Page 31 - Türk Kültür ve Medeniyet Tarihi 11 | 2.Ünite
P. 31
Türklerde Toplum Yapısı
Dönemi’nde Batı kültürüyle Türk kültürünün harmanlanmasıyla devam etmiş ve Türk milleti
çağa ayak uydurmayı başarmıştır.
“...Avukat, Zeliş’in kalkmak üzere olan son Urla-İzmir otobüsüne doğru koştu-
ğunu gördü. Zeliş’in elinde küçük bir bohça, yanında da bir delikanlı vardı. Zeliş,
avukatın yanına gelince durdu, yanındaki delikanlıyı göstererek:
-Buydu! Evlendik. Nikahtan geliyoruz! Teşekkür ederiz avukat bey! Avukat merakla
sordu:
-Peki, şimdi nereye böyle acele acele? Zeliş karşılık verdi:
-İzmir’e! Tütün işlemeye! Mağazalar açıldı artık!... Çalışacağız… Hakkınızı helal edin
avukat bey! Avukat iki genci kavuşturmuş olmanın verdiği huzurla seslendi Zeliş’e:
-Yolunuz açık olsun. Güle güle!…”
Necati Cumalı, Tütün Zamanı-1 Zeliş, s. 276
Necati Cumalı’nın Zeliş adlı romanından alınan bu bölümden de anlaşılacağı gibi insanlar
daha rahat ve daha güvenilir bir yaşam ortamı sunan şehirlerdeki fabrikalarda çalışmayı tercih
etmişler ve böylece köylerden kentlere göç başlamıştır. Yaşanan bu göçler sonucunda şehirlerde
yoksullardan oluşan işçi sınıfları ve zenginlerden oluşan işveren sınıfları oluşmuştur.
Tarımsal üretim geniş arazi sahiplerini zenginleştirmiş, özellikle Doğu ve Güneydoğu bölge-
leri ile Çukurova bölgesinde toprak zengini ağaların köylülere yaptıkları eziyetler, birçok roman
ve hikâyeye konu olmuştur. Köylerde yaşayan kız ve erkek çocuklar ile şehirlerdeki yoksul ai-
lelerin çocukları eğitimi bir kurtuluş yolu olarak görmüş, bu çocuklar doktor, savcı, öğretmen,
mühendis, hemşire, asker, polis vb. görevler üstlenerek memur sınıfını oluşturmuşlardır.
SIRA SİZDE
“…Gelecek mevsim bütün topraklar traktörle sürülüp pamuk tohumu usulüne
uygun olarak makineyle ekilecek, çapa mevsiminde de çapa makineleri ile zararlı
otların çapası yapılacaktı. Bu da çapa yapan ırgat sayısının yarıdan aşağıya inmesi de-
mekti...”
...Çukurova’da serbest ihraç rejimi ile birlikte pamuk piyasası yıldırım hızıyla yüksel-
di. Çiftçiler yüzde yüz, yüzde iki yüz, üç yüz, işini bilenler daha da çok kazandılar. Para
oluk gibi akmaya, irili ufaklı bankalarla birlikte eğlence yerleri ve lokantalar mantar gibi
çoğalmaya başladı...
...Yıllar yılı bomboş yatmaktan yorulmuş arsalarda koca koca apartmanlar yükseli-
yor, bu apartmanlar henüz tamamlanmadığı hâlde, köylerden şehre akın eden pamuğun
şahlandırdığı yeni zenginler tarafından yüksek kiralarla kiralanıyordu.
Muzaffer Bey de pamuktan yüzde birkaç yüz kazananlar arasındaydı. Zekai ile Gül-
lü’nün ısrarlarına uyarak o da bir apartman yaptırmaya karar verdi. İstese, bir değil bir-
kaç apartman, pasajlar filan yaptırabilirdi. İstemiyordu. Niyeti İstanbul’da Kadıköy, Boğaz
yahut Adalar’da birşeyler yaptırmak veya satın almaktı...”
Orhan Kemal, Hanımın Çiftliği, s. 264-265
Aşağıdaki soruları yukarıdaki metne göre cevaplayınız.
1. Üretim ile refah arasındaki ilişkiyi açıklayınız.
2. Hızlı zenginleşmenin kültürel değişime etkisi hakkında neler söyleyebilirsiniz?
3. Tarımda makineleşmenin toplumsal sonuçlarını yazınız.
.........................................................................................................................................................................................................................
.........................................................................................................................................................................................................................
.........................................................................................................................................................................................................................
95