Page 29 - Fen Lisesi Biyoloji 9 | 3.Ünite
P. 29
Bunları Biliyor musunuz?
Yenilebilir yabani mantarların çoğu kültür formlarından daha lezzetlidir. Fakat zehirli formları vardır.
Zehirli ile zehirsiz mantar formlarını birbirinden ayıracak kesin kurallar yoktur. Mantarların kültüre alına-
rak üretilmesi ise 17. yüzyılın ilk yarısında başlamıştır. Kültür mantarları laboratuvar şartlarında kolayca
yetiştirilebilir. Bu mantarlar; nemli ve karanlık ortamlarda, gübre ve saman karışımında kolayca yetiştirilen
ve zehirleme tehlikesi olmayan önemli bir besin kaynağıdır.
Bitkiler
Bitkiler günlük hayatta birçok bakımdan katkı sağlayan bir canlı grubudur. Bitkiler, her şeyden önce insan
ve hayvanların beslenmesi söz konusu olduğunda ön plana çıkmaktadır. Yeşil bitkiler fotoototrof organizmadır.
Yani kendi besinini sentezleme yeteneğine sahiptir. Yeşil bitkilerin fotosentez olayı sonucunda ürettikleri altı
karbonlu şekerler (heksozlar), insan ve hayvanların beslenmesi için oldukça önemlidir. Bitkiler ürettikleri şe-
kerlerin bir kısmını nişastaya dönüştürerek farklı organlarında depo eder. Örneğin buğday, arpa, mısır, pirinç ve
yulaf gibi tahılların tohumları ile patates, nişasta bakımından zengin besindir. Heksoz şekerlerin karbon iskeleti,
bitki hücre ve dokularında sentezlenen ve besin değeri olan diğer bütün organik bileşikler için de ham madde
niteliğindedir. Bu organik bileşiklerden olan proteinler ve yağlar da çoğunlukla tohumlarda depo edilir. Fasulye,
bezelye, nohut, bakla ve mercimek gibi baklagillerin tohumları protein bakımından zengindir. Ayçiçeği, kolza,
haşhaş, susam, pamuk ve zeytin gibi bitkiler de tohumları yağ bakımından zengin olduğu için yağ bitkileri ola-
rak adlandırılır. Kolza yağı, üretimi kolay olmasına rağmen insan sağlığını olumsuz etkilediğinden kullanılması
tavsiye edilmemektedir. Ayrıca haşhaş bitkisinin meyve kabuğundan elde edilen lateks, işlendikten sonra morfin
üretimi için kullanılmaktadır. Morfin hem ameliyatlarda hem de diş tedavisinde hastanın acıyı hissetmemesi için
kullanılan bir maddedir. Ayrıca tohumlu bitkilerden elde edilen maddeler ilaç yapımında kullanılır. Bazı ağrı
kesiciler, bağışıklık sistemini güçlendiriciler, sakinleştiriciler ve hücre yenileyiciler buna örnektir.
İşlenmek suretiyle çeşitli ürünlerin elde edildiği bitkilere endüstri bitkisi denir. Örneğin pamuk, keten ve
kendir gibi bitkilerden elde edilen lifler; dokuma ve tekstil alanında kullanılmaktadır. Bazı orman ağaçları mobil-
ya ve kâğıt yapımında önemlidir. Vatanı Güney Amerika olan bakkam ağacının [Haematoxylon campechianum
(Haymatoksilon kampiçyanum)] odunundan hematoksilin adı verilen mavi renkli bir boya elde edilir. Bu boya
biyoloji ve tıp alanında hazırlanan hücre ve doku preparatların boyanmasında kullanılır. Ficus elastica (Fikus
elastika) kauçuk ağacı olarak bilinir ve kauçuk üretiminde kullanılır. Bunun dışında çam, köknar ve ladin ağaç-
ları reçine üretiminde; gül, menekşe ve lavanta gibi bitkiler de kozmetik alanda parfüm ve kolonya üretiminde
önemlidir.
Zencefil, tarçın, karanfil, kebere, kırmızı biber, karabiber, vanilya, kimyon, dereotu, rezene, çörek otu,
fesleğen, nane, biberiye, maydanoz ve defne gibi bitkilerin farklı kısımları da yemeklere lezzet verici olarak
kullanılmaktadır. Bu bitkilere baharat bitkileri denir. Fındık, badem, üzüm, kayısı, iğde, çilek, portakal, hurma,
incir insanın beslenmesi için gerekli olan meyvelere örnektir. Havuç, kereviz, soğan, pırasa, lahana, ıspanak, ve
enginar gibi bitkiler de sebzelere örnek oluşturur. Çay, kahve ve tütün gibi bazı bitkiler de besin değerine sahip
olmayan ancak sinir sistemi üzerinde uyarıcı etki yapan türlerdir.
Ayrıca bazı bitki türleri ağır metallerle kirlenmiş toprakların temizlenmesinde de kullanılmaktadır. Bakır,
nikel, çinko, kurşun, kadmiyum, cıva gibi ağır metaller; canlılar için zehir etkisi yapmaktadır. Ancak günümüz-
de özellikle endüstriyel faaliyetlerin artması sonucu toprağın yapısına çok fazla ağır metal girmektedir. Bu tip
topraklarda ekonomik öneme sahip olan bitkilerin yetiştirilmesi mümkün değildir. Ancak bilim insanları bazı
bitkilerin bu tip topraklarda ağır metal toksisitesinden etkilenmeden yaşayabildiğini belirlemiştir. Bu tip bitkiler
kökleriyle topraktan aşırı miktarda ağır metali alıp yapraklarına taşımakta, bazı organik asitlerle bağlayarak ko-
fullarında biriktirmektedir. Ancak büyüme ve gelişmeleri devam etmektedir. Bu tip bitkilere hiper akümülatör
bitki denir. Hiper akümülatör bitkilerle topraktaki ağır metallerin temizlenmesi olayına da fitoremediasyon
denir. Bu yöntemle toprağın temizlenmesi, kirliliğin boyutuna bağlı olarak onlarca yıl sürebilmektedir.
Hayvanlar
Hayvan türlerinin de diğer birçok canlı gibi biyolojik, ekonomik ve teknolojik önemi vardır. Hayvanlar
insanların beslenmesi için önemli canlılardır. Günlük hayatta hayvanların et, süt ve yumurta gibi ürünleri besin
olarak kullanılır. Günümüzde insan nüfusunun beslenme konusundaki en önemli sorunu, hayvansal protein ge-
reksinimini yeterince karşılayamamasıdır. Hayvansal protein eksikliği insanlarda saç dökülmesi, yaraların daha
geç iyileşmesi, uyku bozukluğu ve eklem ağrılarına neden olmaktadır. Süt, kalsiyum bakımından zengin bir be-
sindir ve sağlıklı kemik gelişimi için önemlidir. Yumurta ise protein içeriği yüksek, oldukça besleyici bir gıdadır.
143