Page 31 - Uluslararası İlişkiler
P. 31
ÜNİTE
ULUSLARARASI İLİŞKİLERDE AKTÖRLER VE AKTÖRLERİN İLİŞKİ TÜRLERİ 2
daki algılamaları da aynı olmalıdır. Taraf ardan birinin elinde nükleer silahların olması, diğerinin sınırlı
sayıda konvansiyonel silahlara sahip olması gibi durumlarda güç farkına yönelik algılamalar gayet nettir.
Ancak taraf ar arasında güç dengesi olması durumunda bu tarz bir caydırma stratejisi genellikle işlevsel
olmaz. Caydırma, istikrarlı bir tutum sergilenmesi ve etkili iletişim yöntemlerinin kullanılması ile istenen
sonuçların elde edilmesini sağlar, aksi hâlde savaşa yol açar. Çözülemeyen çatışmaların tümü aynı
nitelikteki savaşlara yol açmaz.
Çatışmalar, diplomatik yöntemlerin başarıyla kullanılması hâlinde barışçıl yollarla çözülüp uzla-
şıya dönüşebilir. Çatışmada yer alan taraf ardan birinin diğerinin gücünü kabul etmesi durumunda ça-
tışmalar caydırma yoluyla çözülebilir. Bu iki yöntemle sonuca ulaşılamaması durumunda ise çok daha
büyük kayıpların yaşanabileceği savaşlar kaçınılmaz hâle gelebilir.
Devletler arasındaki anlaşmazlıkların ve gerilimlerin önlenmesinde dış politika araçlarının yerinde
ve doğru kullanılması önem taşır. Bu noktada devlet adamlarının verdikleri kararlar ve uyguladıkları yön-
temler çok önemlidir. Uluslararası ilişkiler kuramlarına göre her devlet, uluslararası sistemde bir güvenlik
ikilemi yaşamaktadır. Kendilerini koruyacak devletler üstü bir yapının yokluğunda devletler, daimî bir
biçimde diğer devletlerin kendilerine zarar verebilecekleri korkusu içinde yaşarlar. Bu nedenle de askerî
kaynaklarını sürekli artırmaya çalışır, sürekli bir silahlanma ve güç yarışı içinde bulunurlar. Devletler,
kendilerini daha fazla güvende hissetmek için güçlerini artırdıklarında aynı zamanda kendilerine yönelik
tehditleri de artıracaklardır. Çünkü gücünü çok artıran bir devlet diğerleri için bir tehdit unsuru oluştur-
maktadır. Sonuç olarak silahlanma ve güç artırımı, bir devlete hem güvenlik hem de tehdit getirdiği için
güvenlik ikilemi ortaya çıkmaktadır.
2. İş Birliği
Devletlerin yürüttükleri ekonomik, ticari, askerî vb. etkinlikler devletler arasında çatışmaların ya-
şanmasına neden olabildiği gibi devletlerin birbirleriyle iş birliği yapmalarını veya ittifaklar kurarak ortak
çıkarları doğrultusunda birlikte hareket etmelerini de sağlayabilir.
Devletler, ulusal çıkarlarına kendi öz kaynakları ile ulaşamayacakları durumlarda diğer devletlerle
iş birliğine giderek tek başlarına elde edecekleri yararın daha fazlasına ulaşabilirler. Günümüzde pek
çok devlet, bu tür amaçlar doğrultusunda iş birliği çalışmalarının en somut göstergeleri kabul edilen
uluslararası örgütlere üye olmaktadır (Görsel 2.5).
Aktörlerin iş birliği yapmalarının temel nedenleri:
Öz kaynakların yetersizliği,
Maliyetleri azaltma çabası,
Kazan-kazan tutumu (insan doğasının rasyonelliği),
Uluslararası saygınlığını artırma isteği,
Güç dengesi oluşturma veya mevcut güç dengesini kendi lehinde değiştirme isteği,
Ortak kültürel ya da ideolojik değerlere sahip olmadır.
Görsel 2.5 Birleşmiş Milletler’in kurulduğu Uluslararası San Francisco Konferansı, 1945
31