması gerekmektedir.
ÖRNEK
Âşık edebiyatında çırak yetiştirme geleneği yüzyıllar boyu yaşatılan
geleneklerden biridir. Usta âşık saza ve söze kabiliyeti olan bir genci
çırak edinir, yanında gezdirir, saz ve söz meclislerine sokar, günü gelince
mahlasını verir. Yıllar boyu ustasına hizmet eden ve bu arada âşıklığın
vecibelerini öğrenen çırak da zamanı gelince ustanın izniyle şiirlerini
çalıp söylemeye başlar. (Bazı âşıkların kendisinden birkaç yaş küçükleri
çırak tutup âşık olmasını sağladığı da olur. Sözgelişi Sivaslı Dilhunî’nin,
çırakları Garip Bilgin ve Yakup Bilgin arasında pek yaş farkı yoktur.)
Doğan Kaya, Âşık Edebiyatı Araştırmaları
97