Page 20 - Fen Lisesi Biyoloji 9 | 2.Ünite
P. 20
Kloroplastlar, mitokondriler gibi kendine ait DNA’ya sahip olduğu için hücre bölünmesine bağlı olmaksı-
zın çekirdek kontrolünde çoğalabilir. Stromada aynı zamanda yassı kesecikler şeklinde düzenlenmiş bir iç zar
sistemi daha vardır. Bu yapıya tilakoit zar sistemi denir. Bitki yapraklarına yeşil rengini veren klorofil pigmenti
tilakoit zarların yapısında bulunur. Bu yassı keseciklerin üst üste dizilmesi ile oluşan yapıya granum adı veri-
lir. Stroma içindeki granum toplulukları da grana olarak adlandırılır. Elektron mikroskobu ile incelendiğinde
granalar üst üste sıralanmış madenî paralar gibi görünür. Fotosentezin elektron taşınım reaksiyonları tilakoit zar
sistemi üzerinde, karbondioksit bağlama reaksiyonları ise stroma içinde meydana gelir. Fotosentez sırasında ışık
enerjisi yardımıyla üretilen ATP’ler besin sentezinde kullanılır. Kloroplastlarda üretilen ATP molekülleri sadece
fotosentezde kullanılır.
Fotosentez denklemi
Karbondioksit + Su Işık Glikoz + Oksijen
(6CO ) (6H O) Klorofil (C H O ) (6O )
2 2 6 12 6 2
Kromoplastlar: Başta çiçek ve meyveler olmak üzere bitkile-
rin çeşitli kısımlarının rengini oluşturan plastitlerdir. Kromoplastla-
rın yapısında farklı renkleri oluşturan pigment maddeleri bulunur.
Örneğin ksantofiller limon, muz ve armut gibi meyvelerin kabuğu-
na sarı rengi verir. Likopen, domates ve kırmızı biberin kabuğun-
daki kırmızı rengin oluşumundan sorumludur. Karoten ise havuca
turuncu rengini veren pigmenttir. Kromoplast ve kloroplastlar çeşitli
faktörlerin etkisiyle birbirine dönüşebilir. Örneğin olgunlaşmamış
domates yeşil renklidir yani klorofil pigmenti içerir. Ancak olgun-
laştıkça domatesin dokusundaki kloroplastlar, klorofillerini kaybe-
derek likopen içeren kromoplastlara dönüşür ve domates kırmızı
rengini alır (Görsel 2.33). Görsel 2.33: Domateste ışığın etkisiyle klo-
roplastın kromoplastlara dönüşmesi
Lökoplastlar: Pigment içermeyen plastitlerdir. Bitkinin ışık
görmeyen kök ve toprak altı gövdesi gibi kısımlarında bulunduğu
gibi kuvvetli ışık gören yaprakları ve tohumlarında da bulunur. Lö-
koplastlar özellikle nişasta depo etmek için özelleşmiş plastitlerdir.
Bitkiler, fotosentez ile ürettikleri glikozun fazlasını nişastaya dö-
nüştürerek yapraklarındaki kloroplastlarda depolar. Bu tip nişasta-
ya geçici nişasta adı verilir. Geçici nişastanın yapraklardaki ömrü
yaklaşık 24 saattir. Çünkü gereksinim duyulduğunda tekrar glikoza
dönüştürülerek hücrelerde kullanılır. Fotosentezle üretilen glikoz
moleküllerinin bir kısmı da depo organlarına taşınır ve nişastaya dö-
nüştürülerek lökoplastlarda depo edilir. Bu tip nişastaya da daimî
nişasta adı verilir. Örneğin günlük yaşantıda besin olarak sıkça tüke-
tilen tahıl tohumları ve patates yumrusu nişasta bakımından oldukça
zengindir. Lökoplastların yapısında çok az miktarda yağ ve protein Görsel 2.34: Patateste ışığın etkisiyle lökop-
de bulunur. Lökoplastlar ışığın etkisiyle kloroplastlara dönüşebilir. lastın kloroplasta dönüşmesi
Örneğin bir patates aydınlık bir ortama koyulduğunda lökoplastlar,
kloroplastlara dönüşmeye başlar ve patatesin üzerinde yeşil renkli
bölgeler oluşur (Görsel 2.34).
Düşünelim-Tartışalım
Hücre içinde bulunan organeller, görev ve yapı bakımından benzerlik ve farklılık göstermektedir.
Hücre organellerini yapı ve görev bakımından benzerlik ve farklılıklarına göre gruplandırınız.
Yaptığınız gruplandırmaları ve sebeplerini sınıfta arkadaşlarınızla tartışınız.
88