Page 261 - Tarih 9 | Kavram Öğretimi Çalışması
P. 261

Ortaöğretim Genel Müdürlüğü
         139     TARİH 9                                                Öğretim Programları ve Ders Kitapları Daire Başkanlığı
                 Kavram Öğretimi
         5. ÜNİTE    : İSLAM MEDENİYETİNİN DOĞUŞU > 5.5. Bilim Medeniyeti
         Kavram      : Beytü’l - hikme
         Genel Beceriler  : Eleştirel Düşünme Becerisi
         Alan Becerileri  : Tarihsel Analiz ve Yorum Becerisi

          Çalışmanın Adı         ORTA ÇAĞ’IN BİLGELİK EVİNDEN MODERN BİLİMLERE                    20 dk.
          Çalışmanın Amacı  Beytü’l-hikmenin kurumsal olarak anlamını, kuruluş amacını,fonksiyonlarını ve modern bilimlerin oluşmasına  katkısını
                       kavrayabilme.

         Yönerge:  Görselden ve metinden yararlanarak aşağıdaki soruları cevaplayınız.



                            ORTA ÇAĞ’IN BİLGELİK EVİNDEN MODERN BİLİMLERE


                                                 Beytü’l-hikme: Modern matematiği ortaya çıkaran ke-
                                                 şiflerin yapıldığı İslam Kütüphanesi Beytü’l-hikme (Bil-
                                                 gelik Evi)
                                                 13. yüzyılda yıkılan bu antik kütüphaneden herhangi bir
                                                 iz kalmadı.Ama bu saygın akademi, İslamî Altın Çağ’da
                                                 büyük bir entelektüel güçtü. Sıfır ve çağdaş Hint/Arap
                                                 rakamları gibi dönüştürücü kavramların da doğum yeriy-
                                                 di.Ancak bir şey çok net; Akademi matematiği tamamen
                                                 değiştiren bir kültürel Rönesans’ı başlattı.
                                                 Ancak burada yapılan keşifler, daha sonra İslam İmpa-
                                                 ratorluğu, Avrupa ve en nihayetinde tüm dünyanın be-
                                                 nimsediği güçlü, soyut bir matematik dilini ortaya çıkarttı.
                                                 Surrey Üniversitesinden(İngiltere) fizik profesörü Jim El
                                                 Halili:’’Fibonacci diye anılan 1170’te Pisa’da doğan İtal-
                                                 yan matematikçi Leonardo da Pisa,  Liber Abbaci isimli
                                                 eserini  çok  büyük  ölçüde  9.  yüzyıl  matematikçisi  Hâ-
                                                 rizmî’nin algoritmalarına dayandırıyordu. İlk kez iki bilin-
                                                 meyenli denklemlerin çözümü için bir sistem öneriyordu.
          Görsel 1

           Hârizmî alanındaki keşifleriyle “Cebir’in babası” diye anılır. Hârizmî  Bilgelik Evinde astronom ve baş
           kütüphaneci olarak atanmıştı. Hârizmî’nin tezleri Müslüman dünyasında ondalık sayı sistemini baş-
           lattı. Leonardo da Pisa gibi diğerleriyse bunun Avrupa’ya iletilmesini sağladı” diyor.
           Tarihî konulara ilgisi ve merakı olan lise öğrencisi Ali yatmadan önce gazete haberlerine göz atıyor-
           du. Beytü’l-hikme ile ilgili yukarıdaki haberi gördü ve okumaya başladı. Hârizmî’yi düşünürken  uyku-
           ya daldı. Rüyasında Hârizmî’yi gördü ve O’ndan Beytü’l-hikme ‘yi anlatmasını istedi.
           Hârizmî:’’ Halife Me’mûn 830 yılında resmi bir tercüme ve araştırma enstitüsü ve kütüphanesi olan
           Beytü’l-hikme’yi (Bilgelik Evi) inşa etti. Mansur döneminden beri Hizanetü’l-hikme adıyla anılan bu
           saray kütüphanesi, zaman içinde ihtiyaca göre genişletilmişse de Me’mûn buraya yeni bir hüviyet
           kazandırdı. Bizanslılar’a karşı başarıyla sonuçlandırdığı seferden dönerken oralardan toplattığı ki-
           tapları beraberinde Bağdat’a getirdi. Ayrıca kütüphaneyi zenginleştirmek için büyük bir para ayırdı.
           Gerek imparatorluk sınırları içindeki kilise okullarından gerekse komşu ülkelerden ve Kıbrıs’tan ge-
           tirtilen kitaplarla Beytü’l-hikme, bu dönemin( Orta Çağ) en zengin kütüphanesi ve yoğun ilmî araştır-
           maların yapıldığı bir merkez hâline geldi. Bağdat’taki Beytü’l-hikme bağımsız bir yapı olmayıp saray
           kapsamı içinde çeşitli bir bina durumundaydı. Burada kitapların korunduğu bölümlerin yanı sıra mü-
           ellif, mütercim, kâtip, müstensih ve mücellitler için ayrılan odalar ve bir okuma salonu yer almaktaydı.
           Beytü’l-hikme’de sâhibü Beytü’l-hikme unvanını taşıyan bir yönetici ile müellifler ve mütercimler, bun-
           ların emrinde çalışan kâtipler, yazılan kitapları çoğaltan müstensihler ve mücellitlerden (cilt yapan)
           oluşan bir kadro görev yapıyordu. Grekçeden Süryânîceye, oradan da Arapçaya veya doğrudan
           Grekçeden Arapçaya tercüme yapan mütercimlerin sayısı kırk yedi civarındaydı.





          258
   256   257   258   259   260   261   262   263   264   265   266