Page 48 - Türk Dili ve Edebiyatı 12 | Kavram Öğretimi Kitabı
P. 48
Ortaöğretim Genel Müdürlüğü
Kavram Öğretimi 23
Öğretim Programları ve Ders Kitapları Daire Başkanlığı TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI 12
4. ÜNİTE : ROMAN > Cumhuriyet Dönemi’nde Roman > Cumhuriyet Dönemi’nde Roman
Kavram : Millî ve Dinî Duyarlılığı Esas Alan Roman
Genel Beceriler : Eleştirel Düşünme Becerisi
Alan Becerileri : Okuma Becerisi
Çalışmanın Adı MİLLÎ VE DİNÎ DUYARLILIĞI ESAS ALAN ROMANIN ÖZELLİKLERİ 20 dk.
Çalışmanın Amacı Hikâye metninden toplumcu gerçekçi hikâyenin özelliklerini belirleyebilme.
Yönerge: Aşağıdaki bilgi kutucuklarından ve metinden hareketle soruları cevaplayınız.
Anadolu köylüsü,
savaş yılları, millî
motifler, ahlaki
yozlaşma, yanlış
Batılılaşma gibi
konular işlenmiştir.
Bazı romanlarda
Aydın-halk çatışması, Osmanlı’nın son
Doğu-Batı çatışması dönemleri ve
işlenmiştir. Cumhuriyet’in ilk yılları
ele alınmıştır.
Realist bir bakış Konuşma diline yakın Atatürk ilke ve
açısıyla gerçekçi sade ve yalın bir dil inkılapları eserlere
gözlemler yapılmıştır. tercih edilmiştir. yansıtılmıştır.
TATARCIK
(…)
Tahsilini vaktiyle Heybeli’de yapmış olan Osman, şüphesiz iyi bir kaptandı. Fazla olarak muhitine
göre okumuş bir adamdı. Bilhassa, iyi İngilizce bildiği söylenirdi. Evinde oturduğu zaman onu hep
pencerede elinde bir kitapla görürler ve ekseriya kızını da karşısına alır, ona okuduğu kitaptan bir
şeyler anlatırdı.
Bütün sevimsizliğine karşın köyde ahlak modeli olabilecek kadar hareketinde, münasebetinde düz-
gün ve mazbuttu. Sürücü İbrahim’in bacağı kırıldığı, eskici Sami’nin romatizmadan yattığı zaman en
çok arayan, yardım eden o olmuştu. Fakat bu insani yahut dinî fazilet bile onu komşularının gözüne
sokmazdı. O daima bir yabancı durumunda kaldı, ne kimse ona hususi hayatı hakkında bir şey söyledi
ne de o kimseye içini dökecek kadar teklifsizlik gösterdi. Bütün manasıyla yalnız yaşadı ve yalnız
öldü.
Tatar Osman, köye yirmi sekiz sene evvel yüzbaşı üniformasıyla ilk defa olarak geldi. O zaman İm-
paratorluk’un resmî bir geminin süvarisiydi. Gerçi, aylık az fakat açıkgöz olmak şartıyla, her süvari
ya tayfanın erzakından çalmak yahut kaçakçılık etmek yoluyla kendisine biraz dünyalık edinebilirdi.
Tatar Osman bunların hiçbirini yapmadı.
Son vazifesi Karadeniz’e odun ve çimento taşıyan bir taka ile Anadolu mücadelesine cephane ve silah
kaçırmak oldu.
Anadolu zaferi olur olmaz komşular bir aralık etrafını aldılar, silah kaçırma maceralarını söyletmeye
çalıştılar. Fakat beyhude. Hâlbuki o günlerde Anadolu’ya kazara uğramış, hatta Üsküdar toprağına
ayak basmış, oradan bir hizmeti dokunmuş kahramanlar türemişti. Bir ikisi Poyraz Köyü kahvesine
bile gelmişler, Köroğlu efsanesini yanında sönük bırakacak parlak sergüzeştler nakletmişlerdi. Tatar
45