Page 26 - Felsefe 10 | 3.Ünite
P. 26

3. ÜNİTE






               3.3.1.3. Bilimin Değeri
                  İnsanlar, bilimsel gelişmeler karşısında onun etkileri üzerine düşünmüş ve konuyla ilgili görüş-
               lerde bulunmuştur. Bilimin değeri üzerine şekillenen bu görüşler, genel olarak iki bakış açısının
               oluşmasına neden olmuştur. Bunlar bilimin insanlık için faydalı olduğunu düşünen bakış açısıyla
               onun zararlı olduğunu düşünen bakış açısıdır.
                  Bilimsel bilgi; probleme çözüm olabilmek veya bir durumu açıklayabilmek adına oluşturulmuş,
               deneye dayanan ve nesnel karakterli bilgidir. Bilim insanlarının çalışmaları süreci veya neticesinde
               edinilen bu bilgiler, yöneldikleri şeyler üzerinde var olan değerlerinin yanında kullanımlarına göre
               de farklı değerler alır. Bilimsel bilginin teorik ve pratik değeri olarak düşünülen bu durum, kendi
               etki alanı içinde ona sürekli değer ya da değersizlik atfeder. Bir dönem değerli görünen bilimsel
               bilgi başka bir dönem değersiz görülebilir. Bunun tam tersi de mümkündür. Bilimsel bilginin kul-
               lanımı açısından oluşan yeni durumlar, onun var olan değerini artırabileceği gibi azaltabilir de.
               Nitekim insanlık tarihi bunun örnekleriyle doludur.
                  Bilime değer veren kişiler, sorunları çözmede insanlara güven verdiği görüşünden hareketle
               bilimin insanların yaşam konforunu artırdığını belirtirler. Olumsuz bakan kişiler ise bilimin yıkıcı
               bir güç olarak kullanılmasını işaret ederler. Bilimin hayatla iç içe olduğunu düşünülürsek bu iki
               görüşün de haklı tarafları olduğu görülür. Örneğin atomun kullanıldığı tomografi cihazı, bir has-
               talığın tedavisinde fayda sağladığı gibi yanlış ya da gereksiz kullanımı yüzünden alınan radyasyon
               da ciddi bir hastalığı başlatabilir (Görsel 3.10).
                  Bilimin teorik ve pratik değerinin yanı sıra insanın sırf bilme merakını karşılaması açısından
               entelektüel değerinden bahsedilebilir. Bilim insanının ve bilimsel yöntemin karakteristik özellik-
               leri üzerinden insanın ahlaki yaşamına rehber olabilmesinde de bilimin değerinden söz edilebilir.
               Nesnel düşünme tavrını kazanan kişi, olaylar karşısında tarafsız davranma erdemini gösterebilir.
               İnsan, sabırlı ve ayrıntılı düşünebilme becerisini kazanarak sığ düşünceden uzaklaşabilir.



























                                                                       Görsel 3.10: Tomografi cihazı


               3.3.1.4. Bilim ve Felsefe İlişkisi
                  İnsanı diğer canlılardan ayıran en önemli özelliklerinden biri, içinde bulunduğu dünyayı anlam-
               landırma ve açıklama uğraşısıdır. Bilim, daha çok “olgu ve olaylara” dayalı olarak bunların bilgisini
               yöntemli bir şekilde elde etmeye çalışır. Felsefe ise daha çok “teorik” düzeyde akıl ve mantık ilke-
               lerine dayalı bilgi etkinliğidir. İkisi de çalışmasını belli bir sistem içinde sürdürür.
                  Tarihe bakıldığı zaman önceden bilim ve felsefenin iç içe olduğu görülmektedir. Büyük filozof-
               ların bilimle uğraştığı ve aynı zamanda bilimlerin felsefe altında öğretildiği bilinmektedir. Örneğin
               Thales’in güneş tutulmasını hesap etmesi veya Aristoteles’in canlıları sınıflandırması; İbn Sînâ’nın









            94
   21   22   23   24   25   26   27   28   29   30   31