Page 172 - Türk Dili ve Edebiyatı
P. 172
12 TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI
“Yıkasan iyi olurdu.”
Aysel kanlar içindeki kareli gömleğimi aldı, yıkamaya başladı. Ama bir an sonra bıraktı. Parmakları ucuna ba-
sarak Baytemir’den yana gittiğini hissettim:
Radyatörden suyu akıttınız mı?” diye sordu yavaşça. “Donar...”
İlyas kamyonun arızası giderildikten sonra oradan ayrılır. Ancak sık sık Samet’i görmek için yine gelir. Durumu
öğrenen Aysel, Samet’in sokağa çıkmasına bile izin vermez. İlyas yine bir gün Samet’i görmeye gelir ancak onu
diğer çocukların yanında bulamaz. Onun hasta olduğunu düşünür ve Samet’i görmeye gider. Bir gün Samet’i
kaçırmaya karar verir ama Samet ağlayıp dönmek ister. Aysel’in seçimi de Baytemir’den yana olunca İlyas, bü-
yük bir yıkıma uğrar; orayı terk ederek Pamir’e gider. Anlatıcı yazar, romanın son bölümünde Baytemir’in savaş
sonrası evine dönmesini, eşini ve çocuğunu bulamamasını, Aysel ve Samet’le tanışmalarını, bir aile olmalarını
Baytemir’in dilinden aktarır.
Cengiz AYTMATOV, Selvi Boylum Al Yazmalım
Metinde Geçen Bazı Kelime ve Kelime Grupları
içi parçalanmak : Birine çok acıyıp üzülmek.
şose : Genellikle taş kırıkları üzerine kum döşenip silindir geçirilerek yapılan yol.
taş kesilmek : Çok şaşırıp ne yapacağını, ne söyleyeceğini bilememek, sesini çıkaramaz olmak.
yaygı : Yere veya döşeme üzerine serilen örtü.
Metin ve Türle İlgili AçıklamalarMetin ve Türle İlgili Açıklamalar
Okuduğunuz metin, Kırgız edebiyatının önde gelen isimlerinden Cengiz Aytmatov’a ait Selvi Boylum Al
Yazmalım romanından alınmıştır. Eserde İlyas adlı bir kamyon şoförünün köylü kızı Aysel’le birbirlerini sev-
meleri, çeşitli nedenlerden ötürü ayrılmaları ve sonra yollarının tekrar kesişmesi anlatılmaktadır. Yazar, Selvi
Boylum Al Yazmalım adlı eserinde diğer eserlerinde de olduğu gibi Kırgız halkının yaşantısından kesitler sun-
muştur. Okuduğunuz metin, sinemaya da uyarlanmış ve Türk sinemasında büyük bir beğeniyle karşılanmıştır.
Kırgızların millî sembolü hâline gelen ve yazdıklarıyla Kırgızların adını dünya çapında duyuran Cengiz Aytma-
tov’un eserleri, Türkiye’de 1970’li yıllarda yayınlanmaya başlar.
Türk dünyası edebiyatı ile Türkiye dışında yaşayan Kırgız, Kırım, Türkmen, Azeri, Özbek, Tatar gibi bütün
Türk boylarının oluşturdukları edebiyat kastedilmektedir. Bu boylar, uzun süre Sovyetler Birliği’ne bağlı olarak
yaşamışlardır. Sovyetlerin ideolojik yapısına rağmen bu dönemde bile dil ve anlatım yönünden başarılı eser-
ler vermişlerdir. Bu eserler incelendiğinde eserlerde Rus edebiyatının izlerini görmek mümkündür. Bağımsız
birer cumhuriyet hâlinde varlıklarını sürdürmeleri ise ancak Sovyetler Birliği’nin dağılmasından sonra müm-
kün olmuştur.
Türk dünyası edebiyatında şiir, roman, hikâye, tiyatro gibi pek çok edebî türde yazılmış örnekler vardır. Bu
edebiyatlarda da roman ve hikâye türleri bir anda oluşmuş değildir. Sözü edilen türlerin ortaya çıkışında halk
hikâyelerinin, destanların, efsanelerin, mesnevilerin, Batılı eserlerin ve bazı Rus yazarların etkisi vardır. Eserler-
de genellikle savaş (özellikle II. Dünya Savaşı), aşk, halkın yaşantısı gibi konular işlenmiştir.
Türk dünyası edebiyatının önemli roman ve hikâye yazarları arasında Neriman Nerimanov, İsa Hüseynov,
Sabir Ehmedov, Seyid Hüseyin (Azeri edebiyatı); Musa Akyiğit, Muhammed Zahir Bigi (Tatar edebiyatı); Cen-
giz Dağcı, İsmail Gaspıralı (Kırım edebiyatı); Cengiz Aytmatov, Ali Tokombaev (Kırgız edebiyatı) gibi isimler sa-
yılabilir.
170