Page 31 - Biyoloji 11 | 1. Ünite
P. 31

HORMONLAR VE YAŞAM KALİTESİ



               Hormonların denge aralığı miktarlarında ve gereken zamanlarda salgılanması oldukça önemlidir. Her-
            hangi bir hormonun eksikliği ya da fazlalığı birçok hastalığa yol açar. Bu da yaşam kalitesini olumsuz etkiler.
               İnsanlar, metabolik ve hormonal sorunlar nedeniyle fazla kilo alarak obezite hastası olabilirler. Obez
            kişilerde vücut yağı fazladır. Tiroit, böbrek üstü bezleri, yumurtalık ve hipofiz bezine ait hormon düzensiz-
            likleri obeziteye sebep olabilir. Ayrıca insülin direnci ve genetik problemler de obeziteye yol açar.
               İnsülinin yetersiz salgılanması diyabete yol açar. Diyabet kanda sınır değerden yüksek glikoz olmasına
            rağmen hücrelerin ihtiyaçları için yeterli glikoz alamamasıdır. Hücreler, enerji ihtiyaçlarını yağlardan ve
            proteinlerden sağlamaya yönelir. Böbreklerden glikoz atılımı sağlanarak kan şekeri dengelenmeye çalışılır.
            Fazla yemek yeme, fazla su içme ve sık idrara çıkma diyabetin en yaygın belirtileridir. Diyabet iki tip olarak
            gözlenir.
               Tip 1 diyabet: Bireyin kendi bağışıklık sisteminin pankreasta insülin üreten hücrelere saldırması sonucu
            gelişir. Saldırı altındaki hücreler, hasar gördükleri için yeterince insülin üretemezler ve vücutta insülin ye-
            tersizliği belirtileri gözlenir. İnsülin kullanımı gereklidir.
               Tip 2 diyabet: Pankreasta yeterli insülin üretilir fakat vücut hücreleri insülinden etkilenmez. Bunun se-
            bebi hücrelerin insülin almaçlarındaki bozukluk ya da insülin cevap yolundaki genetik bir kusurdur. Sonuç-
            ta yeterince insülin üretilmesine rağmen beklenen etki gözlenmez. Hastalarının %90 kadarı tip 2 diyabettir.
            Genellikle aşırı kilolu bireylerde ya da ileri yaşlarda görülür. Aşırı beslenme bozukluğu da tip 2’ye yol aça-
            bilmektedir. Diyet ve düzenli egzersizler yaparak diyabet kontrol altında tutulabilir.


                BİLGİLENİYORUM




                       1982'de rekombinant DNA teknolojisiyle bakteriler kullanılarak insülin üretimi gerçekleş-
                   tirilmiştir. Rekombinant DNA teknolojisi, bir canlıdan herhangi bir yolla elde edilen bir genin
                   uygun konağa örneğin bakteri plazmitine aktarılarak orada çoğaltılmasıdır. İnsülin, bu yolla
                   üretilen ilk hormondur. Daha önceki yıllarda diyabet hastalarını tedavi amacıyla hayvanların
                   pankresından elde edilen insülin kullanılmaktaydı. Hayvanlardan elde edilen insülin insan
                   vücudunda bağışıkla ilgili tepkiler ortaya çıkarmaktaydı. Genetik mühendisliği çalışmalarıyla
                   rekombinant DNA teknolojisiyle üretilen insülin yapısal olarak insanlarda salgılanan insülin
                   hormonunun birebir aynısıdır.  Bundan dolayı bağışıklıkla ilgili herhangi bir sorun oluştur-
                   mamaktadır.









              TARTIŞIYORUM


                  Tiroit bezi hormonlarının düzensiz salgılanması sonucu guatr rahatsızlığı ortaya çıkar.
                  Guatr rahatsızlığının insanların yaşam kalitesi üzerine etkileri neler olabilir? Sınıf ortamında
                  tartışınız.



                                                                                                 43
   26   27   28   29   30   31   32   33   34   35   36