Page 17 - Tarih 11 | 5.Ünite
P. 17

SERMAYE VE EMEK



                 DÜŞÜNCELERİNİZ

               Osmanlı Devleti’nin Kırım Savaşı ve sonrasında dış borç almasının nedenleri neler olabilir?





            Düyûn-ı Umûmiye İdaresinin Kuruluşu

            1854-1874 yılları arasında Osmanlı Devleti on beş defa borçlandı. Bu borçlanma 127 milyon
            Osmanlı altınıyken faiziyle birlikte ödemekle yükümlü olduğu miktar 239 milyon Osmanlı altı-
            nıydı. Bu borçlanmalar, Avrupalı kredi kuruluşları için kârlı bir yatırımdı. Mahmut Nedim Paşa
            hükûmeti  döneminde  inşa  edilen  Beylerbeyi  Sarayı’nın  masrafları  eyaletlere  fazladan  vergi
            yükü getirdi. 1875 yılına gelindiğinde Osmanlı Devleti artık Batılı devletlerden ve bankerlerden
            borç alamayacak duruma geldi. “93 Harbi” olarak bilinen 1877-1878 Osmanlı-Rus savaşında
            Osmanlı Devleti çok ağır bir yenilgiye uğradı. Bu sonuçla birlikte devlet ekonomisinde dış borç
            ödemelerinde sıkıntılar ortaya çıktı. Vadesi gelen ödemeler yapılamadı. Bunun yerine 17 mil-
            yon liralık kâğıt para bastırılarak hazine rahatlatılmaya çalışıldı.
            1878 Berlin Konferansı’nda ele alınan konulardan biri Osmanlı Devleti’nin dış borçlarını ödeme-
            siydi. 1879’da bir araya gelen taraflar anlaşma kararı aldı. Alınan borçlanma kararlarına göre
            Rüsum-ı Sitte (altı vergi) adıyla anılan vergileri toplamak üzere Rüsum-ı Sitte İdaresi kuruldu.
            Rüsum-ı Sitte İdaresinden istenilen sonuç elde edilemedi. Bunun üzerine Osmanlı borçlarının ve
            borç faizinin tek elden ödemesi fikri ortaya çıktı. Osmanlı Devleti, alacaklı tarafların temsilcilerini
            İstanbul’a çağırdı. 1881’de yapılan toplantılar bir anlaşma ile sonuçlandırıldı. Bu anlaşmada alı-
            nan kararlar hicri Muharrem ayında ilan edildiğinden, “Muharrem Kararnamesi” adıyla anıldı. Zor
            durumdaki devlet ekonomisi, bu yaklaşımla biraz nefes aldı. II. Abdülhamit idaresi, alacaklıların
            bağlı oldukları devletleri muhatap almak yerine doğrudan alacaklıları muhatap alıp uluslararası
            baskıyı az da olsa hafifletti. 1881’de Rüsum-ı Sitte İdaresi feshedildi. Bu fesih, alacaklılar için
            yeni bir kapı açtı. Birikmiş borçların yarısından fazlası silinip indirim yapıldı. Teminat olarak da
            Kıbrıs, Doğu Rumeli ve Mısır vergileri gösterildi.

            “Muharrem Kararnamesi”
            doğrultusunda “Düyûn-ı Umû-
            miye İdaresi” kuruldu (Görsel
            5.15). İstanbul merkezli ko-
            misyonda İngiltere, Hollanda,
            Fransa, Almanya, Avusturya,
            İtalya ve Osmanlı Devleti’n-
            den birer üye bulunuyordu.
            Meclisin her yıl hazırladığı
            bütçe hükümetçe onaylandı.
            1882 yılında çalışmalarına
            başlayan meclis, kendisine
            bağlanan vergileri doğrudan                              Görsel 5.15: Düyûn-ı Umûmiye İdaresi binası
            toplamakla yetkiliydi.

                     BİLGİ NOTU

               Dış  borçlar  sorunu  Millî  Mücadele  sonrasına  kadar  sürdü.  1923’te  Lozan  Barış  Antlaş-
               ması’nda dış borçlar meselesi tekrar ele alındı. Türkiye Cumhuriyeti kendi payına düşen
               borçları taksitlendirdi. Son taksit 1954’te Adnan Menderes Dönemi’nde ödendi.
                                                                       Aysal, 2013, ss. 1-28’den düzenlenmiştir.



                                                                                                      191
   12   13   14   15   16   17   18   19   20   21