Page 30 - Seçmeli Psikoloji | 2.Ünite
P. 30
2. ÜNİTE
2.13.3. Algıyı Etkileyen Sosyal ve Çevresel Değişkenler
Algı, büyük oranda algılayanın kendisinden kaynaklanan özelliklerden etkilenir. Algılayanın kendisinden kay-
naklanan faktörler çevresel faktörlere göre algılamada daha etkilidir. Örneğin yolda yürürken yanıp sönen bir rek-
lam panosu dikkat çekebilir ancak ihtiyaç duyulan bir ürünün reklamı dikkati daha çok çeker. Zaman algısı da
büyük ölçüde, algılayanın kendisinden kaynaklanan faktörlere bağlıdır. Arkadaşlarla sohbet ederken geçirilen bir
saat hastanede geçirilen bir saatten daha kısa algılanır.
Herhangi bir olay, durum veya nesneye karşı olumlu ya da olumsuz tutum farklı algılara neden olur. Örneğin
bir giyim markası hakkında duyulan söylentiler diğer insanların o markayla ilgili olumlu ya da olumsuz tutum ge-
liştirmesine neden olabilir. Tutulan takım, beğenilen sanatçı, oy verilen parti ile ilgili algılar tutumlarla şekillenir.
Başkalarına ya da olaylara olumlu veya olumsuz duygularla yaklaşmanın temelinde çoğu zaman kişilik özellik-
leri yatar. Örneğin kişilik olarak güvensiz bir yapıya sahip olan biri, insanların arkadaş olmak için yaptıkları girişim-
lere şüpheyle yaklaşabilir.
İhtiyaç ve güdüler algıya yön verir. Para kazanmaya güdülenen bir mimar gördüğü yeşil araziyi gökdelenlerin
yükseleceği bir alan olarak algılarken ressam o manzaranın güzelliğinden ilham alabilir. Deneyimler ve beklentiler
de algıyı etkiler. İnsanlar tarafından sıklıkla aldatılmak insanların güvenilmez olduğu algısına yol açabilir.
İçinde yaşadığı toplumun kültürel özellikleri, inançları, de-
ğerleri gibi sosyal değişkenler kişinin nesne ve olayları algı-
lama biçimini etkiler. Örneğin baykuş uğursuz kabul edildiği
kültürlerde sevimsiz, bilgeliğin sembolü olarak kabul edildiği
kültürlerde ise sevimli olarak algılanır. Kültürden kültüre en
çok değişen algılar güzellik, hoşa gitme ve beğenmeyle ilgili
algılardır. Bazı Afrika ülkelerinde güzel olarak algılanan süs-
lemelerin başka toplumlarda güzel algılanmaması kültürün
algıya etkisine örnektir (Görsel 2.61).
Bütün yaşantılar bir çevrede oluşur. Nesneler, içinde bu-
lundukları çevresel koşullarla birlikte algılanır. Beyaz önlüklü
birinin hastanede doktor, okulda öğretmen olarak algılan-
masında ortam ve çevre etkilidir. Bireyin, belli bir süreliğine
içinde bulunduğu ve gelen uyarıcıları alabildiği çevreye algı
alanı denir. Odasında ders çalışan öğrenci için algı alanı oda-
sıyla sınırlıdır. Öğrenci camdan dışarıya baktığında algı alanı
değişmiş olur. Yine orta düzeyde başarıya sahip bir öğrenci Görsel 2.61: Bazi Afrika ülkelerinde güzel olarak
ders çalışmayan öğrencilerin olduğu bir sınıfta çalışkan, çok algilanan takilar
çalışan öğrencilerin olduğu bir sınıfta çalışmayan biri olarak
algılanabilir.
2.14. DUYUM VE ALGI ARASINDAKİ FARKLAR
Duyum, bir duyu organının uyarılmasıyla meydana gelen basit
bir olaydır. Algının meydana gelmesi için duyumun olması gerekir
yani duyum olmadan algı gerçekleşmez. Duyumların beyin tara-
fından yorumlanıp anlamlandırılması sürecine algılama, ortaya
çıkan ürüne ise algı denir. Örneğin bir nesne görmek duyumdur.
O nesnenin içinde yemek olan bir tabak olduğunu anlamak ise al-
gıdır (Görsel 2.62). Yeni doğan bir bebeğin bu karmaşık bağlantıyı
kurması mümkün değildir yani algı, öğrenmenin etkisine açıktır.
Öğrenilenlere bağlı olarak değişen algı öznel duyum ise nesneldir.
Duyumda uyarıcılar tek tek alınır. Algıda ise bu uyarıcılar bir bütün
olarak anlamlandırılır. Bir müzik parçası dinlediğinizde tek tek nota- Görsel 2.62: Tabaktaki yemek
ları değil, bütün bir melodiyi algılarsınız.
62 PSİKOLOJİNİN TEMEL SÜREÇLERİ