Page 13 - Türk Dili ve Edebiyatı 11 | 2.Ünite
P. 13

Hikâye



                  “Sarmayız”  dediler.
                  “Öyle ise, beş bin olsun.”

                  “Pekâlâ, razı olduk. Minarelerin oynadıklarını, kaldırımların kaynadıklarını sana bağışladık.”
                  Faik Efendi gitmeye hazırlanarak:
                  “Bırakmıyorsunuz ki, insan tatlı tatlı anlatsın, hemen pazarlığa girişiyorsunuz. Haydi, artık vakittir.
               Ben daha gidip çocukları komşudan alacağım. Anahtar bendedir. Onlar sonra kapıda kalırlar” dedi.

                                                                          Memduh Şevket Esendal, Otlakçı



                                     Metinde Geçen Bazı Kelime ve Kelime Grupları
                latife: Şaka.                                  murabba: Matematikte kare.

                mahalakallah: 1. Allah’ın yarattığı her şey.    müsevvit: Bir tezkerenin taslağını yapan kâtip.
                   2. Kalabalık, izdiham.
                                                               saraka: Alay.
                mavna: Gemilere ve yakın kıyılara yük taşıyan,
                   güvertesiz büyük tekne.


                  Metin ve Türle İlgili Açıklamalar

                  Cumhuriyet Dönemi’nin ilk yıllarında Memduh Şevket Esendal, klasik olay hikâyelerinden farklı
               olarak yaşamdan kesitler sunan durum hikâyelerine yönelmiş ve bu türün başarılı örneklerini vermiş-
               tir. Pazarlık adlı hikâyesinde yazar, günlük yaşam içinde bir kişinin tanık olduğu olayı abartarak anlat-
               masını ve etraftaki diğer kişilerle bu olay üzerine ilginç bir pazarlığa girmesini konu edinmiştir. Yazar
               diyaloglara sıklıkla yer verdiği bu hikâyede günlük konuşma dilinin özelliklerini ustalıkla yansıtmıştır:
                  “Yok hacım” dedi, “bu biraz hilaflı oldu.”

                  Faik Efendi bozulmuş, sordu:
                  “Neden?” dedi.
                  “Neden olacak elmasım, köprünün üstü beş yüz bin kişi alır mı?”

                  Faik Efendi kaşlarını kaldırıp, düşündü. Dinleyenler gülümsediler. İmamın oğlu Rıza dedi ki:
                  “Faik Ağabey, ağzın kızdı da ölçüyü kaçırdın.”

                  “Yok” dedi Faik Efendi, “valla latife değil, o zaman biz de buna şaştık.”


                  Metni Anlama ve Çözümleme
                1. “Herkes köprüye koştu, ben de koştum. Köprünün üstüne gelen yığıldı, hilafsız beş yüz bin kişi vardı.”
                  cümlesinin bağlamından hareketle “hilafsız” sözcüğünün anlamını tahmin ediniz. Tahmininizin
                  doğruluğunu kaynaklardan yararlanarak kontrol ediniz.
                2. Pazarlık adlı metnin hangi hikâye türünü örneklediğini nedenleriyle belirleyiniz.

                3. Metinde Faik Efendi’nin anlattıkları diğer kişilerce nasıl karşılanıyor? Neden?
                4. Metindeki mizahi unsurları belirleyiniz.

                5. Metinde yazara özgü dil ve anlatım özelliklerini belirleyiniz.
                6. Metinde Faik Efendi’nin kişilik özelliklerini belirleyiniz.

                7. Metindeki sosyal ve kültürel unsurları belirleyiniz.



                                                                                                            45
   8   9   10   11   12   13   14   15   16   17   18