Page 292 - 3 ADIM AYT TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI
P. 292
TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI 1960 Sonrası Hikâye ve Küçürek Hikâye 3. TEST
6. Bilge Karasu; ---- adlı kitabındaki öykülerde bireyin iç 8. 20. yüzyılın sonlarında ön plana çıkan küçürek hikâye;
dünyasına yönelip onu insanlar arasındaki yalnızlığı kısa, yoğun ve düşündürücü niteliğiyle modern çağın
ve çevresinin katılığıyla, kıskançlıkları ve acısıyla gereksinimlerine cevap veren yeni bir türdür. ----, birey-
yansıtmıştır. Karasu’nun yazarlık yaşamının belki de sel ögelerden hareketle evrensel izleklere ulaşan bu
en önemli kilometre taşını oluşturan ---- gerek bireyi türün Türk edebiyatındaki en güçlü temsilcilerinden bi-
geçmiş, şimdi ve gelecek bağlamındaki konumlayışı ridir. Sanatçının küçürek hikâyelerinde bireyler; genel-
gerekse anlatım ve dile getirdiği açılımlar bakımından likle kendini fark ederek umutsuzluğa, karamsarlığa ka-
dikkat çekmiştir. ---- adlı masal / anlatı kitabıyla benzer pılır ve bunalırlar. Kaçkınlar, Bozgun, Av ve Bir Gemide
temaları masal türü ve söyleminin sağladığı olanaklarla adlı kısa öykülerinde de birey içinde yaşadığı değerler
daha da geliştirerek sürdüren Karasu, bireyi bir anlam- dizgesinden koptuğu için felsefi boyutlu bir bunalıma
da masal dünyasına taşıyıp orada konumlandırmıştır. sürüklenir.
Bu parçadaki boşluklara sırasıyla aşağıdakilerden Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdakilerden han-
hangisi getirilmelidir? gisi getirilmelidir?
A) Troya’da Ölüm Vardı - Uzun Sürmüş Bir Günün Ak- A) Adalet Ağaoğlu
şamı - Göçmüş Kediler Bahçesi
B) Ferit Edgü
B) Hallaç - Gecede - Eski Sevgili
C) Necati Tosuner
C) Bozbulanık - Topal Koşma - Menekşeli Bilinç
D) Murat Gülsoy
D) Eğik Ağaçlar - Bölüşmek - Derin Yara
E) Nezihe Meriç
E) Şişhane’ye Yağmur Yağıyordu - Ayışığında “Çalışkur”
- On İkiye Bir Var
9. Küçürek hikâyeyi bir çığlık olarak tanımlayan Ramazan
Korkmaz, yüz sözcüğü geçmeyecek anlatıları küçürek
hikâye olarak adlandırır. Küçürek hikâye yazarı, sıra-
dan ama yoğun ve özgün yaşantıları daha çok simgesel
düzeyde bize anlatır. Bunun nedeni, günümüz insanı-
7. “Kömürü, elması yakaladığımızdan” söz etmiştin. Bir nın zaman yoksulu olmasıdır. Küçürek hikâye; ortaya
sünepe kıvılcım kül etti o elması. Sonuna değin gidile- herhangi bir bildiri koymaz, nasihat etmez, karakter
medi, son bilinse, son belli olsa da. Kaçınılmazdı, orası geliştirmez, okuyucuyu bir yere taşımaz. Ancak bazı
öyle, ne ki kaçarak kaçınılmaza boyun eğmek yazgımı- değişmez hakikatleri sezdirir, insanları onlarla aniden
zı biz yazmadık mı? Biz yok muydu yoksa? Biz yanıl- yüzleştirerek şok uyarmalar yapar. Bunun için de anla-
gısı! Geceleri esnetip uzatan saçların kaydı avuçlarım- tılmaya değer olanın en vurucu, en çarpıcı, en can alıcı
dan. Yazıklanmanın yararı ne? anını seçer tıpkı bir fotoğraf karesi gibi.
Bu parça ile ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez? Bu parçada küçürek hikâye ile ilgili aşağıdakilerden
hangisine ulaşılamaz?
A) Zaman ve mekân unsuru belirsizdir.
A) Hacmi dolayısıyla hiçbir şeyi uzun uzun anlatmaz.
B) Soru cümleleri ile akıcılık sağlanmıştır.
B) Hayatın olağan akışının kısacık bir anına ışık tutar.
C) İç çözümleme tekniğine yer verilmiştir.
C) Kısalığı sayesinde günümüzde ilgi gören bir türdür.
D) Şiirsel üsluba sahip cümleler vardır.
D) Yansıttığı gerçeklik okurda ani bir şaşkınlık yaratır.
E) Birinci kişili anlatıcı ağzı ile yazılmıştır.
E) Okurun ders alabileceği herhangi bir iletisi yoktur.
293
292 293