Page 22 - Türk Dili ve Edebiyatı 9 | 2.Ünite
P. 22

2.  Ünite




                  “Dün gece Arkadi tiyatrosunda... Eğer hatırlamak lütfunda bulunursanız, aksırmış ve... İstemeden
               üstünüzü... Şey... Özür dilerim,” diye konuşmaya başladı Çerviakov.

                   “Yine mi siz? Böylesine bir saçmalık görmedim,” dedikten sonra başka bir dilek sahibine döndü
               General.

                  “Siz ne istiyorsunuz?”

                  Çerviakov sarardı, “Benimle konuşmak istemiyor, çok kızdığı belli. Ama yakasını bırakmayacağım,
               durumumu anlatmalıyım,” diye düşündü.
                  General son dilek sahibiyle konuşmasını bitirip odasına yöneldiği sırada arkasından yürüdü.

                  “Beyefendi! Zatınızı rahatsız etmek cüretinde bulunuyorsam, bu yalnızca içimdeki pişmanlık duy-
               gusundan ileri geliyor. Siz de biliyorsunuz ki efendim isteyerek yapmadım.”

                  General’in suratı ağlamaklı bir hal aldı, elini sallayarak, “Bayım, siz benimle alay mı ediyorsunuz?!”
               diyerek ortadan kayboldu.

                  Çerviakov eve giderken şöyle düşünüyordu:
                  “Ne alay etmesi? Niçin alay edecekmişim? Koskoca general olmuş, ama anlamak istemiyor. Ben de
               bir daha bu gösteriş budalası adamdan özür dilemeye gelmem. (...) Kendisine mektup yazarım, olur
               biter. (...)”
                  Gelgelelim General’e bir türlü mektup yazamadı, daha doğrusu iki sözü bir araya getirip söylemek
               istediklerini anlatamadı. Bunun üzerine ertesi gün yine yollara düştü.

                  General soran bakışlarını yüzüne dikince Çerviakov, “Efendimiz! Dün buyurduğunuz gibi kesinlikle
               sizinle alay etmek gibi bir niyetim yoktu,” diye mırıldandı. “Aksırırken üstünüzü berbat ettiğim için
               özür dilemeye gelmiştim. Sizinle alay etmek benim ne haddime? Bizler de alay etmeye kalkarsak,
               efendime söyleyeyim, artık insanlar arasında saygı mı kalır?”

                  Suratı mosmor kesilip zangır zangır titreyen General, “Defol!” diye bağırdı.
                  Korkudan Çerviakov’un beti benzi atmıştı. Ancak, “Ne? Ne dediniz?” diye fısıldayabildi.

                  General ayaklarını yere vurarak, “Yıkıl karşımdan!” diye gürledi.
                  Çerviakov’un karnının içinden sanki bir şeyler koptu. Gözleri karardı. Kulakları uğuldadı. Geri geri
               dış kapıya doğru gitti, sokağa çıktı, yürüdü... Kurulmuş bir makine gibi evine gelince üzerindekileri
               bile çıkarmadan kanepenin üzerine uzandı ve oracıkta can verdi.

                                                          Anton Çehov, Asma Katlı Ev, Çeviren: Yusuf Mutlu



                  Son Kuşlar adlı metni Memurun Ölümü adlı metinle tür, biçim, üslup ve içerik açısından karşılaştı-
               rınız.





                                 Türk ve dünya edebiyatından hikâye örnekleri okuyunuz.










       60
   17   18   19   20   21   22   23   24   25   26   27