Page 124 - Türk Dili ve Edebiyatı
P. 124

11         TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI





               dim. Gel istersen öldür beni. Canımı al. Gücü gücü yetene, bakalım kim kimi alteder.”

                  “Aklın yine karıştı bak” diye düşündü. “Kafanı salim tutmalısın. Kafan salim olsun ki insan gibi dişini
               sıkmasını bilesin. Ya da balık gibi…”
                  Fısıltı gibi güç işitilir bir sesle, “Kendini topla kafam” diye mırıldandı. “Kendini topla.”

                  Bir şey yapamadan iki dönüş daha tamamlandı.
                  “Anlamıyorum ki” diye düşünüyordu ihtiyar balıkçı. “Her seferinde bir yolunu buluyor. Anlamıyo-
               rum. Ama ne olursa olsun bir daha deneyeceğim.”
                  Bir kez daha denedi ve balığı çevirdiği sırada az kalsın kendisi de gidiyordu. Hayvan yine kendini
               doğrultup koca kuyruğu havada salına salına, uzaklaştı.
                  Yaşlı adam, “Bir daha denerim!” diye haykırdı. Elleri didik didik olmuş, hamur gibi kesilmişti.

                  Son deneme de aynı biçimde sonuçlandı. “Yo” diye düşündü; “Ben işe girişmeden kaçtı bu sefer.
               Ne çıkar, bir daha gelecek nasıl olsa.”
                  Bütün acılarına karşın dişini sıkarak; gücünden, direncinden, onurundan geri kalan ne varsa bira-
               raya getirerek balığın inadına karşı hazırlandı. Balık hafifçe yan yatmış, uzun kılıcı sandalın bordasına
               sürtünürcesine geliyordu. Derin, geniş, mor mor çizgili gümüşi parıltısıyla kayığın yanından süzülme-
               ye başladı.

                  Yaşlı adam oltanın ipini yere bırakarak ayağıyla üstüne bastı; sonra zıpkını kolunun yettiği kadar
               yukarı kaldırarak bütün gücüyle -o anda içinde yanan yeni bir enerjinin verdiği güçle- sırt yüzgecinin
               hemen dibinden vurdu.

                  Yaşlı adam, balığı öldürmeyi başarır ancak balık çok büyük olduğu için onu kayığın içine ala-
               maz. Kayığın yan tarafına bağlar ve dönüş yoluna koyulur. Dönüş yolunda kılıç balığından sızan
               kanın kokusunu alan köpek balıkları defalarca balığa saldırır. Yaşlı adam, bütün gücüyle avını
               onlardan korumak için mücadele eder ancak köpek balıkları her defasında balığın bir parçasını
               koparır. Kayık kıyıya ulaştığında geriye balığın sadece iskeletiyle başı kalmıştır.

                                                                        Ernest Hemingway, Yaşlı Adam ve Deniz

                  Metinde Geçen Bazı Kelime ve Kelime Grupları
                başaltı: Kayığın baş tarafının altındaki odacık.  küpeşte: Gemi veya kayığın borda kaplamaları-
                                                                 nın en üst kısmı.
                borda: Geminin veya kayığın yanı.

                  M
                  Metin ve Türle İlgili Açıklamalaretin ve Türle İlgili Açıklamalar
                  Dünya Edebiyatında Roman
                  İspanyol yazar Cervantes’in (Servantes) Don Quijote (Don Kişot) adlı eseri, roman türünün başarı-
               lı ilk örneği kabul edilir. Fransız edebiyatında Victor Hugo’nun (Viktor Hügo) Sefiller, Notre Dame’ın
               (Notr Dam) Kamburu; Balzac’ın (Balzak) Vadideki Zambak, Goriot (Goryo) Baba; Flaubert’in (Flober) Ma-
               dam Bovary (Madam Bovari), Stendhal’ın (Stendal) Kırmızı ve Siyah, Zola’nın (Zola) Nana (Nana); Alman
               edebiyatında Goethe’nin (Göte) Genç Werther’in (Vertha) Acıları, Thomas Mann’ın (Tomas Man) Bud-
               denbrook (Budenbrok) Ailesi; İngiliz edebiyatında Charles Dickens’ın (Çarlz Dikınz) İki Şehrin Hikâyesi,




        122
   119   120   121   122   123   124   125   126   127   128   129