Page 100 - Tarih
P. 100

11. Sınıf       Tarih






               Tanzimat’la başlayan modernleşme sürecinin doğal bir devamı olan Ka-
               nun-ı Esasi’nin ilanında, Genç Osmanlıların halkın yönetime katılması
               düşüncesi etkili olmuştur.

               Anayasada vekillerin bütün Osmanlıları temsil etmesi yönündeki hüküm
               bir tarafa bırakılmış, vekiller mensup oldukları ırk veya dinin temsilcileri
               gibi davranmaya başlamıştır. Özellikle farklı unsurların hükûmete karşı
               faaliyetleri, mecliste bir kargaşa ortamı oluşturmuştur. Padişah 13 Şubat
               1878’de Kanun-i Esasi’nin kendisine verdiği yetkiye dayanarak meclisi
               süresiz tatil etmiş ve otuz yıl sürecek olan II. Abdülhamid (Görsel 4.8)
               yönetimi başlamıştır.
               Tanzimat ve Meşrutiyet Dönemlerindeki Hukuksal Gelişmeler

               Tanzimat  Fermanı’nın  uygulanması  için  1840  yılında  40  madde-
               lik ceza kanunu çıkarılmıştır. Bu kanun çoban ile vezirin eşit tutulduğu
               bir anlayışla hazırlanmış ve bu kanunla merkezde sadrazamın, taşrada da
               valilerin keyfî uygulamalarına son verilmeye çalışılmıştır.


               1840 tarihli Ceza Kanunnamesi’nin eksiklikleri 1851’de Kanun-i Cedit ile
               giderilmeye çalışılmıştır. Bu kanunun en önemli yeniliği, kamu davası
               anlayışını getirmesi olmuştur. Böylece mağdur veya mirasçılar, suçluyu
               affetse bile devlet bunu kamu davası hâline getirip suçluyu cezalandır-
               ma yoluna gidebilmiştir. Yine Fransa kanunları örnek alınarak 1858’de
               daha kapsamlı bir Ceza Kanunnamesi ile 1870’te Askerî Ceza Kanunu
               oluşturulmuştur.
               Osmanlı ticaret hukuku da Fransa kanunları örnek alınarak hazırlanmış-
               tır. 26 Temmuz 1850’de oluşturulan Ticaret Kanunnamesi, özel hukuk
               alanında yapılan ilk kanundur.  Deniz ticareti hukuku ise Hollanda, Sicil-
               ya, Belçika ve Prusya kanunlarından da yararlanılarak 1863’te Ticaret-i
               Bahriye Kanunnamesi adıyla hazırlanmıştır. Ancak Avrupa ve özellikle
               Fransız hukukundan yapılan uyarlamalar, faiz konusunda olduğu gibi
               zaman zaman İslam hukukuyla çatışmıştır.                                              Görsel 4.8
                                                                                                  II. Abdülhamid
               Toprak hukuku alanında yapılan en önemli kanun, Arazi Kanunnamesi
               olup Ahmed Cevdet Paşa’nın başkanlığındaki bir heyet tarafından 1858
               yılında hazırlanmıştır. Arazi Kanunnamesi, sistem bakımından Avrupa
               etkileri taşısa da içerik yönünden bu dönemde Mecelle ile birlikte mey-
               dana getirilen iki millî kanundan biridir.

               Tanzimat Dönemi’nde, Fransız Medeni Kanunu örnek alınarak bir Os-
               manlı medeni hukuku hazırlanması gündeme gelmiş ancak bazı devlet
               adamları buna karşı çıkmıştır. Bunun üzerine 1868’de Ahmed Cevdet
               Paşa’nın başkanlığında bir komisyon tarafından Mecelle hazırlanmıştır.
               Mecelle, Tanzimat Dönemi’nde hazırlanan en önemli ve millî kanun olup
               borçlar, eşya ve yargılama hukukuna dair bölümlerden oluşmuştur. Aile
               ve miras hukukuna yer verilmemiştir. Hanefi fıkhına göre hazırlanan
               Mecelle, toplam 16 kitap ve 1851 maddeden oluşmuştur.
               Osmanlı Devleti’nde hukuksal gelişimin dönüm noktası, Kanun-ı Esa-
               si’nin kabulüdür.



          99
   95   96   97   98   99   100   101   102   103   104   105