Page 37 - Tarih
P. 37
Tarih 9. Sınıf
FRANK
KRALLIĞI
HAZAR
DEVLETİ
Talas
Harezm Taşkent
Sardunya
Kurtuba Sicilya BİZANS İMPARATORLUĞU Buhara Semerkant
Antakya Tebriz
Gırnata HORASAN
Cezayir
Girit Kıbrıs Sıffin Samarra
MAĞRİB Şam Bağdat Gazne
Merakeş Trablusgarp Kerbela Basra
Kahire Kudüs Kûfe İRAN
MISIR HİCAZ
Medine
Mekke
YEMEN
0 550 km
Harita 5.5
Emevi Devleti
Hristiyanlığı kabul etmeyen halk, 1492 yılından itibaren başta Kuzey Afrika olmak üzere değişik coğraf-
yalara göç etmek zorunda kalmıştır. Bu göçler esnasında buradaki Müslüman ve Yahudilere, Osmanlı
Devleti’nin büyük yardımları olmuştur.
Endülüs, Müslümanlar idaresinde yüksek ve parlak bir medeniyetin doğuşuna beşiklik etmiştir. Aynı dö-
nemde Batı’da akli faaliyetlerin yasaklanması nedeniyle karanlık bir dönem yaşamış ve Batılılar, Müslü-
manların kültürel gelişmesini fark edememiştir.
Hristiyanlar ancak Haçlı Seferleri’yle birlikte İslam medeniyetini yakından tanıma fırsatı bulmuştur. Batı-
lılar, Arapça eserleri kendi dillerine tercüme etmeye başlamıştır. Bunun sonucunda Sicilya ve İspanya;
Arapça yazılmış ilmî ve felsefi eserlerin Latinceye tercüme edildiği merkezler hâline gelmiştir.
Endülüs topraklarını tekrar ele geçirmeye başlayan Hristiyanlar, Endülüs medeniyetine duydukları hay-
ranlık sebebiyle Arapça eserlerin tercüme işini teşvik etmiştir. Bu sebeple İspanya, Avrupalı öğrenciler
için bir cazibe merkezi olmaya devam etmiştir.
Orta Çağ Avrupası bu sayede eski Yunan felsefesini ve özellikle Aristo’yu tanıma imkânını bulmuştur.
Müslüman filozofların, din ile aklı uzlaştırma yönündeki fikirleri büyük bir yankı uyandırmış ve Avrupa’da
bir zihin inkılabı meydana gelmiştir.
İbn-i Rüşd, Aristo üzerine yazdığı şerhlerden başka “Tehafütü Tehafüti’l-felâsife” adlı eseriyle Avrupa’da
itibar edilen bir filozof hâline gelmiştir. Eserleri, Paris Üniversitesinde ve öteki akademik kurumlarda
okutulan kitaplar arasına girmiştir.
Yahudi ve Hristiyan ilahiyat çevrelerine etki eden Musa b. Meymun ve İbn-i Bacce; Albert Magnus (Al-
bırt Megnıs), Spinoza (Sipinoza) ve hatta lmmanual Kant (İmanuel Kant) gibi Avrupalı bilim insanlarını
etkilemiştir.
Tıp alanında yapılan tercümeler sayesinde, XII. yüzyıla kadar Avrupa’da hâkim olan batıl anlayış, yerini
modern anlamda tedavi usullerine bırakmıştır. Matematik ve astronomi alanındaki Arapça kökenli terimler
de İslam kültürünün Avrupa medeniyetine tesirini açıkça göstermiştir.
36