Page 31 - Türk Dili ve Edebiyatı
P. 31
TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI 9
(Mehmet’e yaklaşır, üstüne kanat germek ister
gibi çeker kendine.)
MEHMET:
Anne, iftara çok var mı daha? Bugün pek susadım da.
TURHAN:
Şerbetin birazdan yetişir, ezan da ardından.
(Siyavuş’a dönüp)
Yeni Mısır Valisi kim olmalı sizce, Paşa?
MEHMET:
Sahi, Lala, kim?
SİYAVUŞ:
Çok yeterli, devlete bağlı biri elbette;
çünkü Vali kendi başına buyruk olmaya kalktı mı
Mısır’la birlikte Arabistan da gider elden.
TURHAN:
Şehirde et bulunmaz diye duyarız,
aslı nedir bunun, Paşa?
MEHMET:
Niye bulunmaz, Lala? Sığır, davar
tükendi mi devletimde? Ekmekle yakacak da yokmuş.
SİYAVUŞ:
Et de, ekmek de, yakacak da
bol bol var ülkemizde, Hünkârım.
Bunlar hep iğreti, düzmece darlıklardır
ve sebep olanlarla birlikte
ortadan kaldırılacaktır.
TURHAN:
O zorba ocak ağaları, Paşa, siyasetten
ne zaman el çektirilecekler, ve nasıl?
SİYAVUŞ:
Pek yakında, Sultanım, ve
siyaset kılıcına lokma edilerek.
(...)
SÜLEYMAN (elinde altın bir kadeh, girerek):
Efendimizin iftar şerbeti.
(Kadehi ortadaki sehpaya korken)
29