Page 13 - Türk Dili ve Edebiyatı 11 | Kavram Öğretimi Kitabı
P. 13
Ortaöğretim Genel Müdürlüğü
Öğretim Programları ve Ders Kitapları Daire Başkanlığı TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI 11 5
Kavram Öğretimi
1. ÜNİTE : GİRİŞ > Edebiyatın Sanat Akımlarıyla İlişkisi > Edebiyat ve Sanat Akımları
Kavram : Parnasizm, Sembolizm
Genel Beceriler : Eleştirel Düşünme Becerisi
Alan Becerileri : Yazma Becerisi
Çalışmanın Adı ŞİİRDE TASVİR VE MUSİKİ 20 dk.
Çalışmanın Amacı Parnasizm ve sembolizm akımlarının benzerlik ve farklılıklarını açıklayabilme.
Yönerge: Aşağıdaki metinleri ve bilgi haritalarını inceleyiniz. Metinlerden ve bilgi haritalarından hare-
ketle soruları cevaplayınız.
Realizm ve natüralizmin şiire yansımasıdır.
Dil ve yapı bakımından kusursuz yapıtlar ortaya koymak esastır.
PARNASİZM Nazım biçimi ve nazım birimi gibi özelliklere önem verilir.
XIX. yüzyılın ikinci
yarısında romantik Ölçü, kafiye, kafiye düzeni vs. ile ahenk sağlanmaya çalışılır.
şiire tepki olarak
ortaya çıkmış bir şiir Duygu ve hayaller yerine dış gerçeklik tarafsız biçimde betimlenir.
akımıdır.
“Sanat için sanat” anlayışı hâkimdir.
Eski Yunan ve Latin edebiyatlarının etkisi görülür.
I. Metin Kelime Dağarcığı:
dem-be-dem: Zaman zaman. heyûlâ: Korkunç hayal. manzûr
YAĞMUR olmak: Bakılmak. muhtazır: Can çekişen. muhteriz: Çekingen.
muttarid: Tekdüze. nağme-sâz: Şarkı söyleyen. nevha-ger: Ölü
Küçük, muttarid, muhteriz darbeler ağlayıcısı. nısf-ı şeb: Gece yarısı. nümâyân olmak: Görünür ol-
Kafeslerde, camlarda pür-ihtizâz mak, görünmek. pür-ihtizâz: Titreyiş dolu, titrek. seylâbe: Sel, sel
Olur dem-be-dem nevha-ger, nağme-sâz suyu. zerrât: Zerreler.
Kafeslerde, camlarda pür-ihtizâz
Küçük, muttarid, muhteriz darbeler 1. Yağmur şiiri, parnasizm akımının etkisiyle yazılmıştır.
Şiirde bu akımın hangi özellikleri görülmektedir? Açık-
Sokaklarda seylâbeler ağlaşır, layınız.
Ufuk yaklaşır, yaklaşır, yaklaşır;
Bulutlar karardıkça zerrâta bir
Ağır, muhtazır dalgalanmak gelir;
Bürür bir soğuk gölge etrafı hep,
Nümâyân olur gündüzün nısf-ı şeb.
Söner şimdi, manzûr olurken demin
Heyûlâsı karşımda bir âlemin.
Açılmaz ne bir yüz, ne bir pencere;
Bakıldıkça vahşet çöker yerlere.
(…)
feûlün / feûlün / feûlün / feûl
Tevfik Fikret, Rübab-ı Şikeste
11