Page 7 - Türk Dili ve Edebiyatı 9 | Kazanım Kavrama Etkinlikleri
P. 7
1 TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI 9 Ortaöğretim Genel Müdürlüğü
7. Yazarın roman anlatıcısı olarak romanını yazış biçimine: olay, yer ve zamana karşı takındığı tu-
tumuna bakış açısı denir. Üç farklı bakış açısı vardır. Hâkim bakış açısına göre anlatıcı olayları
ve kahramanları denetleyebilen, romandaki her türlü akışı adeta tepeden bütünsel olarak gören
konumdadır. Kahramanların aklından geçenler dahil, psikolojileri bu bakış açısıyla yansıtılabilir.
Gözlemci bakış açısında anlatıcı yalnızca dışarıdan görebildiklerini, tanık olduklarını yansıtır.
Kahraman bakış açısında ise romandaki örgü kahramanların birinin bakışından anlatılır. Bu bil-
gilerden hareketle okuduğunuz roman hangi bakış açısıyla yazılmıştır? Gerekçeleriyle açıklayınız.
8. Metinin anlatımında veya içeriğinde ilginizi çeken unsurlar nelerdir?
9. Saatleri Ayarlama Enstitüsü iki uygarlık arasında bocalayan toplumumuzun yanlış tutumlarını,
davranışlarını, saçmalıklarını alaya alan, eleştirel bir romandır. Eser, çocukluğu Abdülhamit Döne-
mi’nde geçen Meşrutiyet ve Cumhuriyet dönemlerinde de yaşayan Hayri İrdal’ın anıları şeklindedir.
Ahmet Hamdi Tanpınar, şiirde sembolist bir ifade tarzı kullanırken romanlarında sosyal temaları
tercih etmiştir. Romanları, zengin hayat hikâyesinden taşarak Türkiye meselelerine kendine has
yorumlar getirir. Medeniyet değiştirme girişimlerinin insanımızı soktuğu çıkmazları araştırırken
yaptığı tahliller, insanımız ve toplum yapımız açısından dikkate değer hükümler taşır. Ahmet Ham-
di Tanpınar ile romanı arasında nasıl bir ilişki olabilir? Değerlendiriniz.
10. Aşağıdaki cümlelerde kullanılan altı çizili kelimelerin günümüzdeki kullanımlarını yazınız.
GEÇMİŞTEKİ KULLANIMI GÜNÜMÜZDEKİ KULLANIMI
Kendi köşesinde hiçbir nizama girmiyen bir
zamanı sayıklıyordu.
Böylece dört ayrı mevsimin reçellerini bir
günde tatmağa mecbur olmuştum.
Şehzade Camiinin, Direklerarasının arkasın-
dan gidip geliyordum.
İçinden Abdüsselâm Beyin indiğini gördüm.
Bir de karısı ölmüş olan Ferhat Beyle yapyal-
nız oturuyordu.
Beylik söziyle, hayata hükmeder.
Bir gün yüzü gülmediği evimizi, geçmiş saa-
detleri adına bırakmıyacağını söylemesi beni
âdeta çıldırtmıştı.
6