Page 24 - Coğrafya 11 | 4.Ünite
P. 24
ÇEVRE VE TOPLUM
Çölleşme, kuraklık ve erozyon; beşerî faaliyet-
lerin neden olduğu küresel çevre sorunlarından
bazılarıdır. Yağışın az, su kaynaklarının yetersiz, ku-
rak mev simlerin uzun, toprağın ince ve gevşek, bit-
ki örtü sünün seyrek olduğu alanlarda çölleşmenin
daha hızlı olduğu söylenebilir. Çöller ve çölleşmeye
yatkın kesimler, karaların yaklaşık % 47’sini oluştur-
maktadır. Afrika'nın kuzeyinde kuraklığın etkisiyle
her geçen yıl bozulan toprakta çölleşme şiddetlen-
mektedir. Örneğin Burkina Faso’da yer alan Kırmızı
ve Beyaz Volta nehirleri yaz mevsiminde tamamen
kururken suları iyice azalan Siyah Volta Neh ri ise si-
yah renkli bal çık hâlinde akmaktadır. Ayrıca ülkenin Görsel 4.41: Kuruyan bir su kuyusu (Burkina Faso)
su ihtiyacının karşılanması için açılan kuyular, taban
su seviyesinin düşmesinden dolayı kurumaya yüz tutmuş durumdadır (Görsel 4.41).
Dünya nüfusunda yaşanan hızlı artış, gelişen sanayi faaliyetleri, toprağın bilinçsiz kullanımı gibi nedenler
tarım arazilerinin giderek azalmasına neden olmaktadır. Bunların yanı sıra meydana gelen erozyon toprağın
verimini düşürmektedir. Hızlandırılmış toprak erozyonunun ana nedeni, bitki örtüsünün tahrip edilerek ilgili
alanların tarımsal amaçlı kullanılmasıdır. Bahsedilen erozyon; son 50 yıllık dönemde nüfus artışı, arazinin
yanlış kullanımı ve arazi yönetimine dönük hatalı uygulamalardan dolayı daha da şiddetlenmiş vaziyettedir.
Yarı kurak bölgelerde iklim değişikliğinin yanı sıra hızlandırılmış erozyonun etkisiyle çölleşme hızlanmak-
tadır. Kuraklık ve çölleşmenin etkili olduğu alanlarda yaşanan başlıca olumsuzluklar şu şekilde sıralanabilir:
• Arazi ve ekosistemlerin biyolojik üretkenliği kaybolarak tarımsal üretim azalır.
• Biyoçeşitlilik azalır.
• Toprak erozyonu hızlanır.
• Yer altı su seviyesinin alçalmasına bağlı olarak su kıtlığı yaşanır.
• Çölleşen bölgelerde görülen fakirlik ve açlığa bağlı olarak göçlerde artış yaşanır.
Bitki türlerinin tahribi ve hayvanların neslinin tükenme tehlikesiyle karşı karşıya olması, hızlı nüfus
artışı ve buna bağlı olarak tüketimin artmasıyla günümüzde tüm dünyayı tehdit eden önemli küresel çevre
sorunları arasında yer almaktadır. Biyoçeşitliliğin hızla azalmasında etkili olan başlıca faktörler; madencilik
faaliyetleri, tarımsal faaliyetler, şe hirleşme ve artan enerji ihtiyacı şeklinde sıralanabilir.
Ekosistemlerin doğadaki dengenin korun ması ile afetlerin asgari oranda görülmesinde önemli işlevleri
vardır. Örneğin orman ekosistemleri; iklimin düzenlenmesi, havanın temizlenmesi, karbon dengesinin korun-
ması vb. faaliyetlerde oldukça önemli görevler üstlenir. Çeşitli ekosistemler içerisinde yer alan ve nesli tehlike
altında olan birçok tür; yaşam alanları nın bozulması, aşırı avlanma, gereğinden fazla tü ketim gibi nedenlerle
ani bir şekilde yok olma noktasına gelmektedir. Buzulların erimesi, deniz seviyesinin yükselmesi, bahar mev-
simine ait özelliklerin erken gö rülmesi, türlerin dağılımındaki değişim ve birey sa yılarındaki azalma iklim
değişikliğinin olumsuz et kileri arasındadır. Ayrıca gereğinden fazla karbon salınımı, okyanusların ısınması ve
asitlenmesi denizlerdeki canlı çeşitliliğinin azalması-
na neden olmaktadır. Kimyasal atıklar ve zirai ilaçlar,
ulaştığı her yerde birike rek çevreye ciddi hasarlar
vermektedir. Göl ve haliç lerde biriken kimyasallar;
yırtıcı balık, kuş, yunus ve diğer memeli türlerine ka-
lıcı zararlar vererek bu canlıların yok olma süreçlerini
hızlandırmaktadır. Uluslararası Doğayı Koruma Birli-
ği'nin (IUCN) hayvan türlerinin korunmasına yönelik
hazırladığı raporda şu an dünya üzerindeki türlerin
%25'inin yok olma tehlikesiyle karşı karşıya ol duğu,
24 memeli türünün yok olma sınırında yer aldığı ve
geçen 100 yıllık süreçte 1000 kadar türün neslinin
Görsel 4.42: Nesli tükenme tehlikesiyle karşı karşıya olan hayvan tükendiği belirtilmektedir (Görsel 4.42).
türlerinden panda
236