Page 30 - Türk Dili ve Edebiyatı
P. 30
9 TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI
KÖSEM (Mehmet’e):
Mührünüzü lalanıza teslim edin.
MEHMET (kararsız, Turhan’a dönerek):
Anne?
KÖSEM (yumuşak ama buyururcasına):
Ver mührünü sadrazamına, yavrum,
büyükvaliden söylüyor sana.
TURHAN (ister istemez):
Büyükvalidenin dediğini yap, oğlum.
(Murat, Mehmet’in uzattığı mührü alıp öperek çekilir.)
KÖSEM (gezinerek):
Rahmetli Sultan Ahmet’in başkadını
ve rahmetli Sultan Murat’la Sultan İbrahim’in
valideleri olarak devlete hizmetten sonra
Eski Saray’a yol göründü bize, çok şükür.
Çok şükür, torunumuzun dahi
devletini görmek nasip oldu bize.
(...)
Padişah’ın çocuk, Valide Sultan’ın da genç olduğunu ileri süren Yeniçeri ağaları Bektaş ve Mus-
tafa; devlet işlerini Kösem Sultan’ın yürütmesini ister. Turhan Sultan bu durumu kabul etmek zo-
runda kalır. Yönetimi ele geçiren Kösem Sultan, çevresine topladığı Mustafa ve Bektaş Ağa gibi
kişilerle devlet makamlarını idare etmeye başlar. İstanbul’da yaşayan halkın gıda ve yakacak gibi
ihtiyaçlarını bu kişiler temin etmekte ve halka satmaktadır. Kösem Sultan; halkın gönlünü kazan-
mak için sadaka dağıtmakta, hayır işleri yapmaktadır. Turhan Sultan ise olanları çaresizlik içinde
seyretmekte, bir yandan oğlu Mehmet’i çevredeki kötülüklerden korumaya çalışırken diğer yan-
dan onun bir an önce yönetimi ele alması için uğraşmaktadır.
Kösem Sultan, Turhan Sultan’ı kendisi için bir tehdit olarak görmekte; Mehmet’i öldürterek ye-
rine Şehzade Süleyman’ı tahta geçirmek için planlar yapmaktadır.
Aşağıdaki metin Kösem Sultan’ın Mehmet’i zehirletme girişiminin boşa çıkmasının anlatıldığı bö-
lümden alınmıştır.
III. PERDE
YEDİNCİ SAHNE
(Topkapı Sarayı. Turhan’ın dairesi. Mehmet, Turhan, Siyavuş.)
TURHAN (tedirgin gezinerek):
Ta sabahtan beri bir sıkıntı var içimde,
daha önce hiç tanımadığım bir zonklama;
yüreğimin yanıbaşında ikinci bir yürek olmuş da,
birincinin sezip kavrayamadığı bir şeyi
duyurmak için telaşlanıyor sanki.
28