Page 18 - FL Kimya 10
P. 18

Metal oksitlerden dolayı saçta kalan metal atıkları, kalıcı boyanın ve
                                            perma çözeltisinin uygulanmasını zorlaştırır. Bu durum saçın kırılmasına
                                            neden  olur.  Saçın  kalıcı  boyanmasında  renk  açma  işlemi  için  hidrojen
                                            peroksit ya da amonyak kullanılır. Bu esnada saç kırılgan, kolay kırışan
                                            ve cansız bir görünüm alır. Saça oldukça zarar veren bu işlem sonucunda
                                            saç gövdesinden %0,3 oranında ağırlık kaybı olur ve böylece saç zayıf-
                                            layarak dökülür.


                                            Kalıcı Dövme Boyası
                                               Tıp dilinde “tatuaj” olarak adlandırılan kalıcı dövmeler, içinde boya bu-
                                            lunan iğnelerle vücuda işlenerek yapılır. Bu işlem sağlık açısından büyük
                                            riskler taşır. Kalıcı dövmelerde kullanılan sentetik azo boyalar, kozmetik
                                            ürünlerde de kullanılmaktadır. Fakat bu boyalar genelde tekstil ve otomo-
                                            bil boyaları için üretilir. Kalıcı dövme yapımında deriye enjekte edilen bu
                                            boyalar, lenf bezleri yoluyla tüm organlara dağılır. Bu yüzden uzun zaman
                                            içerisinde ciddi sağlık problemlerine neden olabilir. Güvenilir olmayan ki-
                                            şilerin yaptığı dövmelerde yazı mürekkepleri ve otomobil boyaları kulla-
                                            nılabilir. Kalıcı dövmeler bilinçsizce yapılırsa genlerde mutasyona neden
                                            olur. Başta cilt kanserleri olmak üzere tetanos, uçuk, alerjik reaksiyon ve
                                            cilt enfeksiyonlarına yol açabilir, AIDS ve hepatit gibi bulaşıcı hastalıkların
                                            bulaşmasına neden olabilir.

                                            Jöle
                                               Saç jöleleri, jel yapısında olan saydam maddelerdir. Jöleler saçın ko-
                                            lay şekil alması için kullanılır. Saç jölesi büyük oranda su ve suda çözüne-
                                            bilen alkoller, katyonik yüzey aktif madde, kıvam arttırıcı vazelin ve mum
                                            karışımıdır. Günlük hayatta, bir saç stili oluşturmak için kullanılan jöle ve
                                            benzeri maddeler uzun yıllardan beri kullanılmaktadır (Görsel 4.33).
                                               Saç  jölelerinin  saçın  su  kaybını  önlemek,  saçı  güneşten  korumak
                                            ve protein yönünden zenginleştirmek gibi olumlu etkileri olmakla birlikte
                                            olumsuz etkileri de vardır. Günümüzde kullanılan jöleler; saç, saç derisi
                                            ve  vücut  üzerinde  bazı  yan  etkilere  neden  olabilecek  kimyasallar  içer-
                                            mektedir. Saç jöleleri, kafa derisindeki gözeneklerin tıkanmasına neden
               Görsel 4.33: Saç jölesi
                                            olarak derinin hava almasını engeller. Saçlı deride dermatit ve alerji gibi
                                            sağlık sorunları ortaya çıkartır. İçerdiği alkol ve diğer kimyasallar ile birlik-
                                            te kafa derisinde döküntülere, kepeklenmeye, yaralara, saç renginin de-
                                            ğişmesine ve saç dökülmelerine neden olur.


                                            4.1.5. İlaçların Farklı Formlarda Kullanılmasının
                                                    Nedenleri


                                               Canlı  organizmada  biyolojik  ve  kimyasal  reaksiyonları  etkileyen,  bu
                                            reaksiyonların  seyrini  değiştiren  kimyasal  maddelere  ilaç  denir.  İlaçlar
                                            hastalıkların teşhisinde, tedavisinde ya da ağır seyreden bir hastalığı ha-
                                            fifletmede kullanılır.
                                               İlacın etkisi, dozuna bağlıdır. Bu yüzden ilaçların içerdiği maddelerin
                                            miktarını ve kimyasal yapılarını bilmek önemlidir. Her ilacın vücuda veriliş
                                            şekli farklıdır. İlacın vücuda veriliş şekli, hedef dokunun ve etken mad-
                                            delerin özelliğine bağlıdır. İlaç, organizmanın neresini hedefliyor olursa
                                            olsun istenen ya da istenmeyen etkileri o hedefteki konsantrasyonuyla
                                            orantılıdır.


                186
   13   14   15   16   17   18   19   20   21   22   23