Page 28 - Türk Dili ve Edebiyatı 9 | 3.Ünite
P. 28
3. Ünite
YAŞAMAYA DAİR 5. Metin
1
Yaşamak şakaya gelmez,
büyük bir ciddiyetle yaşayacaksın
bir sincap gibi meselâ,
yani, yaşamanın dışında ve ötesinde hiçbir şey beklemeden,
yani, bütün işin gücün yaşamak olacak.
Yaşamayı ciddiye alacaksın,
yani, o derecede, öylesine ki,
meselâ, kolların bağlı arkadan, sırtın duvarda,
yahut kocaman gözlüklerin,
beyaz gömleğinle bir laboratuvarda
insanlar için ölebileceksin,
hem de yüzünü bile görmediğin insanlar için,
hem de hiç kimse seni buna zorlamamışken,
hem de en güzel, en gerçek şeyin
yaşamak olduğunu bildiğin halde.
Yani, öylesine ciddiye alacaksın ki yaşamayı,
yetmişinde bile, meselâ, zeytin dikeceksin,
hem de öyle çocuklara falan kalır diye değil,
ölmekten korktuğun halde ölüme inanmadığın için,
yaşamak, yani ağır bastığından.
Nâzım Hikmet, Yatar Bursa Kalesinde
Metin ve Türle İlgili Açıklamalar
Yaşamaya Dair şiiri, bir ölçü ve kalıba bağlı değildir. Şiirin düzenli bir kafiye örgüsü bulunmamak-
tadır. Şiirde uzun ve kısa dizeler bir arada kullanılmıştır. Ahenk; kelime tekrarları, ses akışı, asonans ve
aliterasyon gibi ögelerle sağlanmıştır. Şiirde durak ihtiyacı duyulan yerlerde dize kırılarak bir alt satıra
geçilmiştir.
İmge
Bir varlığı, kavramı, durumu daha canlı ve daha duygulu anlatmak için onu başka varlık, kavram
veya durumların çizgileri ve şekilleri içinde tasarlayıştır.
Sanatçı, imge oluştururken izlenimlerinden hareketle gerçeği kendi algısına göre yeniden biçim-
lendirir. Duygu ve düşüncelerini ifade etmek için kendine özgü bir dil oluşturur. Yeni bir anlatım için
hayal gücü ve sanatçı duyarlılığı sayesinde alışılmamış sözler bulur. Bilinen sözcüklere farklı anlamlar
yüklerken çeşitli ipuçlarıyla çağrışım sağlar.
Akıncı şiirinde “kızıl hatıra”, “Yerden yedi kat arşa kanatlanmak” söz öbekleri imge örnekleridir.
96