Page 32 - Seçmeli Psikoloji | 2.Ünite
P. 32
2. ÜNİTE
2.15. GÜDÜLENMEYİ ORTAYA ÇIKARAN VE ETKİLEYEN FAKTÖRLER
KONUYA HAZIRLIK
1. “Bir atı suya götürebilirsiniz ancak ona zorla su içiremezsiniz.” sözünü yorumlayınız.
2. “Bir şeyleri keşfetmek onları keşfetmeyi arzulamakla mümkündür.” sözüne katılıyor musunuz?
Nedenleriyle açıklayınız.
Güdülenme süreci organizmanın bir eksiklik hissetme-
si ile başlar. Hissedilen bu eksiklik organizmada rahatsızlık
ve gerilime neden olur. Gerilimden kurtulmak ve eksikliği
gidermek için güçlü bir istek duyan organizma, amacına
uygun davranışta bulunarak rahatlar. Böylece güdülenme
süreci tamamlanmış olur. Hissedilen eksiklik ile rahatla-
ma arasında yaşanan bu sürece güdülenme denir (Görsel
2.64). Örneğin susuzluğun yarattığı rahatsızlık ve gerilimle
organizma su içmeye güçlü bir istek duyar. Su içmek için
harekete geçer ve suyu içtikten sonra rahatlar. Görsel 2.64: Güdülenme (motivasyon)
İnsanlara özgü ihtiyaçlarda da bu süreç değişmez. Örne-
ğin üniversite eğitimi almayı ihtiyaç olarak gören bir öğrenci
amacına uygun davranışlarda bulunmazsa gerilim yaşar. TV izlerken ders çalışması gerektiğini düşünüp rahatsız
olur. Bu ihtiyacını gidermek için çalışmaya istekli ve hazır hâle gelir. Hedefine ulaşmak için düzenli çalışıp istediği
üniversiteye yerleşirse rahatlar.
Güdülenme sürecinde organizmayı davranışa yönlendiren, isteklendiren içten ya da dıştan gelen etkilere
güdü denir. Güdülerin bazıları doğuştan gelirken bazıları sonradan öğrenilir.
Güdü Türleri
1. Doğuştan Gelen Güdüler 2. Öğrenilmiş (Sosyal) Güdüler
a) Fizyolojik kökenli güdüler (dürtüler)
b) Uyarıcı kaynaklı güdüler
Doğuştan gelen güdüler öğrenilmemiştir. Ömür boyu etkisi devam eden ve yaşamın ilk yıllarında daha etkili
olan bu güdüler hem insanlarda hem de hayvanlarda görülür.
Açlık, susuzluk, cinsellik, annelik gibi güdüler fizyolojik kökenli güdülere örnektir. Fizyolojik güdüler toplumsal
etkilerden tümüyle bağımsız değildir. Bütün insanlarda ortak olan bu güdülerin tatmin şekilleri topluma, kültüre,
çevreye göre değişir. Örneğin bazı kültürlerde hazır yemek, açlık ihtiyacını gidermek için yeterli görülürken bazı
kültürlerde bu ihtiyacın giderilmesi için yemeğin evde pişirilmiş olması önemlidir. Çatışma söz konusu olduğunda
ortada üstün bir değer yoksa açlık ve susuzluk güdüleri sosyal güdülere baskın gelebilir. Örneğin günlerce aç ve
susuz kalan bir insan yemek bulduğunda görgü kurallarını düşünmez.
Uyarıcı kaynaklı güdülerin fizyolojik bir kökeni yoktur ancak her organizma doğduğu anda çevresini merak
etme, araştırma, kurcalama ve hareket etme isteği ile doğar. Bu istek sayesinde insan hayvanlardan farklı olarak
çevreyi araştırmakla kalmaz aynı zamanda değiştirmeye de çalışır. Yaşamı anlama çabası olan araştırma ve merak
güdüsü ilerleme ve gelişmenin temelidir. İnsanların uzun süre hareketsiz kalmaktan rahatsız olması uyarıcı kay-
naklı güdülere örnektir.
Sosyal güdüler yaşantılar sonucu ortaya çıkar ve sonradan öğrenilir. Sevgi, saygı, değer görme, başarılı olma
gibi sosyal ihtiyaçlardan kaynaklanan güdülerdir. Kişiden kişiye ve kültüre göre değişen bu güdüler zamanla orta-
64 PSİKOLOJİNİN TEMEL SÜREÇLERİ