Page 30 - Türk Dili ve Edebiyatı 11 | 2.Ünite
P. 30
2. Ünite
2. Etkinlik
a. Odalardan Biri adlı metindeki kişileri belirleyiniz.
b. Bu kişilerin özelliklerini belirleyiniz.
c. Kişileri tip ya da karakter özellikleriyle açıklayan bir tablo hazırlayınız.
Yazarın Biyografisi
Bilge Karasu (1930-1995): İstanbul’da doğdu. Şişli Terakki Li-
sesini bitirdi. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Felsefe Bö-
lümünde öğrenim gördü. Basın-Yayın ve Turizm Genel Müdür-
lüğünde, Ankara Radyosu Dış Yayınlar Bölümünde görev yaptı.
Hacettepe Üniversitesinde öğretim üyesi olarak çalıştı. Çeşitli ya-
yınevlerinde çevirmenlik yaptı.
Hikâye, roman, deneme türünde eserler veren sanatçı; farklı
biçim, teknik ve içerikte eserler yazdı. Çalışmalarıyla çeşitli ödül-
ler aldı. Modern toplumsal yapı içinde yalnızlaşan ve iç dünyasına
yaptığı yolculukla yaşamı, dünyayı anlamaya çalışan bireyi eserle-
rinde felsefi bir derinlikle ele aldı. Sanatçı; ölüm, korku, yalnızlık,
gibi kavramlar üzerinden bireyin iç dünyasını imgesel bir anla-
Bilge Karasu tımla yansıttı. Troya’da Ölüm Vardı, Uzun Sürmüş Bir Günün Akşa-
(1930-1995) mı, Göçmüş Kediler Bahçesi, Kısmet Büfesi (hikâye); Gece (roman);
Ne Kitapsız Ne Kedisiz, Narla İncire Gazel (deneme) yazarın başlıca
eserleridir.
Türk ve dünya edebiyatından hikâye örnekleri okuyunuz.
Dil Bilgisi
1. Aşağıdaki parçada bulunan cümlelerin ögelerini belirleyiniz.
Otomobil birdenbire yavaşladı. Yolun sol tarafı sarp bir kesme idi ve sağ tarafta, iki minare boyunda
bir yar, esner gibi ağzını açmıştı. Yol birdenbire darlaşıyordu. Motörün hafifleyen gürültüsü arasında
aşağıdan doğru gelen bir su şırıltısı duyuluyordu. Henüz taş bile döşenmemiş olan şosenin bu kısmın-
da çökme ve kayma tehlikesi bulunduğu için yolcular burada yayan yürür ve otomobiller yavaş yavaş
ilerlerdi.
2. Aşağıdaki parçada bulunan birleşik kelimelerin yazımıyla ilgili kuralları belirtiniz.
Fakat bütün bunlara ne lüzum var; sen sanki bunları bilmiyor musun?.. Ben sanki bütün bu şeylerin
senin kalbini nasıl sızlattığını bilmiyor muyum? Annen, ben... Sen bize bakma. Bütün budalalık bizde.
Biraz hasta olmanı bekler gibiyiz. Hala bize en çok ait olduğun günlerdeki gibi kalmanı istiyoruz. De-
ğişebileceğini aklımız almıyor. İşte, gözlerimi bir türlü yüzüne çeviremiyorum, sana bakamıyorum. An-
nen de böyle. Şimdi biz, seni uyandıramayız. Çünkü, düşünmeğe cesaret edemeden biliyoruz ki, artık
senin uykun da değişti.
62