Page 82 - Felsefe 11 | Kavram Öğretimi Kitabı
P. 82
Kavram Öğretimi 47
FELSEFE 11
5. ÜNİTE : 20. YÜZYIL FELSEFESİ> 5.2. 20.Yüzyıl Felsefesinin Ayırıcı Nitelikleri> 20. Yüzyıl Felsefesinin Temel Problem ve
Akımları
Kavram : Anlama
Genel Beceriler : Eleştirel Düşünme Becerisi
Alan Becerileri : Felsefi Okuryazarlık Becerisi, Akıl Yürütme Becerisi
Çalışmanın Adı HERMENEUTİKLE ANLAYALIM 20 dk.
Çalışmanın Amacı “Anlama” kavramını Hermeneutik üzerinden açıklayabilme.
1. Yönerge: Aşağıdaki açıklamayı ve metinleri okuyarak soruları cevaplayınız.
ANLAMA SORUNU
"Çağdaş felsefe anlayışında hermeneutik (yorumbilgisi), sıklıkla duyduğumuz kavramlardan biridir." Her-
meneutik geleneği etimolojik olarak Hermes’e (Hermes) kadar uzanır. Kavram daha sonra 17. yy. kutsal
metin yorumlarında kullanılmıştır. Felsefede hermeneutik yöntemin kullanılması Dilthey'la (Diltay) birlik-
te başlamıştır. Dilthey bütün göreliliklerin arkasında değişmeyen sabit bir şey aramıştır.
SCHLEİERMACHER : 19. yüzyılda Schleiermacher (Şılayemaha) tarafından yöntemsel olarak ele
alınmıştır. Schleiermacher hermeneutiği, tüm metinlere uygulanabilecek bir anlama yöntemi olarak be-
lirtmiş, böylelikle anlama sorununu evrenselleştirmiştir. Schleiermacher’ya göre metni anlamanın iki
yolu vardır. Bu iki yol dilsel ve psikolojik anlama yoludur. Yani metni anlamanın iki yolu metnin dilini ve
yazarın bireysel kimliğini anlamaktır.
(Sevra Fırıncıoğulları'nın Sosyal Bilimler ve Hermeneutik Üzerine Kısa Bir Değerlendirme makalesinden düzenlenmişitir.)
DİLTHEY : Dilthey anlamanın ön koşulu olarak yazarla duygudaşlık (empati) kurmak olduğunu belirtir.
Dilthey anlamayı gerçekleştirecek olan insanın tarihselliğine vurgu yapar. Tarihsellik, insanın ve kültü-
rün varoluş biçimidir. Tarih dünyasına ve tinsel dünyaya konu olan olgular insanın iç dünyasından ba-
ğımsız ele alınamaz. Geçmişle bağ kurmayan, tarihsel bellekten yoksun, salt akılla anlama geçekleşmez.
Çünkü geçmişle bağ kuracak şey yaşamdır. Birey geçmişe yönelirken anılarına, belleğine, iç deneyine,
başkalarıyla bir arada yaşama ile edindiği izlenim ve sezgilerine dayanarak geçmişi anlamaya çalışacak-
tır. Dilthey’a göre anlama, “kendi varlığımızın öznel sınırları içinden çıkarak, kendi yaşam olanaklarımızı
ve kendi varlığımızı aşarak, başkalarına ait ruh durumlarını yaşayarak kavramadır.
( Metin Becermen'in Dilthey, Heidegger ve Gadamer'da Anlama sorunu makalesinden düzenlenmişitir.)
GADAMER : Gadamer (Gadımır), hermeneutiği bütün bir anlamanın karakterinin ve koşullarının felsefi
araştırması olarak tanımlar. Böylece hermeneutiğin herhangi bir disipline yönelik bir yöntem araştırması
olmadığını dile getirir. Gadamer, hermeneutik incelemenin bir varlık incelemesi olduğunu söyler. Bu da
aslında bir dil incelemesidir çünkü; Gadamer’a göre “anlaşılabilen varlık dildir.” Dil anlamayı sağlayan
evrensel bir araçtır. Anlamayı, anlama yapan ve hermeneutiği işlevselleştiren önemli bir diğer ögenin “ön
yargılar” olduğunu savunur. Çünkü görüşlerimizin ve ön yargılarımızın bilincinde olmak “doğru anla-
mayı” sağlar. Ufukların kaynaşması deyimini kuramında kullanan Gadamer’in buradaki temel savı insan
bilincinin tarihsel hafızadan etkilenmesidir.
(Metin Becermen'in Dilthey, Heidegger ve Gadamer'da Anlama sorunu makalesinden düzenlenmiştir.)
1. Sizce “anlama” nasıl gerçekleşir?
2. Metinde yer alan filozofların anlamayı değerlendirme biçimleri ile sizin anlamayı değerlendirme
biçiminiz arasındaki farklılıkları açıklayınız.
79