Page 6 - Türk Dili ve Edebiyatı 9 | 1.Ünite
P. 6

1.  Ünite




                  Hazırlık

                1. Edebiyatla bilim arasında nasıl bir ilişki kurulabilir? Tartışınız.

                2. Aşağıdaki metinleri edebiyat ile bilim dalları arasındaki ilişki açısından değerlendiriniz.




                  Edebiyatın sosyolojik imkânı, temelde edebiyat-toplum ilişkisini kurcalamak ve her iki alan ara-
               sında kopmaz bağların mevcudiyetini dile getirmektir. Edebiyat-toplum ilişkisini kurcalayan külliyat,
               edebiyat ile içinde üretildiği toplum arasında kopmaz, yadsınamaz, reddedilemez bağların mevcut
               olduğunu iddia etmektedir. Buna göre ne edebiyat toplumdan ne de toplum edebiyattan bağımsız
               algılanabilir. Edebiyat doğrudan toplumsal gerçekliği ve toplum olaylarını anlatmasa dahi toplumsal
               yapı ile ilgili olmak, ondan etkilenmek durumundadır. Çünkü edebiyatın oluştuğu, geliştiği ve anlatıl-
               dığı ortam tamamıyla toplumdur. Edebiyat ile toplum arasında kurulacak bir ilişki iki faydayı doğurur.
               Edebiyattaki bir tavır ve durum doğrudan toplumsal gerçekliğe işaret edebilir, toplumsal gerçekliğe
               isnat kabul edilebilir. İkincisi ise toplumsal ortamın edebî metni anlamada yardımcı olması. Doğru-
               dan bir fayda ve işlev beklentisi olmadan dahi edebiyatın toplumla iç içe olduğunu kabul etmek
               gerekmektedir.

                                                                                               Köksal Alver, Edebiyatın Sosyolojik İmkânı




                  Felsefe tarihine baktığımızda, pek çok filozofun aynı zamanda edebî bir tarzı kullandıkları görülür.
               İlkçağ filozoflarından bazıları görüşlerini şiirler şeklinde dile getirmişler ve aynı zamanda ozan olmuş-
               lardır. Platon, St. Augustine, Schopenhauer, Nietzsche aynı zamanda büyük edebiyatçılardır. Russel,
               Camus, Sartre Nobel Edebiyat Ödülünü almışlardır. Ama bazı çok iyi filozoflar da vardır ki, bunlar kötü
               yazar olmuşlardır. Örneğin Aristoteles, Kant gibi isimler çok iyi filozof oldukları halde, kullandıkları dil
               bakımından iyi yazar değillerdir. Bu örnekler bize şunu göstermektedir: İyi bir filozof olmak için iyi
               bir edebiyatçı olmak şart değildir. Yine aynı şekilde, iyi bir edebiyatçı olmak için de filozof olmak şart
               değildir: Öyleyse bir filozofu filozof, eserini de felsefî yapan edebî ve estetik değerlerin dışında başka
               değerlere ve özelliklere ihtiyaç vardır.
                                                        Ali Osman Gündoğan, Edebiyat ile Felsefe İlişkisi Üzerine






                  Her edebiyat metni ya da eseri, yazarının başkalarından farklı zihnî ve duygusal özellikleriyle bağ-
               lantılıdır. Bu yüzden, bir edebî eseri açıklamak ve yorumlamak için yazarın psikolojisini kaynak almak,
               esere dair bilinç eleştirisi yapmak ve buradan psikolojik bir harita çıkarmak, edebiyat eleştirisinin,
               disiplinler arasında kurduğu bağın gücünün artmasını sağlamaktadır.
                  Edebiyat eleştirisi, psikolojiden destek alırken herhangi bir edebiyat eserinin en başta fert olarak
               yazarının karakter ve ruh hâlinin dışa vurulması ya da nakledilmesine bakar. Yazarın karakterini bi-
               yografik açıdan tespit etmek için onun eserini kaynak olarak almak ya da bu yazarın diğer yazarlardan
               ayrılan taraflarını, bilinç yapısını tecrübe etmenin bir yolu kabul edip mevcut esere ait özel bir okuma
               tarzı geliştirmek, edebiyat eleştirisinde psikolojik gücü göstermektedir.

                                                                       Ertuğrul Aydın, Modern Edebiyat Eleştirisinde Psikolojik Güç







       18
   1   2   3   4   5   6   7   8   9   10   11