Page 16 - Tarih 11 | 5.Ünite
P. 16
5. ÜNİTE
5.3. OSMANLI DEVLETİ’NİN SON DÖNEMLERİNDE EKONOMİK HAYAT
Sanayi İnkılabı öncesinde eski dünyada hemen her devlet birbirine benzeyen iktisadi sorun-
larla karşı karşıyaydı. Başkentin, ordunun ve diğer kentlerin iaşesinin (yeme, içme ve barınma
giderleri) sağlanması, vergi toplanması, ticaretin desteklenmesi devletlerin en önemli iktisadi
politika sorunları arasında yer aldı. Önceleri devletlerin bu tür sorunlarla uğraşma kapasiteleri
sınırlıyken zamanla kurumsal niteliklerinde değişiklikler oldu. Bu sayede devletlerin ekonomi-
ye yaptığı müdahalelerin kapsamı artarak dönüşümlere uğradı.
Klasik dönem Osmanlı toplumundaki en önemli iktisadi kurum hiç şüphesiz tımardı ancak
Osmanlı Devleti tımar sistemini, fethettiği tüm topraklara uygulamadı. Uzak bölgelerde dev-
let, iktisadi, toplumsal ve siyasi çalkantılara sebep olmamak için var olan kurumlara fazla
müdahale etmeyerek daha esnek davrandı. Merkezî bürokrasinin politika önceliklerini izleyen
Osmanlı Devleti, ekonomiye sık sık müdahale etmekten kaçınmadı.
Dış Borçlar Sorunu
XIX. yüzyıla gelindiği zaman
hızla artan askerî harcamalar
devletin vergi toplama gücü-
nün ötesine taşmıştı. Savaş
harcamaları iç finans piya-
salarının gücünün ötesinde
kaynaklar gerektiriyordu. Os-
manlı bürokrasisi dış borçlan-
ma konusunda uzun süre te-
reddüt etti ancak 1853 yılında
başlayan Kırım Savaşı (Görsel
5.14) devam ederken 1854’te
Osmanlı Devleti, Avrupa mali
piyasalarında uzun vadeli tah-
Görsel 5.14: Kırım Savaşı (1853-1856) (temsilî) viller (senet) satmaya başladı.
Kısa zamanda dış borçlanma bütçe açıklarına karşı mücadelede başvurulan en belirgin yön-
tem konumuna geldi. Bu sürecin erken aşamalarında, Kırım Savaşı sırasında İngiliz hükûmeti
Osmanlı Devleti’ni destekledi. İngiltere, Mısır’ın yıllık vergi gelirinin dış borç ödemelerine ayrılması
karşılığında, piyasaya çıkarılan Osmanlının tahvillerini garanti etti. 1854’te beş milyon İngiliz
sterlini talep edilmesine rağmen üç milyon İngiliz sterlini borç yapılabildi. Osmanlı hazinesi
alınan borçla savaşın masraflarını karşılayamadı. Bunun üzerine yaklaşık sekiz ay sonra 1855’te
İngiltere ile yeni bir borçlanma anlaşması imzalandı. İngiltere, Kırım Savaşı’nın masraflarının
karşılanması şartıyla borç verdi. Böylece Osmanlı maliyesi üzerindeki yabancı kontrolü başladı.
1858 yılındaki beş milyon sterlinlik borçlanma ile birlikte esas mali kontrol geldi. Bu borçlanmada
yabancıların mali kontrol hakkını içeren hükümler yer aldı. Bundan sonraki yirmi yılda Osmanlı
Devleti Londra, Paris, Viyana ve diğer Avrupa borsalarından giderek daha da kötü şartlarda büyük
miktarlarda borç aldı. Bu süreç içinde net olarak ele geçen kaynakların hemen hemen tümü
devlet giderleri için yapılan harcamalara ayrıldı. 1870’lerde dış borç ödemelerini karşılayabilmek
için yeni borçlanmalara gidildi. Borç ödemelerinde kesintiye gidilmesi kaçınılmaz hâle geldi.
Sonuçta Osmanlı Devleti’nin dış borçlanması kısa sürede devletin kaldıramayacağı ağır bir yük
hâline geldi.
190