Page 103 - Tarih
P. 103

Tarih              11. Sınıf








                  1889’da kurulan İttihâd-ı Osmanî Cemiyeti, 1895’te İttihat ve Terakki
                  Cemiyeti adını almıştır. 1909’da kendini parti olarak ilan eden İttihat
                  Terakki Cemiyeti, 31 Mart Vakası’nın bastırılması ile güçlenmiştir. Bâb-ı
                  Âli Baskını ile hükumeti tamamen ele alan parti Birinci Dünya Savaşı’nın
                  sonuna kadar devleti idare etmiştir.”                           BİLİYOR MUSUNUZ?




               Üç Tarz-ı Siyaset

               Avrupa’da yaşanan bu gelişmelerin Osmanlı Devleti’ne de yansımaları olmuştur. Osmanlı Devleti’nin son
               zamanlarında ülke parçalanmaya doğru giderken kötü gidişi önlemek amacıyla birtakım kurtuluş çareleri
               ortaya atılmıştır. Osmanlı Devleti’nde merkezî idarenin ve düşünce adamlarının, devletin dağılmasını ön-
               lemek için siyasi ve toplumsal birliği koruma çabaları, farklı fikir akımlarının ortaya çıkmasını sağlamıştır.
               Bu fikir akımları Üç Tarz-ı Siyaset olarak bilinmektedir.
               Osmanlı Devleti’nde ise devletin parçalanma tehlikesi karşısında pek çok aydın, Osmanlıcılık fikrini sa-
               vunmuştur.
               Osmanlıcılık fikrine göre ırk, dil, din ve mezhep ayrımı gözetilmeksizin Osmanlı halkları; haklar ve ödevler
               bakımından eşit kabul edilmiştir. Böylece ortak bir vatan kavramı etrafında bir Osmanlı ulusunun oluş-
               turulması amaçlanmıştır. Osmanlıcılık fikrinin oluşturulma amacı devleti parçalanmaktan kurtarmak ve
               mevcut sınırları korumak olmuştur. Tanzimat Devri’nde güçlenen Osmanlıcılık söylemi, Balkan Savaşları
               esnasında yaşanan millî felaket ve Rumeli topraklarının tamamının elden çıkması ile kesin olarak sona
               ermiştir. Namık Kemal, Ahmed Midhat Efendi ve Ziya Paşa gibi aydınlar Osmanlıcılık fikrinin önemli sa-
               vunucularındandır.

               İslamcılık, dünyadaki Müslümanlardan bir “İslam Birliği” meydana getirilmesi fikri ve eylemidir. Sultan
               Abdülaziz zamanında Osmanlıcılık fikrinin zayıflamaya başlamasıyla ortaya çıkan İslamcılık fikri, Avrupa-
               lılar tarafından Panislamizm olarak da adlandırılmıştır. Sultan II. Abdülhamid İslamcılığı fikirden eyleme
               dönüştürmüştür. Birinci Dünya Savaşı’nın başında halife tarafından ilan edilen cihat çağrısı etkili olma-
               mıştır. Bu savaş sırasında bazı Arap liderlerin Osmanlı’ya karşı İngilizlerin yanında yer alması, milliyetçilik
               fikri ve bağımsızlık düşüncesinin, İslamcılık fikrinin önüne geçtiğini göstermiştir. Sultan II. Abdülhamid ve
               ünlü şair Mehmet Akif Ersoy bu fikrin önemli savunucularıdır.
               Türkçülük, Türk birliğini kurmayı hedef alan bir siyasi düşüncedir. Bu düşünceye göre önce Osmanlı Türk-
               lerinin, Türk olmadıkları hâlde Türkleşmiş olanların ve millî bilinçten yoksun olanların bilinçlendirilmesi
               gerekmektedir. Daha sonra ise Asya kıtasıyla Doğu Avrupa’da yayılmış olan Türklerin birleştirilmesine
               geçilerek büyük bir siyasal milliyet meydana getirilmesi amaçlanmıştır.

               Ziya Gökalp, Yusuf Akçura, Mehmet Emin Yurdakul, İsmail Gaspıralı ve Ahmet Ağaoğlu Türkçülük fikrinin
               önemli savunucularındandır.


                  Türkçülük fikri, İttihat ve Terakki Cemiyeti ile birlikte XX. yüzyılın başın-
                  dan itibaren güçlenmiş ve bu fikir Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunda
                  da etkili olmuştur.                                             BİLİYOR MUSUNUZ?












                                                                                                           102
   98   99   100   101   102   103   104   105   106   107   108