Page 106 - Defterim TDE 9
P. 106
TEST – 3 2. ÜNİTE: HİKÂYE
1. Memduh Şevket Esendal, insanımızın zaaflarını 3. Aşağıdakilerden hangisi bir hikâyenin çözüm
ve güçlü yanlarını, onları yaşatan iç dinamikleri, bölümünden alınmış olabilir?
değişim karşısındaki tavırlarını öykülerinde
A) Elli yaşına gelince, korsanlar onu “Artık
anlatmıştır. Anlam açıklığı ve söz iktisadı, onun
iyi kürek çekemez!” diye çıkarıp bir adada
öyküde aradığı temel nitelikler olmuştur. Hayatın
satmışlardı. Efendisi bir çiftçiydi. On sene
bir anını, kesitini ama hepten önemsiz saydığımız,
kuru ekmekle onun yanında çalıştı. Allah’a
olaysız, entrikasız bir kesitini ele almış; yalın,
şükrediyordu. Çünkü artık bacaklarından mıhlı
sade ve süslemesiz bir biçemle aktarmıştır. İşçiden
değildi. Abdest alabiliyor, tam kıblenin karşısına
köylüsüne, zenginden yoksuluna her kesimden insanı
geçiyor, unutmadığı ayetlerle namaz kılıyor,
öykülemiştir.
dua edebiliyordu. Bütün ümidi memleketine,
Bu parçaya göre Memduh Şevket Esendal’ın Edremit’e kavuşmaktı.
hikâyelerindeki en belirgin özellik aşağıdakilerden
B) Otelin kapısından çıkınca gözleri kamaştı. Büyük
hangisidir?
bir güneş zeval (öğle) noktasına yaklaşmış,
A) Hikâyelerini gösterişsiz bir üslupla yazması ortalığı çiğ, şedit (şiddetli) ve beyaz bir ziya
DEFTERİM TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI 9 — ÇOKTAN SEÇMELİ SORULAR
(ışık) içinde bırakmıştı. Deniz sakin ve mavi
B) İnsanın iç dünyasını ve tepkilerini anlatması idi. Arabalar, tramvaylar yine eskisi gibi
geçiyor; herkes sanki eskisinden biraz daha hızlı
C) Toplumun farklı kesimlerini hikâyelerinde
yürüyordu.
işlemesi
C) Durmuş’un bir anasından başka kimsesi yoktu.
D) Hayatın bir anını, kesitini başarılı bir şekilde
Fakirdi. Ama gençti. Kuvvetli idi. Öküzünün
anlatması
biri ölünce tarlasını süremedi. Para kazanmak,
E) Hikâyelerinde özlü ve sade bir anlatımı tercih tekrar çiftini düzebilmek için gurbete gitmeye
etmesi karar verdi. Gurbet İstanbul demekti.
D) Hasan Bey yalnız vezir olmakla kalmadı. Şahın
evladı yoktu. Başvezirini veliaht etmişti. Bir yıl
sonra öldü ve Hasan Bey Acem diyarına şah
oldu. Bu suretle bütün Asya’nın tahtları gibi
2. Eskiden beri gelir, kahveye oturur, çayını içer,
Acem tahtı da Türk soyuna geçmişti.
herkesle merhabalaşır ama mutlaka yalnız oturur.
Kimselerin oyununa karışmaz, sohbetine katılmaz. E) İstanbul üç gündür sis içindeydi. Topkapı
Mahalleli onun bu hâlini ezber ettiği için ilişmez. Sarayı’nı açık kül rengi kalın bir bulut sarmış,
Gider bir köşeye çöker, gazetesini okur. Aman sanki bütün dünyadan ayırmıştı. Padişah artık
ne okuma! İlanlara varıncaya kadar hatmeder mermer havuzlu küçük bahçenin lâle tarhlarını
gazeteyi. Bulmacasını mutlaka çözer. Sabit kalemi (dikilecek yerlerini) bile göremiyor, gamsız
dudaklarının arasında gezdire gezdire, bir Mısır zamanlarda yaptığı gibi murassa (işlemeli)
tanrısı “Ra” hecesini bulup yerine yazana kadar... çerçeveli camlara hohlayıp parmağıyla “çifte
Bulmacayı bitirirse keyiflenir, bir çay daha söyler, vav” yazamıyordu.
bitiremezse suratını asıp kalkar.
Bu parçaya göre aşağıdaki ifadelerden hangisi
yanlıştır?
A) Mekân unsuru yüzeysel verilmiştir.
4. I. Sait Faik Abasıyanık önemli temsilcilerindendir.
B) İlahi bakış açısı söz konusudur.
II. Bir kesitin görüntüsü yansıtılmaya çalışılır.
C) Kişi ve zaman unsurları mevcuttur.
III. Serim, düğüm ve çözüm bölümleri bulunur.
D) Çehov tarzı bir hikâyeden alıntılanmıştır.
IV. İzlenim ve çağrışımlar söz konusudur.
E) Bir kişinin günlük yaşayışı aktarılmıştır.
Yukarıdaki numaralandırılmış ifadelerden hangileri
durum hikâyesi ile bağdaşmaz?
A) Yalnız I B) Yalnız III C) I ve II
D) II ve IV E) III ve IV
104