Page 184 - Osmanlıca 10 (Tüm Kitap)
P. 184
182 CEVAP ANAHTARI, SÖZLÜK VE KAYNAKÇA
parşömen: Yazı yazmak, resim yapmak sosyoloji: Toplum bilimi.
için özel olarak hazırlanan deri. sukut: Düşme.
paye: Aşama, rütbe, derece. Basa- suret: Görünüş, biçim. Yazı veya resim
mak. kopyası, nüsha. Yüz, çehre.
perestiş: Tapınma. Delicesine sevme. sülüs: Üçte bir. Arap alfabesiyle yazılan
rahle: Üzerinde kitap okunan, yazı ya- bir tür süslü yazı.
zılan, bazıları açılıp kapanabilen alçak, şark: Doğu.
küçük masa. şerif: Kutsal, şerefli. Soylu, temiz. Hz. Ha-
raks: Bir tür dans. san ve Hz. Hüseyin’in soyundan olan
revaç: Sürümü, itibarı olma, herkes tara- kimse.
fından aranır olma, sürüm. mec. İtibar, şeyh: Tarikat kurucusu, bir tarikatta en
değer, kıymet. yüksek dereceye ulaşmış olan kimse.
riayet: Uyma, boyun eğme. şifahane: Hastane.
rişte: İplik. mec. Bağ, alaka, rabıta. şir: Aslan. mec. Cesur, yiğit, kahraman
Rü’yetullah: Allah’ın cennette müminler kimse.
tarafından görülmesi. şiraze: Ciltçilikte, kitap yapraklarını düz-
rüştiye: Ortaokul derecesinde olan eği- gün tutmaya yarayan ince örülmüş şe-
tim kurumu. rit.
şuara: Şairler.
S-Ş şuur: Bilinç.
sabâvet: Çocukluk, sabilik.
sadıku’l-va’dü’l-emin: Verdiği sözü ye- T
rine getiren, sözünde duran, güvenilir
(kimse). taaccüp: Şaşma, hayret etme.
sahih: Gerçek, doğru, hakiki. taala: “Şanı yüce olsun” anlamında
samimi: İçten, içtenlik. olup Allah, Hak, Tanrı kelimelerinden
sonra kullanılır.
sarraf: Mesleği, değerli kâğıt ve metal
paraları birbiriyle değiştirmek, tahvil alış- tabir: Deyiş, anlatım, ifade.
verişi yapmak olan kimse. tahayyül: Hayalde canlandırma.
say: Çalışma, emek. tahsil: Parayı alma, toplama. Öğrenim.
sebil: Yol, büyük cadde. Su dağıtılan takdim: Tanıtma, tanıştırma.
yer. Hayır için parasız dağıtılan su. talik: Asma, yukarı kaldırma. Bir işin ya-
seda: Ses. pılmasını herhangi bir şarta bağlı tutma.
selamet: Esen olma durumu, esenlik. Belli bir zamana bırakma, erteleme.
Her türlü korku, tasa ve tehlikeden uzak, Arap alfabesinde geliştirilen, yatık ola-
güvende olma durumu. rak yazılan yazı türlerinden biri. Bu tür
senk (g): Taş. yazı ile yazılmış.
sıla: Bir süre ayrı kaldığı bir yere veya ya- talim: Öğretim. Alıştırma. Uygulamalı
kınlarına kavuşma. Gurbetteki bir kimse olarak yapılan askerlik eğitimi.
için doğup büyüdüğü ve özlediği yer. tamahkâr: Açgözlü.
sırat: Sırat köprüsü, yol. tasavvur: Göz önüne getirme, hayal
silsile: Birbirine bağlı, birbiriyle ilgili şeyle- etme, zihinde canlandırma. Tasarım.
rin oluşturduğu dizi, sıra. Düşünce, amaç, niyet, maksat, plan.
sofa: Evlerde oda kapılarının açıldığı tasdik: Doğrulama. Onay, onaylama.
genişçe yer, hol. tatbik: Uygulama, pratik.