Page 34 - Fen Lisesi Biyoloji 9 | 3.Ünite
P. 34

Virüslerin Neden Olduğu Bazı Hastalıklar


                 Virüslerin çoğalmak için gereksinim duyduğu organizmaya konakçı denir. Virüsler; konakçı organizma
           olarak kullandıkları hayvanları, bitkileri, mantarları, protozoaları, arkeleri ve bakterileri enfekte ederek pek çok
           hastalığa sebep olmaktadır. İnsanlarda görülen viral hastalıklar arasında; kuduz, grip, nezle, hepatit, uçuk, AIDS,
           kabakulak, frengi, kızamık, çiçek, sarıhumma ve viral zatürre sayılabilir. Ayrıca çeşitli kanser tipleri ile virüsle-
           rin bağlantısı olduğu da bilinmektedir.
                 Virüslerin neden olduğu birçok hastalığın etkin tedavi yöntemi bilinmemektedir. Viral hastalıklar, bakteri-
           yel hastalıklar gibi antibiyotik ve diğer ilaçlarla tedavi edilememektedir. Günümüzde viral hastalıklardan sadece
           çiçek, çocuk felci, kuduz, hepatit gibi bazı hastalıklara karşı aşı geliştirilebilmiştir. Doğal bağışıklık, virüsler söz
           konusu olduğunda oldukça geç ortaya çıkmaktadır. Virüsle enfekte olmuş konak hücrenin oluşturduğu interfe-
           ron proteini bu noktada çok önemlidir. İnterferon proteini konak hücreleri koruyamaz. Ancak oluşturulduğunda
           diğer hücrelerin reseptör bölgelerine bağlanarak viral enfeksiyonlara karşı belirli bir direncin ortaya çıkmasını
           sağlar.
                 Herhangi bir virüs, rastgele bir hücreyi çoğalmak için konakçı olarak kullanamaz. Virüsün dış yüzeyinde
           bulunan protein ile konakçı hücre zarının yüzeyinde bulunan algılayıcıların uyumlu olması gerekir. Bu nedenle
           insan vücuduna giren kuduz virüsü sadece sinir hücrelerini, hepatit virüsü karaciğer hücrelerini, grip ve nezle
           virüsü üst solunum yolu organlarının hücrelerini, HIV virüsü bağışıklığı sağlayan hücreleri konakçı olarak kul-
           lanır. İnsanlarda virüslerin neden olduğu bazı hastalıklar hakkında bilgiler aşağıda verilmiştir.


                 Uçuk: Bu hastalık Herpes simpleks (HSV) virüsü tara-
           fından oluşturulur. Herpes simpleks virüsünün sekiz tipi vardır.
           Ancak bunlardan özellikle üç tanesine daha sık rastlanmaktadır.
           Örneğin HSV-1 daha çok ağız, burun ve çevresinde izlenirken
           (Görsel 3.106); HSV-2 genital bölgede yerleşmektedir. Sonuçta
           cilt ve mukozalarda gözlenen içi su dolu keselerden ibaret bula-
           şıcı bir hastalığa neden olur. HSV-3 ise sinir hücrelerine yerle-
           şerek zona denilen rahatsızlığa yol açar. HSV-3, diğerlerinden
           farklı olarak enfeksiyon bölgesinde kızarıklık ve iğne batması
           şeklinde hissedilen şiddetli ağrı yapar. Herpes simpleks virüsü
           temasla bulaşır. Örneğin havlu gibi bazı özel eşyaların aynı ki-
           şiler tarafından kullanılması sonucunda virüsler deri veya mu-  Görsel 3.106: Ağız çevresinde görülen uçuk
           kozalardaki  çatlaklardan  vücuda  girer.  Ardından  hedef  doku   hastalığı
           ve organda cilt ya da mukoza lezyonlarını oluşturmaya başlar.
           HSV’lerin  yol  açtığı  bu  hastalığın  tedavisi  mümkün  değildir.
           Ancak bazı tedavi yaklaşımları ile virüslerin hastalık oluşturması önlenmeye ya da en azından azaltılmaya
           çalışılıyor. Bu nedenle öncelikle virüsü kapmamaya özen göstermek gereklidir. El ile temastan olabildiğince
           uzak durulmalı ve aktif lezyonların olduğu dönemde kâğıt havlu kullanımı tercih edilmelidir. Hastalığı kapma
           hâlinde bağışıklık sistemi güçlendirilmeli; aşırı alkol kullanımından, aşırı yorgunluktan, dengesiz beslenmeden
           ve stresten uzak durulmalıdır.

                 Kuduz: Kuduz hastalığı insanlığın tanıdığı ve korktuğu en eski hastalıklardan biridir. Birçok insanın
           hayatını kaybetmesine neden olan kuduz hastalığının tedavisi, ancak 19. yüzyılda Pasteur tarafından geliştirilen
           aşı sayesinde mümkün olmuştur. Kuduz virüsü memelilerde, kanatlılarda ve insanlarda etkisini göstermektedir.
           Virüs hasta hayvanların salyalarıyla yayılır. Ayrıca idrar, süt, dışkı, balgam ve kanda da kuduz virüsü bulunur.
           İnsan vücuduna giren kuduz virüsü beyne doğru ilerler. Beyne ulaştığında ise hızla çoğalır. Günümüzde insan-
           ların kuduz hastalığından korunmasını sağlamak için kuduz aşısı, acil durumlar için geliştirilen kuduz serumu
           ve kuduz immünglobülini kullanılmaktadır (İmmünoglobülin, vücuda giren yabancı maddelere karşı vücudun
           meydana getirdiği koruyucu maddedir.). Aşılama şemasına uygun olarak yapılan aşılamayla kuduz hastalığının
           tedavisinde %100 oranında başarı sağlanmaktadır.



                   Araştıralım-Paylaşalım
                        Kuduz virüsünün insana bulaşmasından sonra hastalığın nasıl seyrettiğini ve belirtilerini araştırarak
                   sınıfta arkadaşlarınızla paylaşınız.



            148
   29   30   31   32   33   34   35   36   37   38   39