Page 16 - Felsefe 10 | Kazanım Kavrama Etkinlikleri
P. 16
FELSEFE 11 3
4. ÜNİTE: 18. YÜZYIL-19. YÜZYIL FELSEFESİ
Konu 18. yüzyıl-19. yüzyıl felsefesi 25 dk.
Kazanımlar 11.4.2. 18. yüzyıl-19. yüzyıl felsefesinin karakteristik özelliklerini açıklar.
Gerekli Materyaller: Çalışma kâğıdı
1. Yönerge Öğrencilerin aşağıdaki tabloda yer alan ifadeleri doğru veya yanlış olmaları açısından değerlen-
dirmelerini ve uygun yerleri örnekte olduğu gibi işaretlemelerini sağlayınız.
DOĞRU YANLIŞ
18 ve 19. Yüzyıl Felsefesinin Özellikleri
Dil ve edebiyatla ilişkilidir. x
Akla önem verilmiştir.
Felsefi ve edebî eserlerin giderek çoğalması düşünsel zenginliği artırmıştır.
Felsefi ve edebî eserlerin artması halkın geleneklere bağlanmasına neden olmuştur.
Edebiyat, insanların kitaplara olan ilgisini artırmıştır.
Hümanizm doğmuştur.
Genel olarak toplumu ilgilendiren konular ele alınmıştır.
Akıl, deney, ilerleme, insan hakları, adalet ve eşitlik gibi kavramlar sık kullanılır olmuştur.
Geleneksel düşünceye karşı çıkılmıştır.
Edebî eserler, felsefenin halk arasında yayılmasına katkıda bulunmuştur.
Yeni felsefi akımlar öne çıkmıştır.
Her türlü probleme yönelik açıklamalar, din ekseninde yapılmıştır.
Özgürlük düşüncesi öne çıkmıştır.
2. Yönerge Öğrencilerin aşağıdaki metni okuyarak metne yönelik soruyu cevaplamalarını sağlayınız.
Bilgi kuramı (epistemoloji), modern felsefeyle birlikte felsefenin temel konusu olmuştur çünkü Descartes,
modern felsefeyi en açık ve net bilginin üzerine kurma çabası içine girmiştir. Descartes’ın (1596-1650) bu
isteği, bütün modern felsefecileri bilgi kuramı üzerine yoğunlaştırarak insan bilgisinin olanaklarını, insanın
neyi bilip neyi bilemeyeceğini ve doğru bilginin nasıl elde edildiğini araştırmaya yönlendirmiştir. Artık
bilginin yapısı, doğası, olanağı, sınırları, ölçütleri ve çeşitleri sorgulanmıştır. Bu süreçte John Locke (1632-
1704) ve Immanuel Kant (1724-1804), bizim dışımızda var olduğu kabul edilen varlığı bilmeden önce
insanın böyle bir varlığı bilip bilemeyeceğini ele almışlardır. Böylece modern felsefeyle birlikte insanın bilme
olanağı ve kapasitesi felsefenin temel konusu olmuştur. 18. yüzyılda insan zihninden bağımsız bir dış dünya
gerçekliğinin var olduğu ve bu gerçekliğin duyular yoluyla tam olarak bilinebileceği görüşü ağırlık kazan-
mıştır. Buna karşılık 17. yüzyıl usçuları, asıl bilginin akıl bilgisi olduğunu ileri sürmüşlerdir. Kant, bilgi elde
etmeden önce insan zihninin bir analizini yapma gereği duymuştur. Kant’ı böyle bir analize götüren neden,
onun insan zihniyle ilgili daha önceki felsefi görüşlerden kuşku duymasıdır.
Farklı bilgi anlayışlarının ortaya çıkmasının nedenlerini yazınız.
15