Page 130 - İşletme (Tüm Kitap)
P. 130

4.6. Ahilik Felsefesi ile Toplam Kalite Yönetimi ( TKY ) Arasındaki İlişki
                   Günümüzdeki  yönetim  anlayışları  dikkatle  incelendiğinde  modelin  adı  ne
            olursa olsun müşteri memnuniyetini en üst düzeye ulaştıracak yeni kıstaslar ve tanım-
            larla her model kendi yapısını zenginleştirmektedir. Modeller, para egemenliğinden bil-
            gi egemenliğine ve buradan da bilgeliğe doğru bir gelişme göstermiştir.
                   Ahilik  felsefesi,  temelleri  12.yüzyılda  Kırşehir’de  atılmış,  daha  sonra  tüm
            Anadolu’ya yayılmış, izleri bugüne kadar süre-
            gelmiş kültürel, sosyal ve ekonomik bir oluşum-
            dur. Ahilik kurumu sosyal ve ekonomik yönden
            işleyen ve siyasal, askeri ve kültürel yönleri de
            bulunan  bir  dünya  düzenidir.  Ahilik,  aynı  za-
            manda sosyal hayat kadar ekonomik hayatı da
            yönlendiren günümüzde hala geçerliliğini koru-      Görsel: 5.10
            yan, bugünün şartlarında bile birçok ülkede sağ-
            lanamamış adaletli, verimli ve son derece güzel bir sistemi Türk toplumuna kazandır-
            mış bir kültürdür.
                   İş mükemmelliği içinde adım adım ilerleyen postmodern yönetim anlayışları,
            geçmişin zengin kaynakları ile de beslenmektedir. Bu anlamda bir yönetim felsefesi
            olarak değerlendirebileceğimiz Ahilik kültürünün TKY ile benzeşen pek çok yönü bu-
            lunmaktadır.
                   Ahilik kurumunda tüketicinin korunması hassasiyetle üzerinde durulan bir ko-
            nudur. Gerek Ahilikte gerekse bir yöntem felsefesi olarak TKY’de; çalışan, işletme sa-
            hipleri ve müşteri memnuniyeti hatta bir bütün olarak toplumun memnuniyeti ön plana
            çıkmaktadır.

              OKUMA METNİ

                                  PABUCU DAMA ATILMAK

                    Osmanlı Dönemi’nde esnaf ve sanatkârların bağlı bulunduğu teşkilat, tica-
             retin yanında sosyal hayatı da düzene sokuyordu. Kusurlu mal, malzemeden çalma
             ve kalitesiz işin önüne geçmek için de ilginç bir önlem alınmıştı. Bir ayakkabı aldınız
             veya tamir ettirdiniz ama kusurlu çıktı. Böyle durumlarda heyet, şikâyetçiyi ve sa-
             natkârı dinliyordu. Şikâyet eden gerçekten haklıysa o ayakkabıların bedeli müşteriye
             ödeniyordu. Ayakkabılar da ibret-i âlem olsun diye ayakkabıyı imal edenin çatısına
             atılıyordu. Gelen geçen de buna bakıp kimin iyi, kimin kötü ayakkabı tamir ettiğini
             biliyordu. Böylece pabuçları dama atılan ayakkabıcı maddi kazançtan oluyor ve ger-
             çekten pabucu dama atılmış oluyordu.
                                             İki Dirhem Bir Çekirdek kitabından düzenlenmiştir.

                                           128
   125   126   127   128   129   130   131   132   133   134   135