Page 177 - Türk Dili ve Edebiyatı
P. 177
TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI 12
ğinize güveniyorum. Yüce Tanrı adına görevinizi yapın.”
Atticus’un sesi düştü, jürinin karşısından çekilirken bir şey söyledi ama duyamadım. Sanki jüriye söylermiş
gibi değildi, kendi kendine konuşurmuş gibiydi. Jem’e hafif bir yumruk attım. “Ne dedi?”
“Yüce Tanrı adına, ona inanın. Galiba böyle dedi.”
Avukatın bütün savunmasına, suçlamayı destekleyen hiçbir kanıt olmamasına rağmen sadece siyahi olduğu
için Tom Robinson suçlu bulunmuştur ve cezası idamdır. Atticus; Tom Robinson’a bu durumu üst mahkemeye
taşıyacağını, hâlâ kurtulma şansının olabileceğini söylese de Tom, beyaz adamların beyazlara tanıdığı şanslar-
dan bıkmıştır. Kendi şansını kendi yaratmak isteyen Tom, hapishaneden kaçmaya çalışırken muhafızlar tarafın-
dan on yedi kurşunla vurulur ve ölür. Bu durum Atticus’u ve adamın suçsuzluğuna inanan çocukları çok üzer.
Fakat kasaba halkını memnun eder.
Bir gece çocuklar Cadılar Bayramı için gittikleri gösteriden evlerine dönerken saldırıya uğrarlar. Saldırıyı ger-
çekleştiren kişi, siyahiye iftira atan ve mahkemede de aslında herkesin suçlu olduğunu bildiği kızın babası yani
Bob Ewell’dir. Bu adam daha önce de Avukat Atticus’a saldırmıştır. Çocukları bu saldırıdan, çok korktukları Boo
Radley kurtarır.
Harper LEE, Bülbülü Öldürmek
(Türkçesi: Ülker İnce)
Metinde Geçen Bazı Kelime ve Kelime Grupları
bağlam : Olaylar, durumlar, ilişkiler örgüsü veya bağlantısı.
damper : Bir şasinin üzerine takılmış, inip kalkan kasası olan, kendinden hareketli, yükü boşaltan
düzen.
içini dökmek : Derdini anlatmak; ferahlamak, rahatlamak.
idealist : Bir amaca çıkar gütmeden bağlı olan kişi.
Metin ve Türle İlgili AçıklamalarMetin ve Türle İlgili Açıklamalar
Okuduğunuz metin, Harper Lee’nin XX. yüzyıl Amerikan edebiyatının klasiklerinden olan Bülbülü Öldür-
mek adlı romanından alınmıştır. Romanda olaylar, 1930’lu yılların Güney Amerika’sında Maycomb adındaki
kasabada büyüyen Scout adlı bir kız çocuğunun ağzından anlatılır. Yer yer otobiyografik özellikler taşıyan ro-
man, “Söylemek istediğim her şeyi bu kitabımda zaten söylemiştim.” diyen Harper Lee’nin tanınmış eseridir.
Harper Lee; kullandığı yalın ama çarpıcı üslubuyla adalet, özgürlük, eşitlik ve ayrımcılık gibi bütün dünya-
da hâlâ güncel olan konuları eserin anlatıcısı olan Scout’un büyüme hikâyesiyle birlikte aktarır. Okuduğunuz
metinde de görüldüğü gibi iyilik ve kötülüğü Scout’un gözüyle bireysel, mahkemedeki jürinin gözüyle top-
lumsal düzeyde mercek altına alır. Yazar, sadece bir ten rengi farklılığının haklı olmanın önüne geçebileceği-
ne dikkat çeker. Bülbül mecazıyla da Tom Robinson gibi sesi çıkmayan ama masum olan tüm insanları vur-
gular.
Okuduğunuz metinde görülen mahkeme sahnesinde Atticus Finch, modern dünyada unutulan en temel
insan hakları kuralını okura hatırlatarak renkleri, dilleri, dinleri, cinsiyetleri, ırkları ne olursa olsun her insanın,
yasaların önünde eşit olduğunu vurgular. Bir insanın haksız yere suçlanması üzerinden gelişen olaylar; ön
yargılar, ikiyüzlülük, sınıf ve ırk çatışmalarıyla beslenen küçük Amerikan kasabasının sınırlarını aşıp toplumlar
için adaletin ve dürüstlüğün önemini anlatan evrensel bir hikâyeye dönüşür.
Gerçeğe dayanmayan bir suçlamayla yargılanan Tom Robinson ve adaleti simgeleyen Atticus, terazinin bir
tarafındayken diğer tarafında ön yargıyı ve ırkçılığı simgeleyen jüri vardır. Küçük bir kasabada yaşanan ancak
az ya da çok bütün dünyanın sorunu olmaya devam eden “ötekileştirme” sorununun küçük bir çocuğun gö-
züyle anlatılması bakış açısının daha saf, temiz ve samimi olmasını sağlamıştır.
175