Page 107 - Tarih
P. 107

Tarih              11. Sınıf






               1913 Darbesi

               Siyasi görüş ayrılıkları sebebiyle parçalanmış olan Osmanlı ordusu,
               Balkan Savaşları’na hazırlıksız yakalanmıştır. Birbiri ardına alınan kötü
               sonuçlar nedeniyle Gazi Ahmet Muhtar Paşa istifa etmiş ve yerine
               Kâmil Paşa Kabinesi kurulmuştur. İktidarı tekrar ele geçirmek isteyen
               İttihatçılar, savaşta muhtemel yenilgiyi hükûmet değişikliği için kullan-
               mayı amaçlayarak ordu içinde partizanca davranışlarda bulunmuştur.
               23 Ocak 1913 günü Enver Bey, İttihat ve Terakkinin ileri gelenleri ile
               Bâbıâli’ye doğru yola çıkmış ve yol boyunca halk da onlara destek
               vermiştir. Bâbıâli’ye ulaşan darbeciler, başta Harbiye Nazırı Nâzım
               Paşa olmak üzere harbiye nazırının yaveri, sadaret yaveri ve polis
               komiserini öldürmüştür. Enver ve Talat beylerin baskısı ile sadrazam
               Kâmil Paşa istifa etmek zorunda kalmıştır. Sultan V. Mehmet Reşad
               (Görsel 4.10), İttihatçıların teklif ettiği Mahmud Şevket Paşa’yı sad-
               razam tayin etmiştir.

               Bâbıâli Baskını ile idareyi darbe sonucu ele geçiren İttihatçılar, bazı
               muhalifleri tevkif etmiş ve I. Balkan Savaşı’ndan sorumlu tutulan başta
                                                                                                Görsel 4.10
               eski sadrazam Kâmil Paşa olmak üzere kabine üyelerinin bazılarını      Sultan V. Mehmet Reşad
               ülkeden uzaklaştırmıştır.                                              (Topkapı Sarayı Müzesi)

               Edirne’yi kurtarma propagandasıyla işe başlayan yeni hükûmet, uğrunda darbe yaptığı Edirne’yi 30 Mayıs 1913
               tarihli Londra Antlaşması’yla Bulgaristan’a bırakmıştır. Bâbıâli Baskını’yla iktidarı ele geçiren İttihat ve Terakki,
               I. Dünya Savaşı mağlubiyetine kadar muhalefeti sindirerek ülkeyi tek partili bir rejimle yönetmiştir.

               Balkanlardaki Toprak Kayıpları

               XIX. yüzyılın başlarından itibaren Fransız İhtilali’nin yaydığı milliyetçilik fikri başta olmak üzere yaşanan
               çeşitli gelişmeler, Balkanlardaki milletlerin art arda bağımsızlık kazanmasına sebep olmuştur. 1804’teki
               yeniçerilere tepki olarak çıkan Sırp İsyanı, gittikçe milliyetçi bir karakter kazanmış ve Sırplar özerklik talep
               etmeye başlamıştır. Osmanlı Devleti 1812 yılında Bükreş Antlaşması’yla Sırplara ayrıcalıklar verse de
               1815 yılında yeni bir Sırp İsyanı’nın patlak vermesine engel olamamıştır. 1828-1829 Osmanlı-Rus Savaşı
               sonucunda imzalanan Edirne Anlaşması’yla Sırplar özerklik kazanmıştır. Sırpların, Osmanlı Devleti’nden
               tamamen kopuşu 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı sonucunda gerçekleşmiştir. 1875’te Bosna-Hersek’te
               başlayan isyanlar sonrası Sırbistan ve Karadağ, Osmanlı Devleti’ne karşı savaşa girmiştir. Osmanlı or-
               dusu, Sırp kuvvetlerini yenilgiye uğrattıysa da 93 Harbi’nde Rusların Osmanlı Devleti’ni mağlup etmesi
               sonucu imzalanan Ayastefanos Antlaşması’yla Sırplar bağımsızlığını elde etmiştir. İngiltere’nin müda-
               halesi sonucu Ayastefanos’un maddelerinin yeniden düzenlenmesiyle imzalanan Berlin Antlaşması’nda
               Sırbistan ve Karadağ’ın bağımsızlığı tanınmıştır.

               Yunanların bağımsızlığını kazanması sonrası Rusların tahrikleriyle Bulgarlar arasında da bağımsızlık
               duygusu yayılmıştır. 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı sonucunda imzalanan Berlin Antlaşması’yla Sofya
               merkezli Bulgar Prensliği’nin kurulmasına karar verilmiştir. II. Meşrutiyet’in ardından 5 Ekim 1908’de de
               Bulgaristan bağımsız bir devlet hâline gelmiştir.

               Yunanistan, bağımsızlığını kazandıktan sonra genişleme politikası izlemiş ve bu politikada Avrupalı dev-
               letlerden sürekli yardım görmüştür. Bu genişleme siyasetinde Girit önemli bir yer tutmuştur. 1878 Berlin
               Antlaşması’na Girit ile ilgili özel bir madde konmuş ve sorun artık uluslararası bir boyut kazanmıştır. 1878
               Halepa Fermanı ile Girit Rumlarına geniş haklar verilmiş ancak bu haklar, Ada’da yeni isyanlara neden
               olmuştur.  Yunanistan’dan, Girit’e gönüllü



                                                                                                           106
   102   103   104   105   106   107   108   109   110   111   112