Page 30 - Türk Kültür ve Medeniyet Tarihi 11 | 2.Ünite
P. 30
2. Ünite
Ç) MEŞRUTİYET VE CUMHURİYET DÖNEMLERİNDE TOPLUM
HAZIRLIK ÇALIŞMALARI
1. Sizce insanlar köylerden kentlere neden göç ederler?
2. Köyden kente göç eden bir aile, şehirde ne gibi zorluklarla karşılaşabilir?
2.5. Meşrutiyet ve Cumhuriyet Dönemi’nde Toplumsal Yapıdaki Değişim
Toplumlar zaman içerisinde değişime uğrarlar. Bütün toplumlar için geçerli olan bu sosyo-
lojik kural Osmanlı toplumunu da etkilemiş, XIX. yüzyıl, Osmanlı toplumunda değişimin hız ka-
zandığı bir dönem olmuştur. Osmanlı toplumunda yaşanan bu değişim, Cumhuriyet’in ilanıyla
birlikte doruk noktaya ulaşmıştır.
Osmanlı toplumu, Müslüman ve gayrimüslimlerden oluşuyordu. Gayrimüslimler, Tanzimat
Dönemi’nde elde ettikleri hakları Meşrutiyet Dönemi’nde de korumuşlardır. Meşrutiyet Döne-
mi’nde kabul edilen Kanun-i Esasi ile, Osmanlı Devleti’nde yaşayan bütün unsurlar fark gözet-
meksizin Osmanlı olarak ifade edilmiştir. Yani bu dönemde Osmanlı toplumu oluşturulmaya
çalışılmış, milliyetçilik akımı ise bu girişimi başarısız kılmıştır. Bu dönemde yaşanan savaşlar ve
kaybedilen topraklar nedeniyle Anadolu’ya büyük göçler başlamış, devletin genel nüfusu azalır-
ken Anadolu ve Rumeli’de Müslüman nüfus artmıştır.
Osmanlı Devleti’nde Tanzimat’la birlikte başlayan kadın erkek eşitliği konusundaki tartış-
malar, Meşrutiyet Dönemi’nde de devam etmiştir. Cevdet Paşa’nın kızı Aliye Hanım, kadın ko-
nusunu işlediği Nisvanı İslam (İslam kadını) adlı eserinde, döneme ait önemli bilgiler vermiştir.
Osmanlı halkı anayasal haklara Kanun-i Esasi ile kavuşmuş, bu anayasada fert hak ve
özgürlüklerinin kanun yoluyla korunacağı belirtilmiştir. Vatandaşlık hakkı, kişi hürriyeti, kişi
güvenliği, ibadet hürriyeti, basın hürriyeti ve dilekçe hakkı gibi temel hak ve özgürlükler Kanun_i
Esasi’de yer almıştır. Bu anayasa ile halkın yönetime katılması sağlanmış, mecliste hem Müslü-
man hem de gayrimüslim mebuslar yer almıştır.
XIX. yüzyılın sonlarına doğru Osmanlı toplumunda dışarıda yemek yeme alışkanlığı artmış,
cami, kilise ve sinagogların önündeki boş alanlar iş görüşmeleri ve sohbetlerin yapıldığı yerlere
dönüşmüştür. Bu alanlarda padişahların hayatlarını ve kahramanların menkıbelerini anlatan
meddahlar da yer almıştır.
Cumhuriyet Dönemi’nde yeni Türk toplumu fikri oluşturulurken Osmanlı Dönemi’nden edi-
nilen tecrübeler de göz önünde bulundurulmuş, ilerleme ve gelişmenin akılcı ve çağdaş bir top-
lumla sağlanacağı kanaatine varılmıştır. Din-devlet ilişkisi, devlet-ordu ilişkisi ve devlet-siyaset
ilişkisi yeniden düzenlenmeye çalışılmış, üretim sisteminde Batı ülkeleri araştırılarak karma bir
model üzerinde durulmuştur. Bundan dolayıdır ki ne Osmanlı Devleti’nde ne de Türkiye Cum-
huriyeti’nde sınıfsal tabakalaşma olmamıştır.
Atatürk, Türk toplumunu muasır mede-
niyetler seviyesine ulaştırmayı amaçlamıştır.
Bunu gerçekleştirmek için de kılık-kıyafet
değişikliği (Görsel 2.30), ölçü-tartıda Batı’yla
standart sağlanması, tekke ve zaviyelerin ka-
patılması ve Soyadı Kanunu’nun çıkarılması
gibi bir dizi inkılaplar gerçekleştirmiştir.
Cumhuriyet Dönemi Türk toplumu;
çiftçi, zanaatkar, esnaf, işçi, serbest meslek
sahibi, tüccar, sanayici ve memur kesimle-
rinden oluşuyordu. Cumhuriyet’in ilk dönem-
lerinde kentleşme yaygın değildi ve Türk top-
lumunun çoğu kırsal kesimde yaşıyordu.
Osmanlı Devleti’nin son zamanlarında
başlayan Batılılaşma hareketi, Cumhuriyet
Görsel 2.30: Karadeniz vapuru (13 Haziran 1926)
94