Page 111 - Felsefe 11 | Kavram Öğretimi Kitabı
P. 111
FELSEFE 11 CEVAP ANAHTARLARI
Kavram Öğretimi
2. 2. Açıklanabilir: Her şeyin bir karşıtı vardır ve onların etkileşi-
Akılcılık (rasyonalizm) Deneycilik (ampirizm) mi değişimi ortaya çıkarır. Örneğin, sıcak ve soğuk zıt güçler
olarak ortaya çıkar ve doğada değişimlere neden olur. Açık-
Akıl, doğruların ve Duyular olmaksızın bilgi lanamaz: Her şeyin karşıtı olmak zorunda değildir. Örneğin
gerçeklerin kaynağıdır. edinme olasılığı yoktur. evrenin bir karşıtı yoktur ancak tüm değişimler onun içinde
Akla dayanılarak Akılda bilginin olabilmesi gerçekleşir.
sağlam, değişmez ve için deneye ihtiyaç vardır.
kesin bilgi bulunabilir. Çalışma No.: 42
Duyular ve deneyler İnsan ancak duyuları ile 1. Hegel rasyonalist bir filozoftur. O’na göre her şey aklın kendi-
zamana ve duruma göre algıladığı varlıkları bile- sini açmasının bir sonucudur. Dolayısıyla maddi varlıklar da
değişken, kişiye özgü bilir. Duyular her insanda aklın bir ürünü ya da görüntüsüdür.
ve bireysel oldukları aynıdır, bu nedenle aynı
için yanıltıcı olabilirler. bilgileri elde eder. 2. Hegel’e göre mutlak akıl diyalektik sürecin başlatıcısıdır.
Değişen şeylerin bilgisini Doğa ise aklın karşısında yer alan somut varlıklar alanıdır.
veren duyular kesin, Bu anlamda akıl, tez iken doğanın antitez olduğu söylenebilir.
doğru ve evrensel Diyalektik süreç tarih ve kültür gibi alanların kavranması so-
nucu aklın kendisine dönmesi ile nihayete erecektir. Ancak bu
bilginin kaynağı olamaz.
süreçte her alanda diyalektik işleyecek; nihai sona doğru tez,
antitez ve sentez aşamaları değişimin temeli olarak süreklilik
Duyular insanı Duyuların insanı yanılttı- arz edecek şekilde yaşanacaktır. İnsan da bu aşamalardan bi-
yanıltmaktadır. Bu ğını ancak başka bir duyu ridir. Kendi varlığını başka insanlarla ilişkisi içinde (kültür)
nedenle doğru bilgiyi organı ile anlayabiliriz. ve tarihsel işleyişin bütünlüğünde kavrayabilir. İnsan ne tek
veremezler. Bu da duyuların güvenilir başına akıl ne de bedendir. İkisini de içinde barındırmasına
olduğunu gösterir. karşın ikisi de olmayan tamamen yeni bir varlıktır. Bu nedenle
sentez olarak tanımlanabilir.
Akıl doğruları, Akılda doğuştan getirilen 3. Bir nehre taşlar konulduğunda nehir ya taşların yanından kıv-
deneyden önce var bilgiler yoktur. İnsan zihni rılarak akıp geçer ya da taşları aşarak yoluna devam eder. Taş-
olan bilgilerdir. İnsan- boş bir levhadır. ların konulduğu yer bu akış içinde gözlem yapılabilen bir anı
lar, doğduklarında bazı temsil edebilir. Hegel’e göre tarih nehrin kendisi gibidir. Nehir
bilgilerle donatılmışlardır. bir amaca, varmak istediği yere doğru yoluna devam etmek-
Zamanla bunları tedir. Bu sürecin her aşamasında tez ve antitez karşı karşıya
anımsarlar. gelir ve sentezlenir. Nehrin karşısına konulan bir taş gibi bu
diyalektik işleyişin belirli anlarını tespit etmek mümkündür.
Ancak asıl önemli olan tarihi bütünselliği içinde kavramaktır.
Çalışma No.: 41
Çalışma No.: 43
1. Yönerge:
1. 1. K. Marx’a göre insanlık tarihi sınıf mücadelesinin çelişkileri
içinde şekillenmiştir. Materyalist düşünce içinde maddenin
Çelişiğe ekonomik döngüsünde meydana gelen üretim ve bölüşüm iliş-
Ontoloji dayanan Ödev Değişme Mantıksal kileri kültür tarihini meydana getirmiştir. Farklı toplumsal sı-
(Varlık sonuç ahlakı süreci çürütme nıflar arasındaki çatışma, yeni bir toplumsal yapıda sentezlen-
Felsefesi) çıkarma yöntemi mektedir. Yeni toplum yapısında yeni çatışmalar ortaya çıkar.
yöntemi Her toplum yapısı bu döngü içinde diyalektik bir süreç takip
ü ü ü
eder ve gelişerek ilerler. Marx, diyalektiği toplumsal sınıf ça-
tışmaları olarak değerlendirmiştir.
Akıl 2. Köle sahibi-köle, soylu-köylü, patron-işçi.
yürütme Hümanizm Tartışma Özbilinç Tarihsel
yöntemi sanatı oluş 3. Bu sorunun cevabı öğrencinin yorumuna bırakılmıştır. Muhte-
mel cevaplar şöyle olabilir:
ü ü ü
Çıkarabilir: Daha önceki toplumlarda çatışma içinde olan
2. Bu sorunun cevabı öğrencinin yorumuna bırakılmıştır. Muh- sınıflar farklı bir toplumsal yapıya geçişi sağlamışlardır. Bu
temel cevaplardan biri şöyle olabilir: Diyalektik etimolojik süreçlerin hiçbiri daha önceden tam olarak öngörülememiştir.
köken olarak tartışma sanatı anlamına gelmektedir. Bir görüşü Dolayısıyla bundan sonra da işçiler ve burjuvalar arasındaki
karşıtından hareketle çürütme yöntemi olarak kullanılır. Hegel çatışma sınıfsız bir toplumla son bulmayabilir.
ve Marx ise diyalektiği değişimi açıklamak için kullanmakta- Çıkarılamaz: İnsanlar, tarih içinde ortaya çıkan her yeni top-
dırlar. Bu değişim, birbiri ile zıt ya da çelişik güçlerin arasın- lumda daha fazla hak elde etmişlerdir. Marx’a göre komü-
daki etkileşime bağlı olarak sentezin ortaya çıkması biçiminde nizmde insanlar eşit olacaklardır. Her şeyin bir sonu olduğu
gelişmektedir. gibi sınıflar arasındaki çatışma da bu şekilde son bulabilir.
2. Yönerge:
Çalışma No.: 44
1. Diyalektik: Tez ile antitez arasındaki etkileşime bağlı olarak
sentezin ortaya çıkmasıdır. Tez, var olan bir durum ya da sav-
dır. Antitez ise bu durumun karşısında yer alan durum ya da 1. Platon, fenomeni görünenler dünyasında değişim gösteren
karşı savdır. Sentez ne tez ne de antitez olan ancak içinde her varlıklara karşılık kullanır. Kant, insanın duyu verileri ve akıl-
ikisinden de ögeler barındıran tamamen yeni bir durum ya sal kategoriler aracılığı ile kavradığı varlık alanı olarak kul-
da savdır. Sentez daha sonra tez durumuna geçer ve karşıtını lanmıştır. Husserl ise bilinçteki nesnelerin değişmez özlerinin
üreterek yeni bir diyalektik süreci başlatır. Diyalektik, temel bilgisi olarak kullanır.
olarak değişimi anlatan bir kavramdır.
108