Page 18 - Türk Dili ve Edebiyatı 9 | 2.Ünite
P. 18
2. Ünite
Diyalog: Kahramanların karşılıklı konuşmalarına dayanan anlatım tekniğidir. Metne akıcılık kazan-
dırır. Diyalog tekniğinde konuşmalar, kitabi değildir. Kahramanlar, sosyal statülerine uygun biçimde
konuşturulur.
— Canım, neden söküyorsunuz? dedim.
— Mühendis Ahmet Bey söktürüyor.
— Ne yapacak bunları?
— Yukarıda deri tüccarı Hollandalı var ya hani, onun bahçesini düzeltiyorlar da...
— İngiliz çimi alsın, eksin, mademki herif zengin...
İç Konuşma: Kahramanların içsel konuşmalarını aktarmaya dayanan anlatım tekniğidir. İç konuş-
ma tekniğinde, kahramanın duygu ve düşünceleri sesli düşünme şeklinde yansıtılır. Bu anlatım tekni-
ğinde kahraman, karşısında biri varmış gibi kendi kendine konuşur.
Bu kedi, tahta masanın üstüne çıkmış, köpeğime durmadan homurdanacak mı? Sandalyenin üstün-
deki vişneçürüğü rengindeki delik çoraplar... Asmanın yaprakları daha yemyeşil. Bizim bahçedeki kurudu
bile.
Deniz, Bozburun’a doğru başını almış gidiyor. Uzaklarda görünen, İstanbul’un neresi kim bilir? Sesler
neden gelmiyor?
Bilinç Akışı: Genellikle XX. yüzyıl modern roman ve hikâyesinde kullanılmış bir anlatım tekniğidir.
Bu teknikte de iç konuşmada olduğu gibi kişilerin iç dünyaları, zihinlerinden geçirdikleri doğrudan
o kişilerin ağzından, kendi kendilerine konuşmaları şeklinde verilir. Kahraman anlatıcı ve bakış açısı
söz konusudur ancak bilinç akışında iç konuşmadan farklı olarak cümleler arasında mantık ilişkisi za-
yıftır. Daha çok serbest çağrışım yoluyla bir düşünceden bir başka düşünceye atlanır. Bu teknikte dış
dünyaya ait nesneler, motifler bilinçaltını harekete geçiren serbest çağrışım ögeleri olarak işlev görür.
Bilinç akışı ile iç konuşma tekniği genellikle iç içe kullanılır.
Param var. Nüfus cüzdanım yanımda değil. O gerekli sanırım. Adama, Sarıkumluyum da diyemem,
evine gitseydin der, inanmaz da kapının sürgülenmesi hikâyesine, kuşkulanır, inansa bile bir türlü, otelin
önünden geçemem bir daha. En iyisi açıkça yanıma almadım, demek. Balığa çıktık derim. Lâf olsun diye
zaten birer balık çektik Suat’la. O, eli boş dönmesin diye aldı yanına. Eve götürür, tel dolabının orta yerine
yerleştirir. Ailece paylaşacak olsalar, bir tadımlık bile düşmez her birine. Bilemedin, kedinin önüne attırır
büyük hanım. Ama balığa çıkan Suat, balıkla dönmüştür eve. Anam bilir niye çıktığımı denize. Bir şey söy-
lemeği de Dilâver Hanımlığına yediremez. Balığı attım zaten. Ölü eti ne yapayım. Otelde gülerlerdi tek
balığı görseler. Hem onlara ne. Gider yatarım. Dertleri künye ise ezbere okurum. Köyün yabancısı olsam
eski mahalledeki otelin yerini bilir miydim sanki.
Bilge Karasu, Troya’da Ölüm Vardı
Metni Anlama ve Çözümleme
1. Son Kuşlar adlı hikâyedeki kahramanların olay akışını etkileyen fiziksel, psikolojik ve ahlaki özellik-
lerini belirleyiniz.
2. Hikâyede ele alınan olayı yer ve zaman yönünden inceleyiniz.
3. Metinde birden fazla anlatıcı ve bakış açısının bulunup bulunmadığını belirleyiniz. Anlatıcının de-
ğişmesine bağlı olarak bakış açısının da değişip değişmediğini açıklayınız.
4. Metinde kullanılan anlatım biçim ve tekniklerini belirleyiniz.
5. Hikâye türünün ortaya çıkmasında sözlü ve yazılı kültürün, toplumsal değişim ve etkileşimlerin
rolünü belirtiniz.
56